Medya

"Şam'ın 'Ne hâliniz varsa görün' yaklaşımı, Ankara'nın işine geliyor"

Muharrem Sarıkaya: TSK kendisine tehdit oluşturana silah yönelttiğini gösterdi

13 Mart 2018 16:15

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK), Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ile birlikte Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik gerçekleştirdiği Zeytin Dalı Harekâtı'nda Afrin kent merkezine kadar girildiğini, PKK desteğindeki güçlerin bundan böyle sivilleri kalkan yaparak şehir gerilla savaşına yöneleceğini ifade etti. Şam'ın geçen hafta PYD'den silahlı unsurlarını çıkartıp kenti kendilerine teslim etmesini istemesi sonrasında Şam'ın, "Ne haliniz varsa görün” yaklaşımı içinde geri çekildiğini ifade eden Sarıkaya, "Bu durum Ankara’nın işine geliyor" dedi.

Sarıkaya, devamında şunları kaydetti:

"Çünkü Ankara her adımda meselesinin bölgedeki Kürt halkıyla olmadığını, toprak kazanma amacını gütmediğini, sadece kendisine yönelik tehdide karşı operasyon yaptığını söyledi" dedi. TSK kendisine tehdit oluşturana silah yönelttiğini gösterdi... Temizlediği yerleşimlere sahiplerinin dönmesi için her kolaylığı göstermekle kalmadı, Kızılay’ı da devreye sokup gıda ve sağlık hizmetini beraberinde taşıdı."

Muharrem Sarıkaya'nın, "Afrin’de kazanılan" başlığıyla (13 Mart 2018) yayımlanan yazısı şöyle:

Afrin Operasyonu’nda elde edilen, askeri olduğu kadar diplomasinin de başarısı...

Çünkü kimse kent merkezine kadar gidilebileceğine ihtimal vermiyor, hatta belirli noktadan sonra Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) durması için uluslararası camiadan gelen baskının etkili olacağını sanıyordu.

Rusya’nın dolayısıyla Şam rejiminin de bu denli ileri gidilmesine sıcak bakmayacağının altı çiziliyordu.

Bütün bu yorumları yapanlar, askeri planlama ve harekât konusunda birikim sahibi insanlar olunca beklentiyi yükseltiyorlardı...

Söyledikleri gibi olmadı; TSK ve desteğindeki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) Afrin’e ulaştı ve kent merkezini kuşattı.

Suriye sahasında işbirliği yaptığı devletlerin olumsuz yaklaşımı dolayısıyla dokunmaktan uzak durduğu, Fırat’ın doğusu ile Afrin arasındaki bağı sağlayan atardamar Tel Rifat dilini de kopma noktasına getirdi.

Onu da Afrin’i boşaltacak siviller için açık bıraktı.

Bütün bunları da herkesin görebileceği berraklıkta, göstere göstere hayata geçirdi.

Afrin’den daha küçük olan nahiye, kasaba büyüklüğündeki yerleşim birimlerinde uyguladığı bu yöntem de PKK desteğindeki güçlerin tüm direnişini kırmasını kolaylaştırdı.

Anımsanırsa, operasyonun ilk gününde sergilenen yoğun direnişi bugün PKK desteğindeki YPG’den görme olanağı yok.

Kırsaldan Afrin kent merkezine kaçış var...

Şam'ın son teklifi

Görünen o ki PKK desteğindeki güçler bundan böyle sivilleri kalkan yaparak şehir gerilla savaşına yönelecek.

Bundan da bir sonuç almasının mümkün olamayacağı Şam’ın geçen hafta PYD’ye yaptığı son teklifte kendini gösteriyor.

Şam bu görüşmede bir kez daha PKK destekli PYD/YPG’den silahlı unsurlarını çıkarıp kenti kendilerine teslim etmesini önermiş...

Gelen yanıt öncekilerden farklı olmamış, sivillerle birlikte direneceklerini bildirmiş...

Şam da “Ne haliniz varsa görün” yaklaşımı içinde geri çekilmiş.

Bu durum Ankara’nın işine geliyor.

Çünkü Ankara her adımda meselesinin bölgedeki Kürt halkıyla olmadığını, toprak kazanma amacını gütmediğini, sadece kendisine yönelik tehdide karşı operasyon yaptığını söyledi.

TSK kendisine tehdit oluşturana silah yönelttiğini gösterdi...

Temizlediği yerleşimlere sahiplerinin dönmesi için her kolaylığı göstermekle kalmadı, Kızılay’ı da devreye sokup gıda ve sağlık hizmetini beraberinde taşıdı.