Sağlık

Prof. Dr. Raşit Tükel: Geleneksel ve alternatif sağlık uygulamaları, umut tacirliği üzerinden bir pazar haline getirildi

Tükel, otizm ile aşının ilişkili olduğu iddiasının hiçbir bilimsel temele dayanmadığını ifade etti

14 Ocak 2020 15:01

Türk Tabipleri Birliği (TTB) önceki dönem Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel, son yıllarda dünyada ve Türkiye'de giderek artan aşı karşıtı kampanyaları,"Geleneksel, Alternatif ve Tamamlayıcı Sağlık Uygulamaları"na (GATSU) yönelmelerinin hakkında konuştu. Bakanlığın alternatif sağlık uygulamalarını devetlemek yerine teşvik ettiğinin belirten Tükel, "GATSU günümüzde, umut tacirliği üzerinden bir pazar haline getirilerek toplum sağlığını tehdit eden bir boyuta ulaşmış durumda" ifadelerinin kullandı:

İleri Haber'den Ersan Kınık'ın haberine göre Tükel, "Zorunlu yapılacak aşılara, toplum sağlığını tehdit eden bulaşıcı hastalık durumlarında, Bakanlık bünyesinde oluşturulan bilim kurulunun önereceği aşılar da eklenmelidir. Tabii burada çocuklar söz konusu olduğu için, ebeveynlerin çocuklara aşıların yapılmasının sağlanmasından sorumlu tutulması gerekir" dedi.

"Tam aşılı çocukların oranlarında son 10 yılda yüzde 10'luk düşüş yaşandı"

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü tarafından beş yılda bir gerçekleştirilen Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması’nın sonuçlarına göre, tam aşılı çocukların oranının 2008 yılında  yüzde 77 iken, 2018 yılında yüzde 67’ye düştüğünü ve bu oranın oldukça düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Tükel, bu verilere karşılık Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda 2017 yılına ait aşılama oranlarının yüzde 96 olarak açıklandığının ve aradaki farkın nereden geldiğinin araştırılması gerektiğinin altını çizdi.

Prof. Dr. Tükel: Bakanlık üzerine düşeni yapmıyor

Aşılama oranlarının artırılması konusunda Sağlık Bakanlığı’na büyük sorumluluğun düştüğünü ama Bakanlığın bu konu hakkında, “bir Bakanlığın yapması gerektiği ölçüde aşı savunuculuğu yapmadığını” ifade eden Prof. Dr. Tükel, “Aşıların ne kadar önemli olduğunun Bakanlık tarafından halka anlatılması ve Bakanlığın aşı yaptırmak istemeyen kişilerlerle karşı karşıya gelen sağlık çalışanlarının yanında yer alması gerekiyor. Ancak, bunları göremiyoruz. Bakanlık tarafından zaman zaman aşı konusunda bazı olumlu mesajlar verilse de bunlar yeterli değil. Kısacası, aşı konusunda gösterilmesi beklenen çabayı Sağlık Bakanlığı’ndan göremiyoruz” dedi.

"Alternatif tıbbın en önemli zararı kişileri tedavisiz bırakması"

Prof. Dr. Raşit Tükel ile çocuğuna aşı yaptırmayan ailelerin alternatif tıp, tamamlayıcı tıp, geleneksel tıp gibi isimlerle adlandırılan uygulamalara yönelmesi hakkında şunları söyledi:

"Sağlık Bakanlığı 2014 yılında, Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği’ni çıkardı. Bu Yönetmelikte 15 farklı alanda uygulama tanımlanmıştır. Yönetmelik çıktıktan sonra birçok üniversite hastanesi ile eğitim ve araştırma hastanesinde, bu uygulamaların eğitim ve uygulama merkezleri oluşturuldu. Bu uygulamaların içinde  kupa uygulamasından sülük uygulamasına kadar birçok farklı Geleneksel, Alternatif ve Tamamlayıcı Sağlık Uygulamaları (GATSU) yer alıyor. Bu uygulamalar içinde bilimsel kanıtı olanların sayısı çok az.  Örneğin, sülük uygulaması mikrovasküler ve plastik cerrahide doku iyileşmesi sırasında mikro düzeyde yeniden kanlanmayı sağlayarak yararlı bir etki oluşturabiliyor. Burada kullanım alanı oldukça sınırlı. Buna karşılık gördüğümüz, sülük uygulamasının her derde deva gibi gösterilerek yaygın olarak kullanılması durumu. Tabii, bu uygulamaya bağlı pek çok istenmeyen etki de ortaya çıkabiliyor. GATSU’nun çoğunluğu için, etkili olduğunu gösteren bilimsel kanıtlar yok. Örneğin, homeopatinin etkililik açısından plasebodan farksız olduğu bilimsel çalışmalarla gösterilmiş durumda. Tıp açısından kanıtlanmış herhangi bir yarar sağlamayan ancak sağlık riskleri yaratabilen homeopatik ürünlerden uzak durulması gerekiyor. Örnekler çoğaltılabilir. Bu tür uygulamaların en önemli zararları, kişileri tedavisiz bırakmaları."

"Umut tacirliği üzerinden bir pazar haline gelen bu uygulamalar toplum sağlığını tehdit ediyor"

Tükel, Sağlık Bakanlığı'nın bu tip uygulamalara yaklaşımı konusunda da şunları ifade etti: "Sağlık Bakanlığı tarafından bu alanda yapılan düzenlemelerin içeriğine ve uygulamaya baktığımızda Bakanlığın bu  faaliyetleri denetlemekten çok teşvik ettiğini söyleyebiliriz. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun da benzer şekilde GATSU’yu diğer sağlık hizmetlerinden daha yüksek ücretlendirerek finansal olarak desteklediğini görüyoruz. Bakanlık Yönetmelik çıkartarak bu alanı bir yerde meşrulaştırmış oldu ve bu uygulamalar Yönetmeliğin çıkarıldığı tarihten sonra hızla arttı ve yaygınlaştı. GATSU günümüzde, umut tacirliği üzerinden bir pazar haline getirilerek toplum sağlığını tehdit eden bir boyuta ulaşmış durumda"