Başbakan Yardımcısı Ali Babacan sık sık "Sanayi üretiminin milli gelirdeki payı düşüyor. Bu tehlikeli bir trend" uyarısı yapsa da Türk sanayicinin gayrimenkul ve inşaat sektörlerine olan ilgisi giderek artıyor. Sanayici özellikle AKP iktidarı döneminde ekonomi politikaları tarafından büyük destek gören inşaat ve gayrimenkul sektörünü artık önemli bir B planı olarak gördüğünü dile getiriyor. Peki sanayici neden üretime yatıracağı paradan kısıp inşaat işine de giriyor?
Anadolu Grubu Başkanı Tuncay Özilhan, Kibar Holding Başkanı Ali Kibar, Zorlu Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu ve Torunlar Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Aziz Torun gibi sanayiciliğin yanı sıra gayrimenkul sektörüne de girme kararı alan patronlar Wall Streer Journal’dan Ayşegül Akyarlı Güven’e konuştu. Patroların değerlendirmeleri şöyle:
Tuncay Özilhan: Türkiye'de büyümenin lokomotifi sanayi değil gayrimenkul
Anadolu Grubu'nun Başkanı Tuncay Özilhan son günlerde hem Rusya'da hem de Türkiye'de alkollü içki satışına getirilen yeni yaptırımlar sonucunda talebin düşmesiyle Anadolu Efes 'te üretimi azaltma yoluna gitti. Biri Türkiye, biri de Rusya'da iki fabrikasında bira üretimini durduran Özilhan Bostancı'da lüks bir ofis kompleksi inşaatına başlayarak gayrimenkul sektörüne adım atan sanayiciler kervanına katıldı. Şirketi kısa bir süre önce kuran Özilhan bu alana giriş nedenini "Türkiye'de büyümenin lokomotifi gayrimenkul ve perakende sektörleri oldu" diye açıkladı.
Sanayinin büyümesinde önemli bir artış olmadığına dikkat çeken Özilhan şöyle devam etti: "Sanayi alanında artık eskisi gibi önemli yatırımlar yok. Ama bu çok sürdürülebilir değil. Üretimin de kesinlikle artması lazım. Ama bunun için bu yatırımların desteklenmesi de önemli. Biz de şu an gayrimenkul sektörüne de girdik. E-5 üzerinde lüks bir ofis projesine başladık. Çünkü Türkiye'de büyümenin lokomotifi perakende ve inşaat."
Ali Kibar: Ben de gayrimenkule gireceğim
Gayrimenkule girme planı olan bir diğer sanayici de Hyundai Assan'ın üreticisi, Kibar Holding'in Başkanı Ali Kibar. Geçtiğimiz dönemde sanayiye birçok yatırım yaptıklarını, bu yıl da bu yatırımların bazılarını devreye alacaklarını ifade eden ve sanayicinin yatırımlarını sürdürmesi için haksız rekabetin azaltılmasının önemine dikkat çeken Kibar, "Çin, Tayvan gibi ülkelerden, hatta AB ülkelerinden bile ciddi damping görüyoruz. Piyasa gerçeklerine göre mukayese tablosu yapılmalı" diye konuştu.
Sanayici açısından dezavantajlara bakıldığında Türkiye'nin enerji maliyeti açısından da yüklü bir ülke olduğuna dikkat çeken Kibar, "İşçilik verimliliğinde maliyet artışı var. Bu nedenle ileri teknoloji yatırımları olmalı" diye konuştu.
Konuların genellikle siyaset eksenine takıldığı seçim yıllarında ekonomiyi sırtlananlar olduğuna dikkat çeken Kibar şöyle devam etti: "Bazen onların da ayakları takılıyor. En iyisi gayrimenkul ya da bina yapmak olacak herhalde" diyor. Sanayi tesisi olanların sürekli üzerinde sosyal sorumluluk projesi olduğunu belirten Kibar "Gayrimenkulü ise bir kerede yapıyorsun, bitiyor. Ben de gayrimenkule girmeyi düşünüyorum" dedi.
Peki gayrimenkul sektörü, giren her sanayiciyi mutlu ediyor mu?
Aziz Torun: Komşunun tavuğu komşuya kaz görünüyor
Torunlar'ın Başkanı Aziz Torun'a göre komşunun tavuğu komşuya kaz görünüyor. Yani sanayici inşaata heves ediyor ama aslında o alanda da çok da büyük karlılıklar yok.
Kendilerinin 30 yıldır inşaat sektöründe de yer aldığını ifade eden sanayici Torun, "Bizde hala gıdanın cirodaki payı inşaattan fazla. Fakat tabii ki değerli varlıklar oldukları için aktiflerimizin değeri içinde gayrimenkulün payı daha büyük" dedi. Aynı zamanda Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği'nin (GYODER) Başkanı da olan Torun, "Reel durum düşünüldüğü gibi değil. Emlakta karlılıklar 2012'den beri yüksek değil" diye konuştu.
Ahmet Zorlu: Ben her zaman sanayiciyim
2007 yılında Karayolları arazisi ihalesinde 800 milyon dolarlık rekor teklif vererek dikkatleri üzerine çeken Zorlu Grubu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu'nun aldığı o arazi bugün üzerinde otel, AVM, sanat merkezi ve rezidans kompleksi barındırıyor. Ahmet Bey'in soyadı aynı zamanda Türkiye'nin özellikle tekstil ve teknoloji yatırımları ile adını duyurmuş grubu Zorlu'ya ismini vermiş durumda. İçerisinde Vestel'i de barındıran Zorlu Grubu'nun 800 milyon dolara arazi alıp yatırımlarında bu alana odaklanması çok konuşulmuştu.
Zorlu Center'ın açıldığı gün "Sanayiden uzaklaşıyor musunuz?" sorusuna, "Asla uzaklaşmıyorum. Bu benim şirketlerimin Türkiye'ye 60'ıncı yıl hediyesi. Zorlu Grubu 60'ıncı yılında Türkiye'ye bir hediye vermek istedi. Ama bundan sonra yatırımlarımızın ağırlığı gayrimenkul alanına olmayacak" şeklinde yanıt verdi. Aynı soruyu bir hafta önce yeniden yönelttiğimiz Zorlu "Biz gayrimenkulcü değil sanayiciyiz. Bundan sonra yine sanayiye yatırımlarımız olacak. Enerjiye de yatırım yapacağız" diye konuştu.
Abdurrahman Yıldırım: Gayrimenkul daha karlı
Habertürk Gazetesi Köşe Yazarı Abdurrahman Yıldırım'a göre sanayicinin emlağa kayma motivasyonunun temelinde gayrimenkulün daha karlı olması var. Gayrimenkulün sanayi kadar uzun vadeli bir yatırım da olmadığına dikkat çeken Yıldırım gayrimenkulü sanayi yatırımından pozitif ayrıştıran diğer özellikleri şöyle sıralıyor: "Bu alan yoğun rekabet içermiyor. Ekonomi politikaları tarafından teşvik ediliyor. Denetim az. Kayıtsızlık yüksek. Çıkışı kolay. Kolay para kazanılıyor. Sanayide ise hem yatırımın dönüşü daha uzun, hem de çıkmak daha zor oluyor."
Para sahibinin sermayesini artırmak isteyeceğine dikkat çeken Yıldırım, "En garantili para burada kazanılıyorsa, bu da teşvik ediliyorsa, sanayici neden buraya yüklenmesin. Ben sanayicinin kayıt dışılık için bu alana girdiğini söylemiyorum. Ama örneğin finans alanına yatırım yapsa her şey kayıt içinde" diye konuştu.
Aynı şeyin ekonomi verimliliği için söylenemeyeceğine dikkat çeken Yıldırım şöyle devam etti: "İç piyasaya yönelik satış yapan bu sektör ithal malları da dikkate alınca cari açık yaratıyor. Üretime dönüş zorunlu. Zorunlu ki bunun finanse edelim. Üretelim ki kiraları ödeyebilelim. Buna karşın emlakta karlılık 2011'den sonra çok artmıyor olsa da hala çok yüksek."