Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Gezi davasında Osman Kavala'nın aralarında bulunduğu 9 kişi hakkında verilen beraat kararını değerlendirdi. Ergin, "Mahkemeden çıkan beraat kararı -ilk bakışta- adaletin eninde sonunda tecelli etmesi bakımından kuşkusuz olumlu bir gelişme olarak kabul edilmelidir. Ancak mahkeme sonucunun ferahlatıcı yönü iki buçuk yıla yakın bir süre boyunca bu soruşturmanın açıldığı süreçte ve ardından kovuşturma aşamasında ağır hak ihlallerinin yaşandığı gerçeğini değiştirmiyor. Değiştirmediği gibi, bu ihlallerin vicdanlarda ve zihinlerde bıraktığı ağır tortuyu silmeye, bu sürecin neden yaşandığı sorusunun üzerini çizmeye de yetmiyor." yorumunu yaptı.
Ergin, "Başından itibaren vahim sorunlarla malul bir soruşturmaya tanıklık ettik. Hayatı boyunca barışa inanmış, şiddetten uzak durmuş demokrat bir insanı cebir ve şiddet kullanmak suretiyle anayasal düzeni ortadan kaldırmaya, hükümeti devirmeye teşebbüs etmekle suçlamak, daha başından soruşturmayı sakatlıyordu. Buradaki suçlama aklın kabul edebileceği bir şey değildi. İlk tutuklandığında yazdığımız üzere, Kavala çizgisindeki bir insanın darbeci olduğuna inanmak, güneşin batıdan değil artık doğudan batmaya başladığı gibi bir teze itibar etmeyi gerektiriyordu." düşüncesini dile getirdi.
Ergin, "Aslında adını baştan koymak gerekiyor. Gerçeğe saygının sınırlarının aşıldığı, bu yönüyle daha çok kara mizahın karasularında seyreden bir siyasi davaydı Osman Kavala’nın bir numaralı sanığı olduğu Gezi dosyası. Örneğin, kendisinin cep telefonunda bulunan Türkiye’deki arı türlerinin coğrafi dağılımını gösteren haritanın bile ülkeyi bölmeye dönük örgütsel çabaya işaret eden bir delil olarak değerlendirilebilmesi, soruşturmayı kaplayan kara mizah gölgesinin en uç örneklerinden biriydi." görüşünü savundu.
Ergin yazısında şunları kaydetti:
Bu davanın kırılma noktası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin geçen aralık ayında aldığı kararla Kavala’nın hak ihlaline uğradığına hüküm vermesi olmuştur. AİHM, kendisinin tutuklanmasını haklı gösterecek ‘kuvvetli şüphenin bulunmadığına’ kanaat getirmiştir.
Verilen beraat kararları, yargıda eleştiri konusu olan uygulamaların geride bırakılacağı, hukukun üstünlüğü ilkesinin önünün açılacağı yönünde bir başlangıca işaret edecek ise yaşanan bütün mağduriyetin belki de tek tesellisi olacaktır.
Yazının devamı için tıklayın
Ne olmuştu?
Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 840 gündür tutuklu bulunan Osman Kavala ve tutuksuz 15 sanığın yargılandığı davanın 6. duruşması bugün Silivri'de İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Yiğit Aksakoğlu'nun da aralarında bulunduğu 16 sanıklı davada 9 sanık haklarında isnat edilen tüm suçlardan beraat etti. Bu kapsamda davanın tek tutuklu sanığı Osman Kavala’nın tahliyesi karar verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezi Parkı eylemleri gerekçesiyle 840 gündür tutuklu bulunan ve bugün hakkında tahliye kararı verilen iş insanı Osman Kavala hakkında 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında yeniden gözaltı kararı verdi. Kavala, cezaevi çıkışında başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
TIKLAYIN | Gezi Parkı davası | Osman Kavala'nın da aralarında bulunduğu 9 sanık beraat etti, yurtdışındaki 7 sanığın dosyası ayrıldı
TIKLAYIN | Tahliye edilmesi beklenen Osman Kavala için yeniden gözaltı kararı!
TIKLAYIN | Tahliyesi beklenen Osman Kavala hakkında verilen gözaltı kararını hukukçular nasıl yorumladı?
TIKLAYIN | Osman Kavala: En zoruma giden hastanede kelepçe!