T24 Kültür Sanat
Selin Tamtekin’in yeni romanı ‘Gezi Park Sürgünü’, Gezi eylemlerinin 10. yıl dönümü olan 31 Mayıs’ta Britanya’da okurların karşısına çıkacak.
Londfra’da yaşayan ve sanat yazıları yazan Selin Tamtekin, Ortac Press yayınevinden çıkacak kitabında uzun süredir kullandığı Deniz Goran takma adını kullandı.
T24 Haftalık’ın da yazarları arasında olan Tamtekin’in ilk romanı ‘Türk Diplomatın Kızı’, Britanya’da 2007’de yayımlandıktan sonra Türkiye’de haftalarca en çok satanlar listesinde kaldı. Ardından Almanya, İtalya, Yunanistan ve Tayvan’da yayımlandı.
“Travma, sürgün, politika ve sanat üzerine bir meditasyon…”
Henüz Türkçe çevirisi olmayan yeni romanın basın bülteninde Uluslararası PEN Kulübü başkanı, yazar Burhan Sönmez’in şu ifadeleri yer alıyor:
“Ülkesini bir yara gibi içinde taşıyan bir genç kadın, memleketi uğruna peşinden gittiği özgürlük ile kendi ruh ve bedeninin özgürlüğü arasındaki bağı fark eder. Kurduğu güçlü dille Deniz Goran, iki kenti ve bir sarkaç misali umut ile umutsuzluk arasında gidip gelen iki insanı bir araya getirerek onları yeni hayatlarına hazırlar.”
Yazar May-Lan Tan da kitap hakkındaki düşüncelerini şöyle belirtiyor:
“Çağdaş sanat dünyasının düşsel evreninde geçen, sinematik olay örgüsü ile inceden inceye gözlemlenmiş karakterleri okuyucuyu tetikte tutan, şefkatli bir hicivde buluşturan Gezi Park Sürgünü, aşk, sadakat, travma, sürgün, politika ve sanat üzerine yoğun bir meditasyon.”
Selin Tamtekin | Fotoğraf: Nilay İşlek
“Sil baştan başlamak için gereken nedir?”
Gezi Park Sürgünü için hazırlanan tanıtım bülteninde yer alan diğer bilgiler şöyle:
“Ada’nın zihni, İstanbul’a duyduğu yoğun özlem ve Gezi direnişinde maruz kaldığı tutukluluğun ardından yaşadığı tek gecelik sorgunun kendisinde bıraktığı acı izlerle doludur.
Bir sanat fuarında bulduğu geçici bir işte çalışırken eksantrik, çekici ama tükenmiş galerici Lucian ile tanışır. Lucian, boşanmanın getirdiği sıkıntılarla baş edebilmek için alkol ve uyuşturucudan medet umarken, Ada ise yaklaşmakta olan duruşmasından çıkacak sonuç için endişelidir.
Her geçen gün tutkuları derinleştikçe, geçmişteki seçimlerini yeniden değerlendirecek ve geleceklerini belirleyeceklerdir. Kösnül, duyarlı ve kıvrak bir zihnin ürünü mizahıyla Gezi Park Sürgünü, travmanın ve mücadelenin doğasını irdelerken, sil baştan başlamak için gereken nedir sorusunun peşine düşüyor.”
TIKLAYIN | Selin Tamtekin’in T24 Haftalık yazıları
