Kültür-Sanat

Ressam Muzaffer Akyol, 'Mayıs Kapısı'yla Gezi'de hayatını kaybedenleri resmetti

"Zeytin ağaçları hiçbir zaman ölmezler; tam öleceğini sandığınız anda, yeni bir filiz çıkarıp, hayata tutunmaya devam ederler"

13 Ekim 2015 13:36

Ressam Muzaffer Akyol, 'Masallar, Oyunlar, Ağıtlar ve İki Selvi' adlı 63’üncü kişisel sergisini İzmir’de açtı. Sanatçıların tarihe not düşmek gibi bir görevinin de olduğunu söyleyen Akyol'un sergisinde Gezi eylemleri sırasında hayatını kaybedenleri de 'Mayıs Kapısı' adlı eserle ölümsüzleştirdi.

Cumhuriyet’te yer alan habere göre; ressam Muzaffer Akyol, 63’üncü sergisini İzmir Ekol Sanat Galerisi’nde açtı. Sergide, Muzaffer Akyol’un “Masallar, Oyunlar, Ağıtlar ve İki Selvi” adlı 53 yağlı boya eseri sergileniyor. Açılışı hafta sonu yapılan sergi, 12 Kasım’a kadar açık kalacak. Ressam Akyol, sergi hakkında “Biz sanatçılar, biz ressamlar sadece oturup doğayı çizmeyiz. Tarihe not düşmek de bizim görevimizdir. Bu yüzden, bu sergide tarihe not düşmek için çizdiğim birkaç eserim var” dedi.

Sergide Gezi olaylarında ölenlerin anısına, bir kapı üzerine çizdiği Gezi kurbanlarının portrelerini de yer alıyor. Akyol, '32 Mayıs Kapısı' adını verdiği eserle, Gezi kurbanlarını andı.

Bir başka eserinde ise Cumhuriyet’i ölümsüzleştirdiğini söyleyen Akyol, “Cumhuriyet Ağacı” adlı tablosunu şöyle anlattı: “Bu bir zeytin ağacıdır. Zeytin ağaçları hiçbir zaman ölmezler. Tam öleceğini sandığınız anda, yeni bir filiz çıkarıp, hayata tutunmaya devam ederler. Yeniden olduğu yerdeki toprakla birleşir ve varlığını sürdürür.”

 

“Şeyh Bedrettin’i, Nâzım’ı Kurtiz’le daha boyutlu tanıdım”

 

Sergide ayrıca Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın, bir dağ üzerinden fırlayan büstü ile Muzaffer Akyol’un çok yakın arkadaşı olan Tuncel Kurtiz’in bir tablosu da yer alıyor. Akyol, Tuncel Kurtiz tablosunu da şöyle anlattı: “Kendisi son akşamını benimle geçirdi. Sonraki gün tavla oynamak için randevulaştık, ben gittiğimde o bu dünyadan göçüp gitmişti. Tam 40 yıllık kadim dostumdur. Şeyh Bedrettin’i, Hallacı Mansur’u, Nâzım’ı ve Mustafa Kemal’i onun değerlendirmeleriyle daha boyutlu tanıdım. 7 dilde dünyanın birçok ülkesinde oyun oynadı. Bilge bir yurtseverdi. Tablonun üzerinde şu şiirim var: ‘Ellerim zeytin ağacı, kanatlarım Ankakuşu, dalgalarla dalga geçti, uçtu dağın tepesine. Yükün nedir diye sordum, mütevazı yanıt verdi, aşk taşırım, meşk taşırım, yedi veren gül taşırım. Tuncel Kurtiz’i taşırım.”

Serginin açılışında Ekol Hastanesi ve Ekol Sanat Galerisi Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Mehmet Baz da konuştu ve “Akyol, Anadolu insanının mitolojik hikâyeleri ile beslenen ve bu hikâyeleri günümüz sorunlarıyla eşleştiren bir ressamdır” dedi.

İlgili Haberler