12 Eylül 1980 darbesinin ardından işkenceyle öldürülen Süleyman Cihan’la ilgili başvuruda ikinci kez “yetkisizlik” kararı verildi. Kararın Cihan’ın Anadolu yakasında mı Avrupa yakasında mı öldürüldüğüne “karar verilememesi” nedeniyle verildiği belirtiliyor. Süleyman Cihan’ın avukatı ve ağabeyi olan Ahmet Cihan dosyanın sürekli savcılıklar arasında gidip gelerek sürecin uzatılmaya ve cezasızlıkla bitirilmeye çalışıldığını savundu.
Ayça Söylemez’in Bianet’te yer alan haberine göre, Ahmet Cihan ve avukatları, ilk olarak Süleyman Cihan’ın ölü bulunduğu Kadıköy ilçesi savcılığına başvurmuş, olayın soruşturulup sorumluların yargılanmasını talep etmişti. Kadıköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ahmet Tayfun Balyemez ise başvuruyla ilgili yetkisizlik kararı vererek dosyayı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdi.
Savcı Balyemez, Süleyman Cihan’ın Kadıköy’de değil İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şubede öldürüldüğünü bu nedenle yetkilinin, İstanbul’un Avrupa yakasındaki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu belirtti.
Ancak İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Öz de 3 Temmuz 2014’te yetkisizlik kararı verdi ve Süleyman Cihan’ın cesedinin Kadıköy’de bulunmasından dolayı olayı soruşturmada yetkili savcılığın, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı olduğunu ifade etti.
Dosya başladığı yere döndü
Öz’ün kararında dosyanın neden savcılıklar arası dolaştığı şöyle anlatıldı:
“Kapatılan Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığının 13 Kasım 2012 tarih 2012/23178 esas, 2012/4192 karar sayılı yetkisizlik kararı ile 30 Temmuz 1981’de ölen Süleyman Cihan’ın olay tarihi itibariyle İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şubede öldürüldükten sonra Kadıköy Üst Bostancı Yalıyolu Caddesi İpek 1 Apartmanı 6. katından atıldığı iddiasıyla yetkisizlik kararı verilmiş ise de;
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre sabit olan olayın Süleyman Cihan’ın 29 Temmuz 1981’de Kadıköy Üst Bostancı Yalıyolu Caddesi İpek 1 Apartmanı önünde cesedinin bulunması ve bu hususun dönemin Sıkıyönetim Mahkemesi Cumhuriyet Savcısına intikal ettirilmiş olması olayıdır. Yetkili olan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının eylemin kendi yetki sınırları içerisinde gerçekleşmediğine dair, cesedin kendi yetki sınırları içerisinde bulunmasının aksini kanıtlar maddi deliller toplandıktan sonra yetkisizlik kararı vermesi gerekmektedir.
Dosya içerisinde müşteki Ahmet Cihan’ın kardeşi Süleyman Cihan’ın İstanbul Emniyet Müdürlüğü 1. Şubede öldürüldükten sonra Kadıköy’de bir apartmandan atıldığı iddiasını araştırma yetki ve görevi cesedin bulunduğu yer Cumhuriyet Başsavcılığı olan İstanbul Anadolu (kapatılan Kadıköy) Cumhuriyet Başsavcılığı olmasına rağmen yetkisizlik kararı verilmesinin CMK’nın 12. ve devam maddelerine aykırı olması nedeniyle…
Cumhuriyet Başsavcılığımızın yer itibariyle yetkisizliğine, yetkili yerin belirlenmesine müteakip evrakın gereğinin takdir ve ifası için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine…”
Dosya şimdi yeniden Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda.
Ne olmuştu?
Süleyman Cihan, 29 Temmuz 1981'de Mehmet Ağar ve ekibi tarafından gözaltına alındı, işkence gördü. Bir gün sonra Bostancı'da götürüldüğü evin 6. katından aşağıya atıldı. Cenazesi apartmanın altında bulundu.
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Cihan'ın otopsi raporunu, dosyasını, tıbbi bulgu ve diğer raporları inceleyerek 13 Nisan 2012'de bir rapor hazırladı. Bu rapor ile Cihan'ın falaka, Filistin askısı, elektrik işkencelerine maruz bırakıldığı ve apartmanın altıncı katından atılmadan önce öldürülmüş olduğu kanıtlandı:
“Vücudun ön yüzündeki yaralanmaların yüksekten düşmeyle meydana gelmiş olması mümkün değil. Cihan'ın farklı zamanlarda, yüz, boyun, koltuk altları, el, kalça ve yanlarına dönük darbeler aldığı ve kaba dayağa maruz kaldığı söylenebilir. Yaralarından, falaka, elektik ve Filistin askısı işkencelerine de maruz kaldığı görülüyor. Ayrıca, ölümünden sonra yüksekten atıldığı da kesin.”
Sıkıyönetim Savcısı Hakim Yüzbaşı Erdoğan Savaşeri, Cihan'ın "görevlilerin zaafından faydalanıp pencereden atlayıp intihar ettiğini" ileri sürerek sorumlular hakkında kovuşturmaya yer yok kararı vermişti.