27 yıldır Türkiye’de yaşıyorsunuz. Karakterinizin Alman yanları mı daha baskın yoksa artık Türk gibi mi hissediyorsunuz?
Hala Alman yanlarım daha baskın. Türklerin çok güzel taraflarını kendime ekledim, o ayrı. Zaten bu yüzden Türkiye’de bu kadar mutlu oldum. Bilinçaltında bir eksiklik hissettim kendi ülkemde ve Türklerin sıcakkanlılığıyla bir kardeşlik bağı kurdum. Burada ilişkiler daha sıcak ve kardeşçe. Türkiye’yi çoook seviyorum…
Hiçbir konuda zorluk çekmediniz mi?
Her zaman olumlu şeyleri öne çıkarmaya çalışırım. Ama tabii ki rahatsız olduğum konular var. Sokakta erkeklerin bakışlarından rahatsız oluyorum. Mesela İtalya’daki gibi keyifle bakmıyorlar. Rahatsız edici bir bakış var burada. Mevsim kış da olsa, üzerimde palto da olsa, kapüşonlu da olsam yine karşılaşıyorum o bakışlarla ve bu durumdan son derece rahatsızım. Sokakta yürürken kendimi rahat hissedemiyorum. Huzursuz oluyorum.
Bu neyden kaynaklanıyor sizce?
Görünenden daha derin sebepler olduğu kesin. Düşünün ben olgun bir insanım, evliyim, çocuklarım var. Ben bile bunu yaşıyorsam… Belki siz burada, bu kültürle yetiştiğiniz için benim kadar garipsemiyor olabilirsiniz ama ben bu şekilde büyümedim. O yüzden buna kesinlikle alışamadım, alışmak da istemiyorum. Biz kadınlar olarak o bakışlara alışmayacağız, erkekler karşısındakini rahatsız etmeden bakmayı öğrenmeliler. Ne zaman yurtdışına gitsem o bakışlar bir anda kayboluyor. Kendimi rahatlamış ve özgür hissediyorum. Sanki pencereyi açarsın ve derin, ferah bir nefes alırsın ya… Öyle hissediyorum.
Kariyerinize çok iyi bir görüntü yönetmeni olarak devam ederken ne oldu da kendinizi geri çektiniz?
Ben yoruldum. Başka hiçbir sebep yok. Özelikle çocuklarım olduktan sonra çok yorucu oldu ve kendimi geri çektim. Sinema inanılmaz keyifli ve bir çeşit aşk benim için. Hâlâ hayattaki en büyük tutkularımdan biri. İnşallah bir gün geri döneceğim.
Sosyal medyada "Sinan Çetin'e katlanan kadındır" diye yazmışlar. Aşka, katlanmak duygusu da dahil mi?
Yaşadığınız, paylaştığınız bir şeye katlanmak diyorsanız bence siz aslında kendinize değer vermiyorsunuz demektir. Tabii ki biriyle birlikte yaşamak arada sırada bazı tavizler vermeyi gerektirir, başka şekilde olmaz.