Gündem

Sabah'a göre dekolte krizi haber değil, kadın bedeni üzerinden siyaset!

Hürriyet ile Sabah arasındaki dekolte polemiği, Erman Toroğlu'nu da içine alarak genişledi. Sabah, Hürriyet'i Erman Toroğlu'nun yer aldığı reklamı yayımladığı için eleştirdi

11 Ekim 2013 15:29

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in "Bir kanaldaki yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu" sözlerinin ardından sunucu Gözde Kansu’nun ATV'deki işine son verilmesi Sabah ve Hürriyet arasında polemiğe neden oldu.

Hürriyet gazetesinin Gözde Kansu’nun kovulmasıyla ilgili 9 Ekim tarihli sayısında sürmanşetten verdiği “Dekolte krizi büyüyor” başlıklı haberi ve yine Doğan Grubu’na ait olan Radikal’in “Bu olmadı” başlığıyla manşetten yayımladığı habere cevaben dün “Bayat oyunları millet yutmuyor” başlığıyla karşı bir iddiada bulunan Sabah, Doğan Grubu’na sert eleştirilerde bulundu. Hürriyet bugün başsayfasında Sabah’ta yer alan habere yönelik “Medya savaşı tuzağına düşmeyiz” başlıklı bir açıklama yaparken, Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak “Anlayana” başlıklı yazısında Hürriyet’i eleştirerek, “Biz kadın bedeni üzerinden gazetecilik yapmayı özgürlük ambalajına sarılmış gayrı ahlaki zihniyet olarak algılıyoruz. Hele kadın bedeni üzerinden siyasi dalavere çevirmeyi, mesleğin en utanç verici versiyonu olarak değerlendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in Beyaz TV’de katıldığı bir televizyon programında, ATV’de yayınlanan ‘Veliaht’ adlı yarışma programının sunucusu Gözde Kansu’nun kıyafetini eleştirerek, “Dün bir kanaldaki, yarışma programında sunucu öyle bir kıyafet giymiş ki olmaz bu yani. Kimseye karıştığımız yok ama çok aşırı. Dünyada da kabul edilemez” sözlerinin ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.

Hüriyet gazetesinin 9 Ekim tarihli başsayfasında Gözde Kansu’nun kovulmasıyla ilgili olarak “Dekolte krizi büyüyor” başlığıyla yayımlanan haberinde “Sosyal medya dün ATV’deki ‘Veliaht’ adlı yarışmanın sunucusunun işine son verildiği iddiasıyla çalkalandı. Ancak iddia henüz yetkili bir ağızdan doğrulanmadı” ifadeleri kullanıldı.

 

Yapımcı kuruluş: Alakası yok

 

Öte yandan, aynı gün bir açıklama yapan yapımcı şirket, Gözde Kansu’nun kovulmasının Hüseyin Çelik’in açıklamalarıyla ilgili olmadığını savundu. Yapımcı şirketin açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“Cumartesi akşamları, Atv ekranında yayınlanan Veliaht adlı yarışma programının sunucusu Gözde Kansu ile yollarımız ayrılmıştır. Ancak oyuncumuz ile ayrılış nedenimizin, iki gündür gündemi meşgul eden ve üzerine tartışılan "dekolte" kıyafet mevzusu ile yakından uzaktan hiçbir ilgisi yoktur.

Yayıncı kuruluş Atv; ilk bölüm yayınlanmadan önce, Gözde Kansu'nun üslup ve sunum tavrının projeyle örtüşmediğine karar vermiş, ileriki bölümlerde kendisiyle devam etmek istemediğini belirtmiştir. Yayın günü sosyal medyadaki olumsuz eleştirilerde bunun doğruluğunu göstermiş ve sunucu değişikliğine gidilmesi yönünde ihtiyaç doğmuştur.”

 

Sabah: Bayat oyunları millet yutmuyor

 

Yapımcı şirketin, “İşten çıkarma kararını daha önceden almıştık” açıklamasının ardından Sabah gazetesi dün Doğan Grubu'na sürmanşetten yanıt verdi. ATV'nin ve yapımcı şirketin "Dekolte değil kötü performans yüzünden kovduk" açıklamasını hatırlatan Sabah “Bayat oyunları millet yutmuyor” başlığıyla verdiği cevapta, “Doğan Grubu medyası habercilikte ve reyting yarışında nal toplamaya başlayınca çamur atma politikasına geri döndü” denildi.

\

Kanal D'nin reytinglerde başarılı olamadığı için ATV'ye 'çamur' attığını öne süren Sabah gazetesi ilginç bir misilleme de yaptı. Hıncal Uluç'un, Erman Toroğlu'nun Hürriyet'ten Aziz yıldırım'ın isteğiyle kovulduğu iddiasını konu alan yazısı sürmanşetten anons edildi. Hıncal Uluç'un Erman Toroğlu’nu Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın kovdurduğu iddiasına yer verdiği yazısı içeriği, sunuluşu ve zamanlaması ile Sabah'ın Hürriyet'e misillemesi olarak yorumlandı.

 

Hürriyet: Medya savaşına girmeyiz

 

Sabah'ın dekolte krizi için sürmanşetten suçladığı Hürriyet bugünkü başsayfasından bir yanıt verdi ve "Medya savaşı tuzağına düşmeyiz" dedi.

Gazete, 'Hürriyet Dünyası' imzasıyla yayınladığı yazıda Sabah'ın ismini kullanmadan suçlamalara cevap verdi. Açıklamada "Hürriyet, kamuoyunu ve okuru bilgilendirme görevini hakkıyla yerine getirdi." vurgusu yapıldı.

\

Hürriyet'in Sabah'a cevabında şu ifadeler kullanıldı:

Kıyafeti nedeniyle tartışılan ve işinden olan TV sunucusu Gözde Kansu haberini veren Hürriyet Dünyası dün bir gazete tarafından seviyesiz bir üslupla eleştirildi.

Ülke gündemine giren, tartışılan ve bu nedenle Habertürk, Milliyet, Vatan gibi gazetelerin de geniş yer verdiği haberden ötürü sadece Doğan Medya Grubu’nu hedef alan saldırıları anlamakta zorlandık.

Hürriyet Dünyası olayın tüm tarafları ile konuşarak habercilik yaptı.

Hürriyet Yazarı Ayşe Arman, Gözde Kansu ile görüştü, dekolte tartışmasına yol açan sözlerin sahibi siyasetçi Hüseyin Çelik ve yayıncı kanalın açıklamaları dengeli bir şekilde verildi.

Hürriyet, kamuoyunu ve okuru bilgilendirme görevini hakkıyla yerine getirdi.

Eğer maksat bir medya savaşı açmaksa bu kavgaya girmeyeceğimizi açıkça ilan ederiz. Hürriyet 65 yıldır olduğu gibi habercilik ve etik ilkelerinden taviz vermeden yoluna devam edecektir.

Saygılarımızla,

Hürriyet Dünyası."

 

Erdal Şafak: Kadın bedeni üzerinden siyasi dalavare

 

Hürriyet’in Gözde Kansu’nun kovulmasıyla ilgili yaptığı haberleri ve Ayşe Arman’ın röportajını eleştiren Sabah gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, bugün yayımlanan yazısında ‘dekolte krizi’ne değindi. 

Erdal Şafak’ın “Anlayana” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:

“Hem kadının onurundan dem vuracaksın, hem de kadının bedeni üzerinden bel altı, affedersiniz, göğüs altı vurmaya kalkışacaksın.

Hem kadın haklarından ve özgürlüklerinden dem vuracaksın, hem de bunları sadece bedenini açma hakkı ve özgürlüğüne indireceksin.

Hem kadının cinsel istismarından yakınacaksın, hem de bu istismarın en dik alasını yapacaksın.

Hem de hiç utanmadan. Hiç sıkılmadan. Hiç yüzün kızarmadan.

Biz kadının özgürlüğünden dilediğince öğrenim görme, iş hayatında hak ettiği yerini alma, yaşamın her alanında erkekle eşit haklara sahip olma, erkekle eşit kriterlerde değerlendirilme gibi çağdaş ölçütleri anlıyoruz.

Biz kadının bedeninin değil, kafasının, beyninin, birikiminin, yeteneklerinin önemsenmesi gerektiğine inanıyoruz.

Biz eşimize, annemize, kız kardeşimize, gelinimize nasıl bakılmasını, nasıl davranılmasını istiyorsak, tüm genç kızlara ve tüm kadınlara da öyle davranılması gerektiğine inanıyoruz.

Kadının sadece bedeniyle ilgilenenleri biz, maço, seks bağımlısı, ahlaki değerleri aşınmış kişiler olarak görüyoruz.

Kadının beyniyle, birikimiyle, yetenekleriyle ilgilenenleri ise çağdaş dünyanın erdemli insanları olarak kabul ediyoruz.

Biz kadın bedeni üzerinden gazetecilik yapmayı özgürlük ambalajına sarılmış gayrı ahlaki zihniyet olarak algılıyoruz.

Hele kadın bedeni üzerinden siyasi dalavere çevirmeyi, mesleğin en utanç verici versiyonu olarak değerlendiriyoruz.

Biz bekâr odalarına değil, evlere giren gazete olmayı tercih ediyoruz. Hep de öyle kalacağız."

 

Sabah’tan bir hamle daha: Toroğlu’nu kov reklamı bas

 

Hürriyet’in açıklamasının ardından Sabah gazetesi internet sitesinden, Erman Toroğlu’nun "Hürriyet'ten reklamda oynadım diye kovuldum. Beni kovdukları reklamları kendileri gazeteye basıp para kazandılar" iddiasını hatırlatarak, “Adamı kov, reklamı bas” başlığıyla bir haber yayınladı.

Sabah’ın haberinde şu ifadelere yer verildi:

Erman Toroğlu'nu reklamda oynadığı için kovduğunu iddia eden Hürriyet’in o reklamları yayınlayarak büyük para kazandığı ortaya çıktı. Toroğlu, "Hürriyet'ten reklamda oynadım diye kovuldum. Beni kovdukları reklamları kendileri gazeteye basıp para kazandılar" diye bir iddiada bulundu.

Bugün ortaya çıkan gazete arşivleri bu açıklamayı kesin delillerle doğruluyor.

Daha önce Ayşe Arman, Gülse Birsel, Osman Müftüoğlu gibi birçok Hürriyet yazarı reklamda oynamasına rağmen sadece Erman Toroğlu'nun işten çıkarılması akıllarda soru işareti doğurdu. Üstelik Hürriyet "reklamda oynamayın" kararı almadan önce imzaladığı bir anlaşması vardı Toroğlu'nun. Yani sözleşme gereği mecbur olduğu için oynuyordu. Buna rağmen çıkartılması Hıncal Uluç'un işaret ettiği Aziz Yıldırım iddiasını zihinlerde güçlendirdi.

Hürriyet'in "etik" kaygılarla uyguladığı etik dışı hareket sonucunda, Aziz Yıldırım'ın yazılarından ve açıklamalarından memnun olmadığı Erman Toroğlu işsiz kalırken bahane olarak kullanılan reklamlar Hürriyet sayfalarında boy boy yayınlanarak para kazanıldı. Toroğlu, "Oynadığım için beni kovdukları reklamları sayfa sayfa yayınlayıp para kazandılar. Şaşkınım!" dedi.

Sabah’ın internet sitesinde yer alan haberde, Hürriyet gazetesinde yayımlanan ve Erman Toroğlu ile Yılmaz Vural’ın yer aldığı reklam görseli de kullanıldı.

\

İlgili Haberler