Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetinin azmettiricisi olduğu gerekçesiyle hapse mahkum edilen Tolgahan Demirbaş'ın, dönemin MHP Milletvekili Olcay Kılavuz'a ait evde yakalandığına yönelik iddia, Ateş ailesi tarafından yeniden gündeme taşındı. Ateş ailesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne başvuru yaparak, Demirbaş’ın Kılavuz’a ait evde yakalanmasına rağmen gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiği iddiasının yeniden soruşturulmasını istedi. Dilekçede, tutanakta imzası bulunan memurların tespit edilmesi talep edildi. Dilekçede ayrıca dönemin Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Arzum Nazman'ın, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'a bu hususta bir bilgi verip vermediğinin ve bahse konu sahte tutanaklardan haberdar olup olmadıklarının araştırılması istendi. Sahte tutanak düzenlendiği iddiasıyla ilgili olarak, o dönem polis şefi olarak görev yapan Kerem Gökay Öner'in yaptığı suç duyurusu “soruşturmaya yer yok” kararı ile sonlandırılmıştı.
Sinan Ateş cinayeti soruşturmasında görev alan ve suikastin yaşandığı dönem Asayiş Şube Müdür Yardımcısı görevinde bulunan Kerem Gökay Özay, Tolgahan Demirbaş'ın kendisinin başında bulunduğu polis ekibi tarafından dönemin MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un evinde gözaltına alındığını belirterek suç duyurusunda bulunmuştu.
Özay, gözaltı işleminde bulunan dört polisin ifadelerinin tanık olarak ifadelerinin alınmasını ve sahte tutanağı hazırlayan polislerin yargılanmasını istemişti.
Suç duyurusu ile ilgili ise “soruşturmaya yer olmadığına” karar verilmişti.
“Teşkilata gölge düşürmüştür”
Sinan Ateş Davası’nda kararların açıklanmasının ardından Ateş ailesi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, İçişleri bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne dilekçe verdi.
Dilekçede, her iki tutanağı düzenleyen polis memurlarının da bilgisine başvurulmasının ve gerçeğe aykırı tutanak düzenlendiği iddiasıyla delillerle beraber yapılmış olan suç duyurusundaki iddiaların incelenmesinin önem arzettiği belirtildi.
Dilekçede, “Emniyet Teşkilatı içinde suçu ve suçluyu kayıran, gerçeklerin ortaya çıkmasına engel olmaya çalışan kişilerin varlığını düşündürür hale getirmiş, ülkemizin en önemli kurumlarından olan teşkilata gölge düşürmüştür” denildi.
“Memurlar tespit edilsin, soruşturma yapılsın”
Dilekçede, suç duyurusunun incelenerek tutanaklarda imzası olan görevli memurların tespit edilerek konu ile ilgili soruşturma yapılması, hukuka aykırı durumun tespiti halinde gereken işlemlerin yapılarak hukuka aykırı iş ve işlemler yapan emniyet mensupları hakkında soruşturma başlatılması talep edildi.
Dilekçede ayrıca, dönemin Ankara İl Emniyet Müdür Yardımcısı Arzum Nazman'ın, Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz'a bu hususta bir bilgi verip vermediğinin, bahse konu sahte tutanaklardan haberdar olup olmadıkları hususlarının, idari soruşturma sonrası tespit edilecek suçların ilgili cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilmesi, ismi geçen personellerin ifadelerinin üzerlerinde etki ve baskı oluşturulabilme ihtimallerinin mevcudiyeti nedeni ile ivedilikle alınması talebinde bulunuldu.