Medya

Sabah yazarı Uluç'tan köşe komşusu Karahan'a: Sana göre haddim de olarak soruyorum, o zaman basına da gerek var mı?

Hıncal Uluç - Ömer Karahan (sağda)

16 Aralık 2020 09:47

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Alanyaspor Teknik Direktörü Çağdaş Atan'ın basın toplantısında soru sorulmaması üzerine gazetecilere, "O zaman basına da gerek yok" diyerek  gitmesini köşesine taşıdı. Uluç, aynı konuyu yazan köşe komşu Günaydın eki yazarı Ömer Karahan'a, " O zaman basına da gerek var mı?" diye sordu. 

Uluç yazısında, "Dün sabah gazetemi okuyorum. Günaydın ekinde 'Keskin Kalem' köşesini ilgiyle izlediğim genç kardeşim Ömer Karahan bu olayı yazmış, 'Basını gereksiz gören Atan'ın çirkin üslubu ve egosu!' Ömer 'Evet, bu yüzden salonda bulunan birkaç muhabirin kendisine sorular sorması gerekirdi' diyor ve ekliyor... 'Ancak Atan gibi bir Teknik Direktörün 'O zaman basına gerek yok' diyerek ahkam kesmeye hakkı yok!' diyor... Yok mu Ömer, yok mu? Sen hiç kendini Çağdaş Atan'ın yerine koydun mu?" düşüncesini dile getirdi.

Uluç, "Geçen seneki en iyi oyuncularını kaybetmiş takımla, bu sene ligin 11'inci haftasına lider gelmiş, bu yılın en iyi iki oyuncusunu da hastalık ve sakatlık yüzünden Beşiktaş maçına çıkaramamış, buna rağmen beşleyeceği maçı ancak 2-0 bitirmiş ve devlerin (Cart kabakağıt) önünde 12'nci haftayı da üç puan farkla lider kapamış Alanya'nın Hocasını bu sene bir kez, gazetelerin, mesela senin gazeten SABAH'ın manşetinde gördün mü?. Galatasaray'ın nefreti futbolcusu Belhanda'yı durmadan manşet yapan spor sayfalarında bir kez Çağdaş Atan adını okudun mu?. Hürriyet'te, Milliyet'te, Posta'da,  Sözcü'de, hepsinde... Başında böyle büyük bir başarı şapkasıyla, zorunlu basın toplantısı odasına 'boşu boşuna' geldiğini bilerek gideceksin. Orada her nasılsa yollanmış bir avuç stajyer.. Ahfeşin keçileri gibi, dediklerine kafa sallayıp gidecekler..Teknik Direktöre maç sonu soru sormak ustalık ister.. Ama ustalar karantinayı bahane etmesin kimse, yıllardır maçları televizyondan izleyip yazarlar.. O stajyer muhabir de aslında sözleri not etmeye gitmez. Onlar nasılsa, kendisinden evvel ajanslarla ulaşır gazeteye..
'Bir olay çıkarsa da iki resim alırım' diye oradadırlar." görüşünü savundu. 

Uluç, "Sorular sorup yanıtlar alsalar ve bomba gibi haber yazsalar da, Alanya ve Atan olduğu için sayfaya konmayacağını, palavra, uydurulmuş, zarf diye manşete yerleştirilmiş Belhanda haberi kadar değerinin olmayacağını bilirler.O yüzden soru zahmetine katlanmazlar. Muhabir 'Sorsa yazsa çöpe gideceğini bilerek' sormaz... Çağdaş Atan Beşiktaş'ı yenen lig lideri takımın hocası olarak 'Üç büyükte bir futbolcunun sol ayak tırnağı kadar değeri olmadığını bildiği için' öfkelenir, Ömer!. 'Atan'ın çirkin üslubu ve egosu' diyorsun Ömer! Hayır ego falan değil, Ömer, hele 'çirkin" hiç değil, o bir çığlık.. Üç büyüklerden birine gitmedikçe spor medyası tarafından adam sayılmayacağını bilmenin çığlığı.. Lider de olsa, Beşiktaş'ı da yense küçük kulüpte asla adam sayılmayacağını bir daha görmenin çığlığı.. O çığlığı atmasaydı eğer, mesela senin köşene ulaştığı gibi, bu kadarcık da yer almayacaktı medyada.. O zaman ben sana, üstelik sana göre haddim de olarak soruyorum.O zaman basına da gerek var mı?"  ifadesini kullandı.