Gündem

Sinan Çetin'in oğlu: Kazayı her gece rüyamda görüyorum, tek isteğim polisin ailesinin beni affetmesi

Polis memurunun ölümüne sebep olan Rüzgar Çetin'in tutuksuz yargılanma talebi reddedildi

21 Nisan 2016 17:42

Beşiktaş'ta bir polis memurunun hayatını kaybettiği, bir polis memurunun yaralandığı trafik kazasına ilişkin ünlü yönetmen Sinan Çetin'in oğlu Rüzgar Çetin hâkim karşısına çıktı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Rüzgar Çetin ve taraf avukatları katıldı. Duruşmaya Şehit Polis Memuru Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz de şikayetçi sıfatıyla hazır bulundu. Duruşmada Rüzgar Çetin, "Çok üzgünüm. Kazadan beri her gün aynı rüyayı görüyorum. Her sabah aynı acıyla uyanıyorum. Rüyamda İsmet Bey, ailesine kavuşuyor. Geçmişi değiştirmem mümkün değil. Tek isteğim ailesinin beni affetmesi. Başka bir şey elimden gelmiyor" dedi. Çetin, "Makas atmayı" bilmediğini söyleyince hâkim tersledi. Rüzgâr Çetin'in tahliye talebi reddedildi. 

Öte yandan duruşma başlamadan önce Fatih Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Özlem Alagöz, "Çok büyük acılar yaşıyoruz. Adaletin yerini bulması için buradayız. Türk adaletine güveniyoruz. Sinan Çetin'in oğlu olması Rüzgar Çetin olması hiçbir şey değiştirmeyecek. Bu davanın arkasındayız. Şikayetçiyiz. Şikayetimizden vazgeçmeyeceğiz " dedi.  Alagöz, "Biz birbirimizi çok seviyorduk. Bir aile, bir yuva yıkıldı. 2 çocuk babasız kaldı. Bir eş, kocasız kaldı. Anne baba evlatsız kaldı. Bu bizim için çok zor. Çok büyük acılar yaşıyoruz" şeklinde konuştu. 

 

"Aracım kaydı, kontrolden çıktım"

 

Olay günü teyzesi ve annesiyle yemek yediğini anlatan Çetin, "Yemek sonrası arkadaşlarımla buluşmak üzere başka bir mekâna geçtim. Arkadaşlarıma eşlik etmek için bir kadeh içtim. İkinci kadehi bitirmedim, araç kullanacağım için. Daha sonra çıktım, önce benzin aldım. Sonra Ortaköy’e girdim. Orası üç şeritli bir yoldur. En sağ şeritte seyrediyordum. Normal şehir hızında kullanıyordum. Diğer araçlar da ağır ilerliyorlardı. Orta şeride geçmek istedim. Geçer geçmez bu kaza yaşandı. Aracım kaydı. Kontrolden çıktım. Sol şeritteki polis aracına çarptım. Şehir hızındaydım. Kazadan sonra sol kapı açılmadı. Sağ taraftan indim. Yapabileceğim bir şey yoktu. Polislerin ve ambulansın gelmesini bekledim" diye konuştu.

 

"Alkolün tesiri altında değildim"

 

Mahkeme Başkanı’nın aracın niye kaydığını sorması üzerine Çetin, "Yağmurlu bir gün değildi ama çevre ıslaktı" dedi. Çetin, "Cezaevinde anladım ki bir insan için en acı şey sevdiklerinden ayrı kalmakmış. Bir insanın sevdiklerinden ayır kalmasına sebep olduğum için çok üzgünüm" dedi.

 Çetin, Mahkeme Başkanı’nın "Alkol testine müsaade etmemişsin" şeklindeki sorusuna ise "Doğrudur. Hastaneye gitmek istemiştim. O yüzden üflemedim" diye cevap verdi. Başkanın rapordaki alkol miktarını hatırlatması üzerine ise Çetin, "Bence rapordaki sonuç yüksek. Yasal sınırın üzerine çıktığımı sanmıyorum. Alkolün tesiri altında değildim" dedi.

 

Başkanın, bilirkişi raporuna göre asli kusurlu olduğunu da söylemesi üzerine Rüzgar Çetin, "Ben kaza esnasında hızlı değildim" dedi.

 

"Örnek dava olması için takipçisi olacağım"

 

Mahkeme Başkanı, şikâyetçi Özlem Alagöz’e başsağlığı diledikten sonra diyeceklerini sordu. Özlem Alagöz eşinin fotoğrafını tutarak ayağa kalktı. Alagöz, "Şikâyetçiyim. Davanın adaletli ve örnek bir dava olması için takipçisi olacağım. Peşini bırakmayacağım. Önce Türk adaletine, sonra Allah’a sığınıyorum. ’Sevdiklerimden ayrı kalmak nedir öğrendim’ dedi, ama öğrenemedi. Eşim toprağa girdi. Üç aydır büyük acılar yaşıyoruz. İki çocuğum, biri 3, diğeri 5 yaşında. Her gün babalarını soruyorlar. Ve biz her gün ağlıyoruz. Her gün aynı acıyı yaşıyoruz. Bizi ömür boyu sevdiğimizden ayırmış oldu" diye konuştu.

 

"İstanbul'da yaşıyorsun, makas atmayı bilmiyorsun"

 

Mağdur polis Emre Tetik'in avukatı, müvekkilinin halen tedavisinin devam ettiğini, ailesiyle birlikte Tokat'ta yaşayan müvekkilinin talimat yoluyla ifadesinin alınmasını talep ettiğini ve şikâyetçi olduklarını belirtti. Daha sonra ise tanıkların dinlenmesine geçildi. Tanık taksici Erdal Oğuz, olay günü Bebek'ten Beşiktaş'a doğru ilerlediğini anlatarak, "Bu sırada yanımdan Porsche marka bir araç geçti. Daha önce hiç görmediğim için dikkatimi çekmişti. Makas atarak ilerliyordu. Yaklaşık 10 dakika sonra kaza yerinde gördüğüm araç da aynı araçtı" dedi. Bu ifade üzerine Mahkeme Başkanı, sanık Rüzgar Çetin'e, tanığın "Makas atıyordu" sözünü hatırlattı. Çetin ise "Makas ne demek bilmiyorum" cevabını verdi. Mahkeme Başkanı da, "İstanbul'da yaşıyorsun, makas ne demek bilmiyorsun" diyerek, "trafikte makas atma" deyiminin tanımını yaptı.

 

Sanık avukatı: Kemer takılı olsaydı bu ölüm olmayabilirdi

 

Sanık avukatı Mehmet Uysal ise sanığın kazayı bilinçli taksirle işlemediğini iddia ederek, hayatını kaybeden polis memurunun emniyet kemerinin takılı olmadığını, takılı olması durumunda bu ölümün yaşanmayacağını söyledi. Avukat Uysal ayrıca, Çetin ailesinin polis ailesiyle helalleşmek istediğini, ancak henüz buna cesaret edemediklerini belirterek, "Ancak Çetin ailesi polis ailesinin acısını paylaşmak istiyor" dedi. Avukat Uysal, Rüzgar Çetin'in tahliyesini talep etti. Duruşmaya ara verilmesi üzerine, hayatını kaybeden polis İsmet Alagöz'ün eşi Özlem Alagöz, eşinin fotoğrafını Rüzgar Çetin'e gösterip, "Teşekkürler" diyerek salondan çıktı.

 

Tutukluluk halinin devamına...

 

Mahkeme heyeti, Rüzgar Çetin'in kuvvetli suç şüphesini gösteren somut delillerin mevcut oluşu, öngörülen ceza miktarına göre kaçma şüphesi taşıması, adli kontrol hükümlerinin tutuklamadan beklenen faydayı sağlamaya yeterli olmayacağını dikkate alarak, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Sanık Rüzgar Çetin'in sürücü belgesi yönünden Yüksekova Trafik Bölge Müdürlüğü'ne yazılan yazının sorulmasını kararlaştıran heyet, kaza anına ilişkin görüntülerin bulunduğu CD örneğinin İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilerek, aracın hızının tespiti ve daha sonra da kusur durumuna ilişkin rapor düzenlenmesine hükmetti. Duruşma 16 Haziran'a ertelendi.  

 

"Çocuklarım ne zaman döneceğini soruyorlar" 

 

2 çocuğunun da babalarını sorduğunu söyleyen Alagöz, "Çünkü onların normal baba evlat ilişkisi yoktu. Aynı zamanda arkadaşlarıydı. Babanın yokluğunu biz her an yaşıyoruz. İki çocuğumuz var biri 5 yaşında biri 3 yaşında. Ölüm kavramını bilmedikleri için babalarının işe gittiğini biliyorlar. İşten dönmediğini biliyorlar ne zaman ne zaman döneceğini soruyorlar" diye konuştu.

 

"Çocuklarıma iyi bak"

 

Çetin ailesinin kendisini direkt aramadığını tanıdıklarını aradığını söyleyen Alagöz, "Olay günün eşim sadece şunu dedi, sanki içine doğmuştu; "Çocuklarıma iyi bak, çocuklarıma iyi bak'" dedi. 

2 çocuğunun da babalarını sorduğunu söyleyen Alagöz, "Çünkü onların normal baba evlat ilişkisi yoktu. Aynı zamanda arkadaşlarıydı. Babanın yokluğunu biz her an yaşıyoruz. İki çocuğumuz var biri 5 yaşında biri 3 yaşında. Ölüm kavramını bilmedikleri için babalarının işe gittiğini biliyorlar. İşten dönmediğini biliyorlar ne zaman ne zaman döneceğini soruyorlar" diye konuştu.

 

Çetin Ailesi'nin kendisini direkt aramadığını tanıdıklarını aradığını söyleyen Alagöz, "Olay günün eşim sadece şunu dedi, sanki içine doğmuştu; Çocuklarıma iyi bak, çocuklarıma iyi bak'" dedi.

 

 

İlgili Haberler