Kültür-Sanat

'Saharov Ödülü' İranlı aktivistlere gitti

AP başkanı Martin Schulz: ülkelerinin geleceğini kendi geleceklerinden üstün gören ve her türlü korkutma ve yıldırmaya rağmen ezilmeyen bir kadın ve bir erkekle minnet ve dayanışma mesajıdır

27 Ekim 2012 18:41

Avrupa Parlamentosu’nun insan hakları savunucularına verdiği "Saharov Ödülü"ne bu yıl iki İranlı aktivist olan Nesrin Sotoudeh ve Cafer Panahi layık görüldü.

AP tarafından Eylül ayında hazırlanan ilk aday listesi üzerinden yapılan eleme sonucunda, 2012 Saharov Ödülü için Sotopudeh ve Panahi'nin dışında Rus punk grubu Pussy Riot ile Belaruslu insan hakları savunucusu Ales Bialiatski finalist olarak belirlenmişti.

Pussy Riot grubu, Alman parlamenter Werner Schulz öncülüğündeki 45 kişilik AP üyesi bir grup, Ales Bialiatski ise Polonyalı parlamenter Jacek Saryusz-Wolski öncülüğündeki AP üyesi 82 parlamenter tarafından aday gösterilmişti.

AP başkanı Martin Schulz ve AP’de temsil edilen siyasi grupların başkanlarından oluşan Başkanlık Divanı bugün toplanarak finalistler arasından İranlı insan hakları aktivistlerini 2012 Saharov Ödülü’ne layık gördü. Ödülün İranlı aktivistlere verilmesi kararının AP’deki siyasi grup liderleri tarafından oy birliğiyle alındığı belirtildi.

 AP başkanı Martin Schulz, karardan sonra yaptığı açıklamada, ödülün Sotoudeh ile Panahi'ye verilmesini, “ülkelerinin geleceğini kendi geleceklerinden üstün gören ve her türlü korkutma ve yıldırmaya rağmen ezilmeyen bir kadın ve bir erkekle minnet ve dayanışma mesajıdır” şeklinde konuştu.

Schulz, şu an siyasi görüşleri nedeniyle İran’da tutuklu olan Sotoudeh ve Panahi’nin, Saharov Ödüllerini alabilmek için aralık ayında Strasbourg’a gelebilmeleri temennisinde bulunduğu belirtildi.

İnsan hakları alanında uzman avukat olan Nesrin Sotoudeh, İran’da 2009 Haziranında yapılan tartışmalı başkanlık seçimleri sonrasında hapisteki muhaliflerin, ölüm cezasıyla yargılanan 18 yaşından küçüklerin, kadınların ve siyasi tutukluların savunculuğunu yapmakla biliniyor.

“Milli güvenliği tehdit edici komplo ve propaganda” ile suçlanan İranlı avukat, Eylül 2010'da tutuklanmış ve tecrit hücresine konulmuştu. İki çocuk annesi olan İranlı avukat, ailesine yönelik tacizler nedeniyle şu an açlık grevi eylemi yürütüğü belirtildi.


Zana da almıştı


Senarist ve film yönetmeni olan Panahi, 1995 yılında “Beyaz Balon” adlı filmiyle Cannes Film Festivali’nde “Altın Kamera” ödülü kazanmıştı. Filmlerinde genel olarak ülkesindeki yoksul, kadın ve çocukların durumunu işleyen Panahi, mart 2010’da tutuklanmış ve filmlerinde işlediği konular nedeniyle 6 yıl hapis ve 20 yıl film çekme yasağına mahkum edilmişti.

Panahi’nin “Bu Bir Film Değil” adlı son filmi İran’da kaçak olarak vizyona girmiş ve pasta içinde saklananan bir USB anahtarı sayesinde İran’dan çıkartılıp Cannes Film Festivali’nde gösterilmişti.
Saharov Ödülünü'nün iki İranlıya verilmesi AP’nin gelecek hafta İran’a resmi bir heyet göndermesinin hemen öncesinde gerçekleşmesi açısında da dikkat çektiği ifade edilmiş.

AP üyesi beş parlamenterden oluşan bir heyet 27 Ekim - 2 Kasım tarihleri arasında Tahran’da İran parlamentosu üyeleriyle temaslarda bulunacağı belirtildi. Söz konusu ziyaretin bir numaralı gündem maddesini ise insan hakları konusu oluşturacağı ifade edildi.

Adını 1975 Nobel Barış Ödülü sahibi Rus fizikçi Andrey Dimitriyeviç Saharov’dan alan ödül ilk olarak 1988 yılında Nelson Mandela’ya verilmişti. Ödülü bugüne kadar alanlar arasında Alexander Dubcek, Aung San Suu Kyi, Adem Demaçi, Teslime Nesrin, Wei Jingsheng, İbrahim Rugova, Basta Ya, BM adına Kofi Annan, Hu Jia gibi isim ve kuruluşlar da bulunmakla birlikte, 2011 yılında Arap Baharı aktivistlerine layık görülen ödül 1995 yılında da Leyla Zana'ya verilmişti.

(Deutsche Well Türkçe)