Gezi eylemleri sırasında ekmek almaya giderken, polisin attığı gaz fişeğinin başına isabet etmesi sonucu komaya giren ve 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan’ın ölümünün üzerinden 1 yıl geçti. 1 yıl içinde dava açılmadı. Berkin’in babası Sami Elvan’, geçen 1 yıl içinde yaşadıklarını anlatırken “Vurulduğu yerden geçemiyoruz” dedi.
14 yaşındaki Berkin, halkın, Hükümetin politikalarına karşı sokaklara döküldüğü bir Gezi eylemleri sırasında kahvaltı hazırlayan annesine, “Ekmek almaya gidiyorum” diyerek evden çıktı. Gaziler Sokağı’nı geçip Mithatpaşa Caddesi’ndeki fırına yönelince direnişi bastırmak için saldıran polisle karşılaştı ve polisin attığı biber gazı kapsülüyle başından vuruldu. 14 yaşında 45 kiloyken girdiği Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinden 269 gün sonra 1 Mart günü 15 yaşında 16 kiloyla çıktı.
Tolga Alp Turgut'un Evrensel'de 'Sami Elvan: Berkin’in vurulduğu yerden geçemiyoruz' başlığıla yayımlanan söyleşisi şöyle:
Berkin’in ölümünden bir sene sonra Sami Elvan, ailenin yaşadıklarını gazetemize anlattı. Berkin’in komada kaldığı hastane günlerini anlatarak başlıyor söze baba Elvan: “269 gün her anıyla her saatiyle her günüyle bizim için çok zordu. Gündüz ailece hastanede bekliyorduk, gece nöbet tutuyorduk. ‘Hadi Berkin uyan’ diyorduk. O süreçte Berkin’in kalbi durdu. Hastaneden çıkarılma durumu oldu. Sürekli gözetim altındaydık. Yani 269 gün direndik biz.” “Ya 269. gün?” diye sorduğumuzda derin bir iç çekerek cevap veriyor Sami Elvan: “Çocuklar uyurken susulur, öldürülürken değil. O gün bütün çocuklar, bütün insanlık uyuyordu. Biz sustuk. Berkin’imizi sonsuzluğa uğurladık” sözleri çıkıyor ağzından.
Berkin'siz bir hayat
Berkin’ini, Berkin’siz geçen günleri anlatıyor Sami Elvan. Bir yandan gözlerinin içi gülüyor Berkin’i anlatırken, bir yandan hatıraları akıttığı gözyaşlarından anıyor: “Şakalarını, yaramazlıklarını her şeyini özlüyoruz. 14 yaşındaki bir çocuktan ne bekleyebilirsiniz ki? İnsanlara yardım etmeyi severdi. Kimsenin isteğini geri çevirmezdi. Hayvanları severdi. Ama onun bütün geleceğini yok ettiler. Berkin’in bütün umutları, yapmak istedikleri, hayalleri elinden alındı.”
Kafkas halk oyunu oynuyordu
Berkin’in ilkokul boyunca Kafkas halk oyunu oynar, en büyük hayali ise sporcu olmaktı. Hatta mahallenin takımı, Mahmut Şevket Paşa Spor Kulübünde futbol oynuyormuş. Baba Elvan, Berkin’siz bir hayatı tarif edemiyor. Dramatik bir hayat yaşadıklarını, olmadık bir anda öfkelendiklerini, duygusallaştıklarını, hâlâ vurulduğu yerden geçemediklerini anlatıyor.
“Çocuklarına Berkin Elvan ismini koyan anne-babalar bizi arıyor” diyor ve şunu söylüyor: “İleride çocuklarının yaşayabileceği sıkıntıları biliyorlar, bunu göze alıyorlar. İnsan gurur duyuyor böyle durumlarda. Berkin’imizi kaybettiğimiz günden beri başka Berkin’leri yaşatmak için mücadele ediyoruz. Bizim Berkin’imizi aldılar ama şimdi milyonlarca Berkin’imiz var.”
Elvan ailesi adalet istiyor
Baba Elvan, “Adalet istiyoruz” diyor ve ekliyor: “Bu ülkede sadece Berkin değil. Ali İsmail Korkmaz, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım katledildi. Onlarca gencin gözü çıktı, yüzlerce insan sakat kaldı. Hiçbir davada bir gelişme olmadı. Berkin’i vuranların isimleri hâlâ soruşturma dosyasına işlenmedi. Umarım bizim yaşadığımız sıkıntıları hiçbir aile yaşamaz. Bu ülkede devlet terörüyle çocuklar, insanlar katledilmez. Biz hiçbir zaman şiddet yanlısı insanlar olmadık, intikam alma düşüncesiyle hareket etmedik. Hiçbir insana kinimiz, öfkemiz, düşmanlığımız yok. Ama suçlular cezasını çekmeli. Biz ülkemizde barış ve kardeşlik olmasını istiyoruz” diyerek Berkin’in umudunu taşıyor içinde.