Antalya’da 2009 yılında uyuşturucu madde verilip tecavüz edilen, göğüs kafesi, ağzı ve burnunda kırıklar tespit edilen 16 yaşındaki Sezgi Kırıt’ın ölümüyle ilgili 7 yıl sonra yargılanan 3 sanık hakkında tutuklama kararı verildi. Dava 9 Eylül'e ertelendi. Avukat Sibel Önder, duruşmanın ardından "Benim 7 yıllık savaşım ciddi anlamda ses getirdi. Bu süreci tamamladıktan sonra, iddianameyi hazırlayan savcıya teşekkür ediyorum. Sezgi artık biziz. Aile çok mutlu. İnanılmaz derecede hem üzgünler hem de mutlular" dedi.
Antalya'da 2009 yılında 16 yaşındaki Sezgi Kırıt'ın vahşice tecavüz edilerek öldürülmesine ilişkin haklarında dava açılan sanıklar 7 yıl sonra hakim karşısına çıktı! Antalya 6. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya başka suçtan tutuklu Mehmet Mutlu Kurtlar, tutuksuz sanıklar Osman Küçük ve Emine Karpi ile maktulün annesi Hanife, babası Sinan ve kız kardeşi Sevgi Kırıt katıldı.
Kendilerini böyle savundular
Duruşmada müşteki avukatı Sibel Önder, Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM),Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ve Antalya Barosu Çocuk Hakları Merkezi avukatları başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşu yetkilileri de izleyici olarak hazır bulundu. Duruşmada söz alan sanıklardan Küçük, maktulle bir arkadaşı vasıtasıyla internetten tanışıp yazışmaya başladığını belirterek, Kırıt'ın kendisini 22 yaşında "Sevgi" olarak tanıttığını savundu.
Olay günü de maktulle yazışmaya devam ettiğini iddia eden Küçük, "İnternette konuşmaya devam ederken benden uyuşturucu bulmamı istedi. Ben de bir arkadaşımdan esrar aldım. Saat 19.30 gibi kızı Real Kavşağı üst geçidinde yol kenarında beklerken motorsikletle aldım. Motorda giderken kız bana evden kaçtığını ve eve gitmek istemediğini söyledi." şeklinde konuştu. Küçük, arkadaşı "Ali Karpi"yi arayarak bir kız arkadaşıyla evini kullanmak için izin istediğini kaydederek, Karpi'nin de bunu kabul ettiğini öne sürdü. Ali Karpi'nin evinde kendisi ve Sezgi Kırıt dışında 4 kişinin daha bulunduğunu iddia eden Küçük, sözlerini şöyle sürdürdü:
Evde 6 kişi vardı
"Evde Emine Karpi, Mehmet Mutlu Kurtlar, Ali Karpi ve yaşlı bir teyze vardı, yani toplamda 6 kişi vardık. Evde oturup ben Sezgi, Ali ve Mehmet Mutlu alkol aldık. Sezgi birkaç yudum bira içti. Sessiz durduğu için Ali Karpi, kızdan pek hoşlanmadığını söyledi. Sezgi'nin suratı hep asıktı. 1-2 saat kadar oturduktan sonra Sezgi ile yan odaya geçtik. Kızla aramızda yakınlaşma oldu odada ve kendi isteğiyle birlikte oldum. Daha sonra yattık ve sabah işe geç kalmamak için kalktım, gittim."
Kırıt'ın öldüğü haberini kendisini arayan Ali Karpi'den öğrendiğini iddia eden Küçük, bunun üzerine iş yerinden bir arkadaşıyla evine gittiğini, yatağın her yerinin derli toplu olduğunu ve öğrendiği kadarıyla da Emine Karpi'nin kızın cesedini bezle sildiğini savundu.
Cesedini valize koyduk
Küçük, olayla ilgili polisi aramak istediğini fakat başka suçtan aranması bulunan Mehmet Mutlu Kurtlar tarafından tehditle engellendiğini iddia etti.
Bunun üzerine kızın cesedini valize koyduklarını ve kiraladıkları arabayla Isparta yoluna gittiklerini anlatan Küçük, şöyle konuştu: "Arabada sadece Ali Karpi ve ben vardım. Isparta'da bir göl yakınına geldik. Ali, kızı gömmek istedi ama gönlüm razı gelmedi. Cesedi valizden çıkardık, elimdeki maketle kızın üzerindeki kıyafetleri kesip çıkardım, saç ve DNA izi kalmasın diye. Daha sonra kızı boş bir alana atarak uzaklaştık."
Vücudunda kırıklar var
Mahkeme heyeti başkanının, Adli Tıp Kurumu raporu sonucunda, cesedin üzerinde darp ve kırık bulguları bulunduğunu sorması üzerine sanık Küçük, maktulü hiçbir şekilde darbetmediklerini, vücudundaki izler ve kırıklar hakkında bilgisinin olmadığını öne sürdü.
"Parmak izi kalmasın diye cesedi sildim"
Diğer tutuksuz sanık Emine Karpi ise sanık Osman Küçük'ü kardeşi Ali Karpi aracılığıyla tanıdığını belirterek, olay günü evde uyuduğu için kızın eve getirilişini hatırlamadığını söyledi. Karpi, bir ara uykudan kalktığında evin salonunda kardeşi Ali Karpi ve oğlu Mehmet Mutlu Kurtlar ile Osman Küçük ve Sezgi Kırıt'ın oturduğunu gördüğünü ifade etti. Olay sabahı maktulün yattığı odaya gittiğini ve kendisini kahvaltıya çağırmak istediğini savunan Karpi, "Kızın yattığı odaya gittim, seslendim, duymadı, dürttüm, yine tepki vermedi. Vücuduna dokundum, buz gibiydi. Kalbine falan baktım ve kızın öldüğünü anladım, hemen kardeşime haber verdim." dedi. Mahkeme başkanının cesede duş aldırıp aldırmadığını sorması üzerine Karpi, kızı banyoda yıkamadığını, sadece vücudunda dokunmadan dolayı parmak izinin kalmaması için bezle sildiğini anlattı.
Adli Tıp ölüm nedenini tespit edemedi
Duruşmaya verilen arada basın açıklaması yapan müşteki avukatı Sibel Önder, Sezgi Kırıt'a uyuşturucu ve alkol verildikten sonra tecavüz edildiğini söyledi. Cesedin üzerinde 3 erkeğe ait sperm bulunduğunu belirten Önder, Adli Tıp Kurumu raporunun Kırıt'ın ölüm nedenini tespit edemediğini anlattı.
Antalya'da yaşayan 16 yaşındaki Sezgi Kırıt, 2009'da Facebook'tan Isparta'da yaşayan Osman K. (26) ile tanıştı. Otobüsle Isparta'ya giden genç kızı otomobille alan Osman K., akrabası ve iş arkadaşı grafiker A.K.'nin beraber kaldığı ablası E.K.'nin evine götürdü. Sezgi Kırıt iddiaya göre Osman K., A.K. ve onun yeğeni inşaat işçisi M.K. ile birlikte esrar içip alkol aldı. 3 kişinin genç kıza tecavüz ettiği belirtildi. Osman K. ve arkadaşları sabah işe giderken genç kız, E.K. (53) tarafından yatakta ölü bulundu.
Cesedi yıkayıp attılar
Zanlılar A.M, M.K (35) ve Osman K. genç kızla yaşadıkları ilişki sonrası delilleri yok etmek için cesedi banyoda yaklaşık 20 dakika boyunca yıkadı. Ardından genç kızın cesedini bavula koyan Osman K. ve A.K., cesedi Isparta Kumlutaş mevkisinde boş araziye çıplak bırakıp kaçtı.
Ne olmuştu?
Antalya’da 31 Ağustos 2009 günü ekmek almak için evden ayrılan 16 yaşındaki Sezgi Kırıt, facebook’tan tanıştığı Osman Küçük ile buluştu. Osman Küçük, Sezgi Kırıt’ı iş arkadaşı Ali Karpi’nin evine götürdü. İddiaya göre burada vücuduna uyuşturucu enjekte edilen Kırıt, 3 kişinin şiddet ve tecavüzüne uğradı. Aynı gece evde yaşamını yitiren Sezgi Kırıt’ın cesedi, üzerindeki giysiler çıkartılarak, Isparta yolunda bir araziye bırakıldı. Sezgi Kırıt’ın cesedi 10 gün sonra bulundu. Kimliği saptanamayan ceset, iddiaya göre Adli Tıp’ta yapılan otopside de şüpheli bir durum çıkmayınca ’Kimsesizler Mezarlığı’na gömüldü. Aile ise sahipsiz bir ceset bulunup gömüldüğünü 40 gün sonra öğrenince, mezar açılıp ceset çıkarıldı. Yapılan incelemede cesedin Sezgi Kırıt’a ait olduğu anlaşılınca soruşturma başlatıldı.
Gözaltına alınıp serbest bırakıldılar
Olayla ilgili şüpheliler Osman Küçük, Mehmet Mutlu Kurtlar, Ali Karpi ve Emine K. gözaltına alındı. İfadelerinde birlikte alkol alıp uyuşturucu kullandıklarını anlatan şüpheliler, kızın ölmesi üzerine cesetten kurtulmak istediklerini ve araziye attıklarını söyledi. Adli Tıp otopsi raporunda da ’tecavüz ve darp bulgusu belirtilmediği için şüpheliler serbest bırakıldı.
Ancak Sezgi’nin ailesinin avukatı Sibel Önder olayın peşini bırakmadı. Şüphelilerden biriyle sosyal paylaşım sitesinde arkadaşlık kuran Sibel Önder, yeni delillere ulaştı ve olayın Ulusal Kriminaloji’ye taşınmasını sağladı. Buradan aylar sonra gelen raporda, olayın ’Zorlamalı ölüm ve Tecavüz’ olduğu belirtildi.
Bir sanık öldü
Bu arada Sezgi Kırıt’ın tecavüze uğrayıp öldüğü evin sahibi olan şüphelilerden Ali Karpi 1 Kasım 2014 tarihinde vefat etti. Diğer 3 sanık hakkında ise, ’mağdurun ölmesine neden olacak şekilde çocuğun istismarı, cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından Antalya 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Direncini kırmak için alkol ve uyuşturucu vermişler
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Emine K. olayın meydana geldiği akşam odasına çekilip yattıktan sonra, şüpheliler Osman Küçük ve Mehmet Mutlu Kurtlar’ın, ölen şüpheli Ali Karpi ile birlikte alkol alıp uyuşturucu madde içmeye başladıkları öne sürüldü. Daha sonra bu kişilerin cinsel ilişkiye girmek için küçük kıza alkollü içki ile uyuşturucu madde verdikleri belirtilen iddianemede, sanıklardan Osman Küçük ile Mehmet Mutlu Kurtlar’ın maktule tecavüz ettikleri kaydedildi. Sezgi'nin yaşamını yitirmesi üzerine, sanıkların ertesi gün adli makamlara haber vermek yerine cesedi yıkayıp bir valize koyduktan sonra kiraladıkları bir araçla Isparta’nın Gönen ilçesi Köçtepe Köyü Kumluktaşı Mevkisindeki boş araziye götürüp bıraktıkları kaydedildi.