73 ülkeden yaklaşık 1660 katılımcı, dört gün boyunca çeşit çeşit, renk renk şekerleme ürünlerini Köln'de sergiliyor. 28 Ocak'ta kapılarını açan ve 31 Ocak'a kadar devam edecek olan Uluslararası Şekerleme ve Atıştırmalık Fuarı'nda, klasik çikolata ve jelibon şekerlerin yanı sıra vegan, organik, anti-alerjik ve suni tatlandırıcılı ürünlerle de hayli revaçta.
Alanında dünyanın en büyüğü olan Köln'deki fuar, aynı zamanda sektördeki önemli bir açmazı da gözler önüne seriyor: Şeker hem gözde, hem de eleştirilerin hedefinde! İlk başta tezat gibi görünen bu ifade, sektördeki genel eğilim incelendiğinde daha net anlaşılıyor. BM Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından "en büyük sağlık tehditleri” arasında gösterilen şekere karşı ciddi bir cephe oluşmuş durumda. Giderek bilinçlenen tüketiciler de bir yandan tatlı alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyor, diğer yandan ise şekerleme ve çikolatalarda daha az şeker kullanılmasını arzu ediyor. Bu talep ve çağrılara kayıtsız kalmayan üreticiler de tatlandırıcılı mamullerinin sayısını giderek artıyor. Nitekim Köln Şekerleme Fuarı'nda da çikolatadan ciklete pek çok ürün türünüde şeker içermeyen alternatifler de sergileniyor.
Ağız tadından taviz yok!
Ancak şeker kullanımının sınırlandırılması ya da yasaklanmasına dair siyasi bir tartışma ve yönetmelikkten söz edilmesini hiçbir üretici istemiyor. Alman Şekerleme Endüstrisi Birliği (BDSI) adlı meslekî çatı örgütünden Bastian Fassin, "Tükteci için aslolan ağzının tadı ve aldığı keyiftir. Bu ürünlerde şeker ve kalori olduğunun herkes bilincinde” diyor.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan "şekerli içeceklerden özel bir vergi alınması” yönündeki çağrı ya da Almanya'da Sosyal Demokrat Parti'nin orta attığı "şeker ve yağ kullanımın azaltılması için yönetmelikler hazırlanması” fikri, BDSI tarafından kesin bir dille reddediliyor.
Şekerin zararları hakkında yapılan tüm uyarıları rağmen, tüketiciler ağızlarının tadından taviz vermiyor. Alman Şekerciler Birliği'nin verilerine göre, son 50 yılda dünya genelinde kişi başına şeker tüketimi yılda 16 kilogramdan 25 kilograma yükseldi. Almanya'da ise bu artış rekor seviyede: Tam 38 kilo.
Almanlar tam bir çikolata tutkunu
Almanların kırdığı bir başka tatlı rekor da çikolata tüketimiyle ilgili: Kişi başına yıllık 11,69 kilo ile Avrupa'nın "çikolata tutkunu" ünvanını elinde bulunduran Almanları 10,19 ile İsviçre takip ediyor. Bu alanda son sırada ise yılda 1,36 kilo ile Bulgaristan yer alıyor.
Almanya sadece tüketim konusunda değil, üretimde de adından söz ettiriyor. Federal İstatistik Dairesi (Destatis) tarafından açıklanan verilere göre, Almanya'nın çikolata ve diğer kakao içeren mamul ithalatı geçen yıl yüzde 3 artarak 782 bin tona ulaştı. Bunun parasal değeri ise tam 3,7 milyar Euro.
Leziz ve ucuz
Bir taraftan Avrupa şeker piyasası liberalleşiyor ve şeker fiyatları düşüyor. Diğer taraftan sağlıklı beslenme çağrıları artıyor ve şekerleme ürünlerine ek vergilerin getirilmesi tartışılıyor. Ama yine de şeker üreticileri için Almanya bir cazibe merkezi olmayı sürdürüyor.
Sweets Global Network adlı uluslararası şekerleme üreticileri birliği, zaten bilinen bir gerçeği teyit ediyor: Çikolata ve şekerlemelerin en ucuz olduğu ülke Almanya. Görünen o ki, bu durumda kısa vadede bir değişiklik olmayacak. Zira halihazırdaki yasal düzenleme uyarınca şeker, yüzde 7 gibi düşük bir KDV oranına tâbi. Almanya'da 1841 yılında getirilen şeker vergisi ise 1993 yılında kaldırıldı.
Astrid Prange
© Deutsche Welle Türkçe
