Shotspotter: Ses analiziyle silahlı olayları tespit etmeye çalışan ABD şirketi eleştirilerin odağında: 'Polisi olumsuz etkiliyor'
ABD'deki ShotSpotter adlı girişim, geliştirdiği algoritma ile saptanan bir sesin ateşlenen bir silaha ait olup olmadığını tespit etmekle görevli. Ancak şirkete yönelik olarak teknolojisinin doğru olmadığı ya da polisler arasında ayrımcılığa yol açtığı gibi çok sayıda suçlama var.
29 Ekim 2021 13:30
ABD'deki ShotSpotter adlı girişimin çağrı merkezi tanıdık gibi görünse de çalışanların sorumluluğu çok daha yüksek.
Şirketin geliştirdiği algoritma saptanan bir sesin ateşlenen bir silaha ait olup olmadığını tespit etmekle görevli.
Yanlış bir karara varılmasının feci sonuçları olabilir.
Şirket uzun zamandır medyada eleştirilerin hedefinde.
Teknolojisinin doğru olmadığı ya da polisler arasında ayrımcılığa yol açtığı gibi çok sayıda suçlama var.
ShotSpotter, bütün bu suçlamaların ortasında BBC News için şirkete erişim izni verdi.
BBC'nin Kuzey Amerika muhabiri James Clayton'ın haberine göre şirket ciddi bir sorunu çözmeye çalışıyor.
ShotSpotter'ın başında bulunan Ralph Clark, "Bu sistemi bu kadar önemli kılan şey silahların ateşlendiği vakaların yüzde 80-95'inin polise bildirilmemesinden kaynaklanıyor" açıklamasında bulunuyor.
Bunun birden fazla sebebi olabilir, kimi insanlar duyduklarından emin olmayabiliyor, bazıları başkasının 911'i aradığını düşünüyor ya da polise güvenmeyebiliyor.
ShotSpotter'ın kurucuları ise 911'in sistemini tamamen atlayarak başka bir sistemle bunu tespit etmeyi hedefliyor.
Bunun için de mahallelerde belli yapılara mikrofonlar takılmış durumda.
Ne zaman yüksek bir ses duyulsa bilgisayar bunun bir silah sesi mi yoksa başka bir şey mi olduğunu bulmaya çalışıyor.
Daha sonra da bir analist devreye girerek kararı netleştiriyor.
'Kurşun tek bir yönde ilerler'
Olayların incelendiği odada eski bir öğretmen olan Ginger Ammon, algoritmanın her seferinde potansiyel bir silah sesi duyduğunda 'ping' diye bir sesin uyarı verdiğini gösteriyor.
Ammon önce sesi kendi dinliyor, ardından da bilgisayar ekranında görülen ses dalgalarını çalışıyor.
Ammon, "Kaç adet sensörün sesi algıladığını ve sensörlerin tek bir yönde mi ilerlediğine bakıyoruz, çünkü teorik olarak kurşun sadece tek bir yönde ilerleyebilir" açıklamasında bulunuyor.
Eğer bir silahın ateşlendiğinden emin olursa olay yerine polisin gönderilmesini sağlıyor.
Bütün bunlar 60 saniyeden az bir sürede gerçekleşiyor.
Şirketin sunduğu veriler ne kadar doğru?
Nisan 2017'de Kori Ali Muhammad, California'nın Fresno şehrinde bir mahallede çok sayıda beyaza ateş açarak öldürmeye niyetliydi.
Polise 911 telefonları geliyordu; ancak bu çağrılar çok net değildi.
ShotSpotter ise Muhammad'in aldığı yolu tespit edebildi.
Üç dakika ve üç cinayetin ardından Muhammad gözaltına alındı.
Polise göre eğer ShotSpotter olmasaydı daha çok kişi ölebilirdi.
Şirket, polisleri teknolojilerini kullanmaya ikna etmek konusunda başarılı.
Şimdiye kadar ABD'nin 100 şehrine mikrofonlarını yerleştirmiş durumda, ancak teknolojisi ise tartışılıyor.
George Floyd'un öldürülmesinin ardından insanlar polislerin kullandığı teknolojileri daha çok merak eder hale geldi.
ShotSpotter, bütün şehre konumlandırılması istenirse pahalı bir teknolojiye sahip.
O yüzden mikrofonlar daha çok siyahların yaşadığı mahallelere yerleştiriliyor.
Eğer şirketin teknolojisi eleştirildiği gibi, o kadar da doğru değilse, bu topluluklar üzerinde yıpratıcı bir etki meydana geliyor demek.
ShotSpotter, yüzde 97 oranında doğruluk oranına olduğunu savunuyor.
Ancak bunu teyit etmek çok mümkün değil.
Eğer bu oran doğru değilse adalet sistemi için ağır sonuçları olacak demek.
Bu veriyi teyit etmenin zorluğu ise sahada bir silahın ateşlenip ateşlenmediğinin tespit edilmesinin çetrefilli olmasından kaynaklanıyor.
Bu iddialar Chicago'da araştırıldığında şirkete gelen uyarıların sadece yüzde 9'unda bir silahın ateşlendiğine dair fiziksel bir kanıt bulunabildi.
Yetkililere göre bu düşük bir oran.
Bu da vakaların yüzde 91'inde bir silahın ateşlenip ateşlenmediğini kanıtlamanın mümkün olmadığını gösteriyor.
'Pazarlama saçmalığı'
ShotSpotter'ın müdürü Clark ise sistemlerinin güvenilirliğini sahadaki tanıkların söylediklerine göre belirlediklerini aktarıyor.
Şirketi eleştirenlere göre ShotSpotter'ın sistemi 'belki'lere dayanıyor.
Chicagolu avukat Brendan Max'e göre ise şirketin verileri bir 'pazarlama saçmalığı'.
Video gözetleme araştırma grubu IPVM için güvenlik sistemlerini analiz eden Conor Healy de şirketin verdiği verilerin doğruluğunu sorguluyor.
Healy, polisin her bir yanlış uyarıyı ShotSpotter'a geri bildirimde bulunarak kayda geçirmediğini vurguluyor; iddialarını kanıtlayan veriler varsa şirketin paylaşması gerektiğini aktarıyor.
Polisin algısını olumsuz etkilediği iddia ediliyor
ABD'de ateşli silahlarla işlenen suçların oranı artmakta.
Gece mesaisi boyunca polisler, ShotSpotter'ın uyarılarıyla gerçekleşmemiş bir olay yerine gidebiliyor.
Ülkenin dört bir yanında bu durum mahkemelerde hem savunma hem de savcılık tarafından kullanılıyor.
Eğer şirketin verileri iddia ettiği kadar güvenilir değilse ShotSpotter, polis memurlarını olmadığı halde silahların kullanıldığını sandıkları bir olaya gönderiyor.
Chicago'da ShotSpotter'dan kurtulmak için kampanya yürüten Alyxander Godwin, "Polis, durumun düşmanca olmasını bekliyor. Olay yerinde bir silah olmasını, hatta siyah ya da kahverengi bir bireyin silah tutuyor olacağını düşünüyor" açıklamasında bulunuyor.
Ancak şirkette bu durumu ortaya koyan bir veri yok.
Clark bu iddialara, "Burada tarif edilen bir polis memurunun bir olay yerine gitmesi ve silahsız insanlara ateş açması. Bu durumun verilerde olmamasını geçtim, bu direkt spekülasyon" diyerek yanıt veriyor.
Ancak Clark şirketinin metodolojisinin sınırları olduğunu da kabul ediyor.
'Mahkemelerde kanıt olarak kullanılmamalı'
Chicagolu avukat Brendan Max, şirketin verilerini kanıtlayabildiği zamana kadar ShotSpotter raporlarının mahkemelerde kanıt olarak kullanılmaması gerektiğini savunuyor.
Max, "Son 4-5 ayda onlarca Chicagolunun ShotSpotter'ın sunduğu kanıtlar yüzünden gözaltına alındığını biliyorum. Eminim ülkenin dört bir yanındaki şehirlerde de durum böyledir" diyor.
Max, şirketin sistemlerini denetime ve analize açması gerektiği görüşünde.
Şirket ise algoritmaları sayesinde kurtarılan hayatlara dikkati çekmeyi tercih ediyor.
Çok sayıda yerde aktivistler, şehirleri ShotSpotter'ı kullanmaktan vazgeçirmeye çalışıyor.
Diğer yandan ShotSpotter ise genişlemeye devam ediyor.
Fresno'da emniyet müdürü olan Paco Balderrama, 1 milyon dolar harcayarak ShotSpotter'ın alanını büyütme niyetinde.
Balderrama, "Diyelim ki ShotSpotter bir yılda sadece bir hayat kurtardı, bunun değeri nedir? 1 milyon dolar mı? Ben öyle olduğunu savunuyorum" diyor.
ShotSpotter'ın etrafındaki tartışmalar ABD'de yaşayanlar için büyük bir önem arz ediyor; şirketin teknolojisi bağımsız kurumlar tarafından denetlenip onaylanmadığı müddetçe bu eleştiriler de bitecek gibi gözükmüyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir