Ramazanın olmazsa olmazlarından ramazan davulcusu, “olmasa da olur” diyen vatandaşların şikâyetleri üzerine İstanbul’daki birçok belediyede yasaklandı. Avcılar, Firuzköy’ün davulcusu İbrahim Öner “Bu mahallede sıkıntı yok, oyun havası çaldırıyorlar” dedi.
Milliyet'ten Gizem Çoşkunarda'nın sorularını yanıtlayan ramazan davulcusu Öner'in açıklamalaından satır başları şöyle:
'Başka şehirlerden İstanbul’a geliyorlar'
-Bu mahallenin davulcusu olmak için prosedür nedir?
Abla bizim belediyede Mehmet abi var. Onu arıyoruz, o bize yardımcı oluyor. Gidiyoruz, bir eğitim veriliyor, sınav yapılıyor. Daha sonra yaka kartımız veriliyor. Ramazan boyunca bu kartla bize verilen mahallelerde davul çalıyoruz.
-Mani söyleyen davulculardan mısınız siz, bir de oyun havası çalanlar var.
Ben mani bilirim ama isteyen olursa bahşiş toplarken söylüyorum. Kimse istemiyor ki... Ama oynak bir şeyler çal diyorlar.
-Nasıl yani?
Yani gece camdan çıkıyor teyze, “Oynak bir şeyler çal, oyun havası olsun” diyor.
Ben de çalıyorum.
-Tabii sen de ay sonunda onlardan bahşiş alacaksın, haklısın...
Öyle bir zorunluluk yok. İsteyen verir isteyen vermez. İsteyen bir lira verir. Kimin gönlünden ne koparsa.
“Çocuklarla birlikte davul çalıyorum”
-Çok ilginç değil mi ramazanda oyun havası çalmanı istemeleri?
İnsanlar eğleniyor. Aşağıya çocuğunu gönderip, davul çaldırmamı isteyenler oluyor. Çocuklarla birlikte davul çalıp mahalleyi dolaşıyorum. Güzel ve eğlenceli bir gelenek bence... İnsanlar neden rahatsız oluyor bilmiyorum.
“Sokağa inip halay çekenler oluyor”
-Ne zamandır bu işi yapıyorsunuz?
Biz Gaziantepliyiz. 35 yıldır ailece Gaziantep’ten Avcılar’a ramazan ayında davul çalmak için geliriz. Babam yeni vefat etti. Artık ben, biraderim ve yeğenlerimle bu mesleği sürdürüyorum.
-Her yıl Gaziantep’ten gelip nerede kalıyorsunuz?
Mahalleli bizi çok iyi tanır. Sağ olsunlar, bize hiç para almadan kalacak yer veriyorlar. Oturmadıkları ya da eski evlerinde kira vermeden, hatta fatura bile ödemeden oturuyoruz. Mahallemizin muhtarı çok yardımcı oluyor.
-Sizin başınıza da ilginç şeyler geliyordur...
Geliyor tabii ama iyi şeyler. Bundan bir hafta önce bir abi, davul sesiyle uyanınca balkona çıktı. O da Gaziantepliymiş, “Gel birlikte sahur yapalım” dedi. Bazen sokağa inip halay çekenler oluyor. Bir ablam çıkıyor, “Çal Roman havası” diyor, sokağın ortasında göbek atıyor.
- Ay sonunda topladığınız bahşişler, buraya gelmenize değiyor mu?
Çok şükür abla. Allah herkesten razı olsun. Gönlünden ne koparsa veriyor insanlar.
- Bir de korsan davulcular var sizin bahşişleri topluyorlar...
Evet, halkımız kimliklerimize bakmadan bahşiş vermemeli... Bütün ay biz çalışıyoruz, onlar bizim yerimize gidip bahşişleri topluyor. Diyorum ya burada herkes bizi tanıyor. Korsan davulcu bu mahallede para toplayamaz. Geçen sene bir tane gelmişti, mahalleli hemen beni aradı söyledi. Öyle bir durumda biz hemen belediyeden Mehmet Abi’yi arıyoruz gereğini yapıyorlar.
-İşe giden insanlar uyanmak istemiyor ya da çocuğu o saatte uyansın istemiyor.
Mesela bizi burada herkes tanır ama aşağı mahalle tanımaz çünkü lüks semtler bizi istemiyor abla. Lüks olduğu için gerek görmüyorlar. O senin dediklerin o zengin mahallelerde oluyor. Biz eskiden Gaziantep’ten bu iş için belki 300-400 kişi İstanbul’a gelirdik. Şimdi ancak 100 kişi geliyor. Bizim arkadaşlara “Hangi asırda yaşıyoruz, ne çalıyorsun güm güm” diye kızanlar oluyormuş, duyuyoruz. Burada ise insanların yarısı uyumuyor oluyor o saatte. Uyuyan varsa da ramazan ayının şenliği olarak düşünüyor. Oruç tutmayanlar bile bizi tanıyıp durumumuzu bildiği için kızmıyor.