Koronavirüs

Türkiye'de Koronavirüs | 107 kişi daha hayatını kaybetti, 4 bin 62 yeni tanı kondu; toplam ölüm sayısı 1403'e, vaka sayısı 65 bin 111'e yükseldi

14 Nisan 2020 20:00

T24 Haber Merkezi

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada 107 kişinin daha hayatını kaybettiğini, 4 bin 62 yeni tanı konduğunu açıkladı. Böylece toplam ölüm sayısı 1403'e, vaka sayısı 65 bin 111'e yükseldi. 

Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu ile yaptığı toplantının ardından Koronavirüs salgınının Türkiye'deki son durumu paylaştı.

Koronavirüs ölüm ve vaka artış hızında düşüş yaşandığını kaydeden Koca, Türkiye'nin diğer ülkelerden daha yaygın olarak uyguladığı 'filyasyon' yöntemine dikkat çekti. 

Koca, 10 Nisan akşamı hafta sonu için uygulanan sokağa çıkma yasağının ardından marketlerde ve fırınlardaki izdihama ilişkin "Benim farklı bir şey söylemem gerekmiyor, hükümetin bir kararı. O günle ilgili Süleyman Bey açıklamaları kamuoyuna yaptı, benim buna ilave edecek bir sözüm yok" yorumunu yaptı. 

Koca, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile sokağa çıkma öncesi yaşanan kargaşa nedeniyle tartıştığı iddialarına ilişkin ise "Bu iddiaların doğru olmadığının altını çizmek istiyorum. Vatandaşımız bu salgında bizlerin mücadeleye odaklanmamızı bekliyor, kendimizi buna adadık. Başka gündemimiz yok" diye konuştu. 

Bakan Koca, Sosyal medyada kısa sürede gündem olan 'son günlerdeki ölüm ve vaka oranın 0,21 olduğu' paylaşımlarına ilişkin de açıklamada bulundu. Koca, "Türkiye artış oranının azaldığı, pik yapmaya gittiği, ölüm ve vaka artış hızının duraklamaya girdiği ve bu pikle önümüzdeki dönemde bir plato çizme noktasına geldiği için ikili rakamlarda birbirine çok yakın" ifadelerini kullandı. 

Bakan Koca, İstanbul'daki yoğun bakım doluluk oranlarının yüzde 59,5 olduğunu kaydederken, bazı hastanelerde bu oranın yüzde 80-90'ı bulduğunu söyledi. 

Koca, Koronavirüs tespit edilen kişilerin son 3 günde temas kurduğu kişilerin incelendiği filyasyon çalışmasına ilişkin, "Bugüne kadar tanı konan kişilerin temas ettiği 261 bin 969 kişi tespit ettik. Bunların yüzde 95,8'ine ulaştık, takip ettik. Temas zincirinde yer alan vakaya ortalama 4,5 temaslı kişi düşmektedir. Bunların yaklaşık yüzde 96'sına ulaşarak takip yapılmıştır. 251 bin 28 kişiye takip yapılmıştır" dedi. 

TIKLAYIN - Filyasyon nedir?

 

Koca'nın açıklamalarından satır başları şöyle: 

"Tablonun olumsuz yönleri tam, olumlu yönleri kısmen gözünüzün önünde"

"10 Mart'tan 14 Nisan'a kadar geldiğimiz nokta nedir? Diğer ülkelerle benzerliğimiz farklılığımız nedir? Neden ısrarla önlem almak gerekiyor. Sözlerim bunu anlatacak. 

Salgının hakkında kesin ifadeler kullanılamaz. Aldığımız bazı sonuçlar Türkiye'nin mümkün en az kayıpla ulaşacağına işaret ediyor. Tedbirleri herkes yüzde yüz uygulayabilse umuttan daha güçlü kelimeleri seçeceğiz Kurallara istisnasız uyalım. Sonuca odaklanalım. Tedbir yüzde  yüze yaklaştıkça uğraşılacak tek sorun eldeki vakalardır.

Vakaların sayısı dünyada artıyor. Veriler pek çok ülkede tartışma konusu. Türkiye'de salgında tespit edilen her olay gözünüzün önündedir. Tablonun olumsuz yönleri tam, olumlu yönleri kısmen gözünüzün önündedir. 

"Türkiye'de dördüncü haftada vaka artış hızı düşüşe geçti"

Türkiye'de dördüncü haftada vaka artış hızı düşüşe geçti. Virüsün yayılma gücüne karşı şu anki şartlarda yayılma hızını kontrol altına almaya başladık. Bu nasıl oldu? Bugünün gündemi bu. Bu durum ağırlıklı filyasyonla oldu. Bildiğiniz gibi bulaşıcı bir hastalıkla ilgili temas zincirinin tanımlanmasının adıdır. Vaka artış hızının düşüşe geçmesini böyle sağladık. Başka hiçbir ülke böyle uygulamıyor. Pozitif tanı konan hastaların her birinin son üç günde temas ettiği kişilere ulaşıp onları taramaya çalıştık. 

"Türkiye dünyadan farklı olarak filyasyon yöntemini yaygın olarak uyguluyor"

Test neden herkese yapılmıyor diye eleştiriler oluyordu. Bu önerilen bir şey değil. Filyasyon uygulaması soruya güçlü bir cevap getiriyor. Hastalığın bulaşma ihtimali yüksek yeni kişilere odaklanıyoruz. Yaygın temas taraması sıkı takip salgının önünü kesmenin yoludur. 

Dünyanın bir kısmı sadece şikayetle  başvuranların yolunu izliyor. Güney Kore ve Singapur gibi birkaç ülke genel tarama yapıyor. 

Ölüm artış hızındaki yavaşlama beşinci haftada gerçekleşti, bunu en erken yakalayan ülke Türkiye. Vaka artış hızının yavaşlaması ve ölüm artış hızındaki yavaşlama sonuç alacağımızın işareti. 

Sonuçların Türkiye'de alınması ama başka ülkelerde görülmemesi tesadüf değil. En yaygın filyasyon yapan Türkiye'dir. 

Bugüne kadar tanı konan kişilerin temas ettiği 261 bin 969 kişi tespit ettik. Bunların yüzde 95,8'ine ulaştık, takip ettik. Temas zincirinde yer alan vakaya ortalama 4,5 temaslı kişi düşmektedir. Bunların yaklaşık yüzde 96'sına ulaşarak takip yapılmıştır. 251 bin 28 kişiye takip yapılmıştır. 

Yeni tanı konduğunda ne yapıyoruz? Hastanın detaylı hikayesini alıyoruz, kimlerle görüştü vs. Bu insanların bilgileri toplanıyor. Aile fertleri ve iş arkadaşları otomatik olarak filyasyon ekibinin sistemine düşüyor. Ekipler harekete geçiyor. 

Filyasyon ekibi nasıl bir ekip? Biri doktor biri sağlık memuru biri yardımcı personel olmak üzere 3 kişilik ekiplerdir. Her tanı konan kişide ağ yeniden tanımlanmaktadır. 

Yüzde 99 yapılan Zonguldak'ta filyasyon çalışması birinci ildir, en düşük il yüzde 92 ile Şanlıurfa'dır. İstanbul'da1200 filyasyon ekibi görev alıyor. Türkiye genelinde 4 bin 600 filyasyon ekibi var.

Koronavirüs'le mücadele işine hakim uzmanlar tarafından yürütülüyor. Yoğun bakımda, hasta tedavisinde, tanı koymada başarılıyız. Bizi sonuca götürecek kural izolasyonu artır, hareketi azalttır. Bu kuralı uygularsak özlediğimiz hayata kısa sürede kavuşacağız. 

"Vefatlar 1403'e; vaka sayımız 65 bin 111'e yükseldi"

Bugünkü test sayımız 33 bin 70 oldu. Hedefimiz 30 bini aştık. Pozitif olan 4 bin 62 vakamız olmuştur. Vaka sayımız 65 bin 111'e ulaştı. Vefat eden 107 kişiyle kayıp sayımız 1403'ü buldu. 842 hastamız iyileşti. 

"ABD'nin 11'nci haftada ulaştığı düzeyi biz dördüncü haftada yakaladık"

Birbirine benzerliklerine göre üç farklı model göze çarpıyor. Nüfusa göre sınırlı vakaların görüldüğü, doğrulanmış vakaların az olduğu ülkeler en büyük kümeyi oluşturuyor. Fransa, İran, İngiltere ve Çin ortak özellikleriyle birbirine yaklaşmış durumdadır. Türkiye hastalıkla mücadele başarımıza göre yerimiz değişebilir. Hastalıkla mücadelemizi başarılı bir şekilde sürdürebilirsek daha az görülen ülkeler duruma kaymış olacağız.

Avrupa ülkelerinde İspanya ve İtalya ise kendilerine has ayrı bir konumdadır. Amerika hasta sayısı ve ölüm oranları bakımından kendi başına tüm dünyadan ayrılmaktadır.

ABD'nin 11'nci haftada ulaştığı düzeyi biz dördüncü haftada yakaladık. Türkiye'de artış var ancak artış hızı yavaşladı. Ölüm artış hızının yavaşladığını da söyleyebiliriz. Türkiye'nin durumu dünyadan farklı seyrediyor. Dünyanın hiçbir ülkesinde vaka sayısının artmasıyla birlikte sağlık kuruluşlarında yoğun bakım, cihaza bağlanan hastalarda azalış söz konusu değil. 

'Sosyal medyada bahsedilen 0,21 oranı'

Türkiye'de vaka artış hızı düşüyor ve yoğun bakım ve entübe edilen hasta sayısında stabilleşmeye girildiğini görüyoruz. Sosyal medyada 0,21 oranından bahsediliyor. Türkiye artış oranının azaldığı, pik yapmaya gittiği, ölüm ve vaka artış hızının duraklamaya girdiği ve bu pikle önümüzdeki dönemde bir plato çizme noktasına geldiği için ikili rakamlarda birbirine çok yakın.Yeni bir dalga oluşumu olmazsa ve tedbirlere uyarsak seyrin nasıl olacağını biliyoruz. 

Bilim Kurulu'nun cezaevinden çıkanlarla ilgili önerdiği tedbirler oldu. Şüpheleri olanlara zaten test yapmış oluyoruz.  

"Aşı insanlarda önümüzdeki en az 4-6 ay arası kullanılmaz"

Aşının insanlar üzerinde kullanılabileceğine inanmıyoruz. En az 4-6 ay arası insanlarda kullanılabileceğini Bilim Kurulumuz öngörmüyor. 3 merkezimiz virüsü izole etti, bundan sonraki çalışmalar devam ediyor olacak. İlaçla ilgili daha çok Çin, ilacı yoğun bakımda entübe olan hastalara veriyor biz ise yoğun bakıma geçiş döneminde kullanılmasının faydalarını gördük, ilacın devamı gelmiş oldu. Türkiye'de tedavide farklı bir yaklaşım içindeyiz yaptıklarımızı bütün üniversitelerimizin dünyaya yayın yapmasını teşvik ediyoruz. 

Hidroksil klorokini baştan 1 milyon kutu olarak stokladık. Bunu daha ciddi vakalarda kullanıyorlar ABD'de. Biz daha erken kullanıyoruz. Vakaların erken dönemde cihaza bağlanması süreci uzatıyor, bunun aksini söylüyordu Çin. Biz entübe edilmenin geciktirilmesi gerektiğini biliyoruz.  

Aşıyla ilgili Türkiye'nin klinik araştırmalar merkezi olmasını istemiyoruz, bu anlamdaki yaklaşımımızı net ifade ettik. Biz kendi aşı çalışmamızı birçok ülkeyle gerektiğinde yapabiliriz ama klinik uygulama noktasında kendi çalışmalarımızı daha önemli görüyoruz. 

Sokağa çıkma yasağı kararı

Sokağa çıkma yasağı kararı: Bilim Kurulu'nun üzerinde durduğu izolasyonun sağlanması ve hareketli ortamın azaltılması şeklinde oldu. Bunu destekleyen her yaklaşım kurulun talep ettiği bir durum. Amaca hizmet eden bir durum. Sonuçlarıyla ilgili biz bütün rakamları şeffaf şekilde aktarıyoruz. Hepimiz önümüzdeki günlerde bu sonuçları görmüş olacağız. 

Plazma tedavi

Plazma tedavi: Kızılay merkez olmak üzere bu fonksiyonu üstlendi. Birçok üniversiteyi de yetkilendirdik. Kendi hastaları geldiğinde kendi merkezlerinde bu plazmaları alıp vakalar uygulama yetkisi verdik. Birçok hastane ve üniversitede plazma uygulamasına geçildi. İyileşenlerin sayısı artıyor, antikor oluşumu olduğunda da tedavi edebileceğimiz hasta sayısı artmış olacak. 

Biz artık bu dönemde bir haftada görülen en yüksek vaka sayısı dönemine ulaştık, artış hızı azaldı. Pik yapma ve plato çizme dönemini bekliyoruz. Tedbirlere devam edersek ve araya yeni dalga girmezse önümüzdeki günlerde piki yakalayacağız. 

Salgınla mücadele izolasyon, temas ve mesafenin son derece önemli olduğunu söyledim. Hareketlilik ne kadar azaltılırsa sonuça o kadar katkı olur. Hafta sonu sokağa yasağın olması tabii ki pozitif etki olacak. 

Adana sahra hastanesi: Adana özelinde bakınca yoğun bakım yatak sayısı ve genel yatak sayımız Türkiye ortalamasının altında. Adana'da böyle bir ihtiyaç görmüyoruz. 

"İstanbul'daki yoğun bakım doluluk oranı yüzde 59,5"

İstanbul'da Anadolu ve Avrupa yakasında iki hasta yapıldığını biliyorsunuz. İstanbul'da doluluk oranı yüzde doksana ulaştı diye açmıyoruz bu hastaneleri. Bunlar sahra hastanesi de değil, kalıcı olmasını planlıyoruz. İstanbul için yoğun bakım doluluk oranı yüzde 59,5. Bazı hastanelerde yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80-90 oranında olabilir ama genelinde yüzde 59,5. Bu hastaneleri sağlık turizminde de kullanabiliriz. 

"10 Nisan'la ilgili benim farklı bir şey söylemem gerekmiyor"

Cuma akşamı yaşananlarla ilgili benim farklı bir şey söylemem gerekmiyor. Hükümetin bir kararı. İçişleri Bakanımız ile hem deprem hem Korona mücadelesinde bu dönemde birlikte mücadele arkadaşlığı yaptık. Ben perşembe de cuma da hafta sonu da dün de görüştüm. O günle ilgili Süleyman Bey açıklamaları kamuoyuna yaptı, benim buna ilave edecek bir sözüm yok. 

"Yalnızca mücadeleye odaklandık, başka gündemimiz yok"

(İçişleri Bakanı Soylu ile tartıştığı iddiaları) Bu iddiaların doğru olmadığının altını çizmek istiyorum. Vatandaşımız bu salgında bizlerin mücadeleye odaklanmamızı bekliyor. Kabine arkadaşlarımızla Cumhurbaşkanımız liderliğinde 1 milyon 100 bin kişiye yakın ordumuzla adadık. Başka gündemimiz yok. 

"Eczaneler birinci derece sağlık kuruluşu"

Maske konusuyla ilgili TEB ile görüşüyoruz, eczacı arkadaşlarımız birinci basamak sağlık kuruluşu olarak gördüğümüz bir yapı. Bundan 7-8 ay önce eczaneleri birinci basamak sağlık kuruluşu olarak tanımladık. Mücadelemizde önemli bir parçalar. 

20 ila 65 yaş arasındaki vatandaşlara 20 milyon kişiye yakınına mesaj gönderildi. Perşembe günü 39 milyon kişiye gönderilmiş olacak. Vatandaşlar cep telefonlarına kod geldiğinde gidip alabilecek.