TTNet, TSK tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişinin anısına yazılan Roboski şiirinin “katır sırtında taşınan ölüler/ unutursam kalbim kurusun” şiirinin ikinci dizesini Twitter ve Facebook'taki hesaplarında sosyal medya reklamı olarak kullandı.
Baran: Kabul edilemez
Konuyla ilgili Bianet’e konuşan İbrahim Halil Baran TTNet’e ihtarda bulunduğunu ancak kendisine geri dönüş olmadığını anlattı. Baran’ın açıklaması şöyle:
“Roboski’de 34 Kürt gencinin Türk devletince öldürülmesi üzerine 29 Aralık 2011’de Türkçe şiiri bıraktığımı, çocuklarımı öldürenlerin diliyle bundan sonra şiir yazamayacağımı kamuoyuna deklare etmiş, o güne kadar yayınlanmış kitaplarımı da yakmıştım. Katliamın gerçekleşmesinden iki saat sonra haberdar olmuş ve olayın Türk devletinin bir tekrarı olduğunu, 33 Kurşun’un 34’e yükseldiğini büyük bir acıyla gördüğüm için de ‘katır sırtında taşınan ölüler / unutursam kalbim kurusun / unutursak kalbimiz kurusun’ dizelerini yazmıştım.
“Ahmed Arif’in ‘33 Kurşun’ şiiri ile akıllara kazıdığı Van’ın Özalp ilçesinde kurşuna dizilen 33 Kürdün katledilmesi olayı; Şivan Perwer’in ‘Ferman e’ ile acısını bize yaşattığı Halepçe Katliamı gibi bu dizeler de Roboski ile özdeşleşti. Kısa bir süre içinde sosyal medyadan hızla yayılan bu dizeler, bir süre sonra Rabia Meydanı’nda, Gezi olaylarında, futbol tribünlerinde, dizilerde, Ergenekon yargılamalarında, Gazze direnişinde ve daha birçok yerde bağlamından koparılarak kullanılmaya başlandı.
“Şiirler, insanın çocuğu gibidir; büyürler ve sizden bağımsız hale gelirler. Bazen sokağa düşerler, bazen tanınmayacak hale gelirler, bazen herkesin her duygusuna karşılık gelirler. En son da TTNET bir reklam kampanyasında herhangi bir şekilde beni bilgilendirmeden bu dizeleri yine bağlamından kopararak kullandı. Konuyla ilgili kendilerine bir ihtarda bulundum fakat herhangi bir geri dönüş alamadım.
“Bir telif talebinde değilim ama biz Kürtler ve Kürdistan toplumu için büyük bir yara olan Roboski katliamı için yazılmış dizelerin böylesi alakasız bir yerde kullanılmış olması, katliama dairliğin meta haline dönüştürülmesi çok acı bir şey ve bunu halkıma, katledilen çocuklara ve şiirime bir hakaret olarak kabul ediyorum. Bu dizelerin çeşitli toplumsal olaylarda pankartlara yazılması, slogana dönüşmüş olması bir noktaya kadar kabul edilebilir bir şey fakat şimdiki durum kabul edilemez bir şey.”