Gündem

Rahmi Turan: Sözcü susturulmak isteniyor, Hürriyet dahil basın suspus; bugün bize, yarın size!

Sözcü başyazarı Turan, bir dönem Genel Yayın Yönetmeni olduğu Hürriyet'e tepki gösterdi

04 Eylül 2016 20:23

Sözcü gazetesinin başyazarı Rahmi Turan, uzun yıllar çalıştığı ve bir dönem Genel Yayın Yönetmeni olarak başına geçtiği Hürriyet'i ve medyayı "Sözcü susturulmak istenirken suspus olmak"la suçladı.

Rahmi Turan, "Bunun sebebi belki de korkudur. Ama 'Bugün bize, yarın size' sözünü de unutmamak gerekir... Bir gün, onların da başına her şey gelebilir" dedi.

Cüneyt Arkın'ın başrollerini üstlendiği senaryolarla Beyaz perdeye de aktarılan Kara Murat dizisinin yazarı olan Rahmi Turan'ın "Bugün bize yarın size!" başlığıyla yayımlanan (4 Eylül 2016) yazısı şöyle:

Halkın sesi olan
SÖZCÜ'nün susturulmak istenmesi basın özgürlüğüne indirilen en ağır darbelerden biridir.
Yarım yüzyılı aşkın süredir, üyesi olmak için kapısında bekletildiğimiz Avrupa Birliği'nin en önemli kriterlerinden biri ifade ve basın özgürlüğüdür.
SÖZCÜ'ye yapılan baskılar, bizdeki özgürlüğün hangi düzeyde olduğunun göstergesidir.
Başta Hürriyet olmak üzere bağımsız basın kuruluşlarının bu olaya tepki göstermesi, dayanışma içinde olması, basın özgürlüğünü savunması gerekirdi, değil mi? Ne gezer! “Basının Amiral Gemisi” olduğunu iddia eden Hürriyet dahil, basın suspus!
Bunun sebebi belki de korkudur ama “Bugün bize, yarın size” sözünü de unutmamak gerekir!
Hürriyet, iktidar yanlısı saldırganlar tarafından basıldığı vakit, SÖZCÜ haberi birinci sayfadan vererek saldırıyı lânetlemişti. Demek ki, o asalet sadece SÖZCÜ'de var.
Yandaş basının aynı yalaka tavrını sürdürmesi doğaldır. Ancak düzgün gazetelerin kuzuların sessizliğine bürünmesi yanlıştır. Bir gün, onların da başına her şey gelebilir! Çağdaş demokratik ülke olmayı hak etmek için önce basın özgürlüğüne sahip olmak gerekir.

 

Hürriyet'e veda yazısı

 

Rahmi Turan, 2 Nisan 2012'de Hürriyet'ten ayrılırken yazdığı veda yazısında şu görüşleri paylaşmıştı:

İçimde burukluk filan yok. Tam tersine özgür olmanın rahatlığı var. Çünkü sıkılmıştım.

İçinde bulunduğumuz ortam bana huzursuzluk veriyordu. Sağ olsun Enis Bey beni bu sıkıntıdan kurtardı. Beni en çok, 20 yıl beraber çalıştığım Aydın Doğan Bey'den ayrılmak üzerdi. Çeşitli kuruluşlardan teklif almama rağmen Aydın Bey'e ayrılacağımı söyleyemiyor ve bir türlü veda edemiyordum. Enis Bey, beni bu sıkıntıdan da kurtardı. Teşekkür ediyorum.

"ENİS BERBEROĞLU BENİ YANILTMADI"

Enis Bey'i 1989 yılının sonlarında Hürriyet'in Ankara bürosuna ben almıştım.

 

 

O tarihte Özcan Ertuna Genel Müdür, ben de Genel Yayın Müdürü idim.

Özcan Bey "Enis Berberoğlu şu anda Ankara'da boşta imiş. Yetenekli bir ekonomi muhabiridir. Onu Ankara büromuza alabilir miyiz? Ben yararlı olacağını düşünüyorum. Tabii ki karar senindir" dedi.

"Ben onu tanıyor ve takip ediyorum. Hemen Ankara bürosuna alalım. Kumaşı iyi görünüyor. İleride önemli konumlara gelebilir" dedim.

Aradan 22 yıl geçti. Enis Bey, o günden beri Hürriyet çatısı altında görev yapıyor.
Enis Berberoğlu'nun bugün geldiği yer, benim yanılmadığımı gösterdi.
Bu bakımdan memnunum. Başarılarının devamını diliyorum.

"PATRON OLARAK İKİSİNİ DE SEVİYORUM"

Bugüne kadar birçok gazete patronu ile çalıştım. Bunların arasında ikisiyle görev yıllarım eşittir.

20 yıl Haldun Simavi ile, 20 yıl da Aydın Doğan'la çalışmış bulunuyorum.
İkisi de Babıâli'nin büyük patronlarıdır.

İleride hayat hikâyemi yazdığım vakit anılarımda onların yeri çok olacaktır.
Hayatımda hiçbir zaman yağcı olmadım ve bu nedenle duygularımı açık etmedim. Fakat onlar artık patronum değiller ve bundan sonra da olamazlar. O zaman duygularımı rahatlıkla açıklayabilir, patron olarak ikisini de sevdiğimi içtenlikle söyleyebilirim.

"ZAMAN VE ŞARTLAR DEĞİŞTİ"

 

Saygı duyduğum Haldun Simavi yıllar önce basın dünyasını tamamen terk etti, Londra'da yaşıyor. Aydın Doğan Bey de, işlerini evlatlarına bırakmış durumda... Artık onun da bu hengâmeden uzaklaşmak istediğini düşünüyorum.
Aydın Bey'in her zaman hatırladığım cümlelerinden biri "Aş taşınca kepçeye paha olmaz" sözüdür. Fakat zaman ve şartlar değişti. Artık basın dünyasında aş taşmıyor.

Bana gelince...

Dediğim gibi, tekdüze tempodan sıkıldım. Yeni ufuklara yelken açma zamanı geldi.

Bugüne kadar yüksek tirajlı 6 gazete çıkardım. Küçük çaplı 3 gazetem daha var, onları da sayarsam toplam 9 gazete eder.

Hepsi de başarı kazandı.

Bir gazete daha çıkartmam şart oldu.

Sonuncu gazetemi de yayın hayatına soktuktan sonra bu mesleğe veda edeceğim.

Önümüzdeki yaz ayları hazırlıkla geçecek. Makineler kuruluyor.
Sonbaharda yeni bir gazetede buluşmak üzere herkese "Allahaısmarladık" diyorum.

İlgili Haberler