Prof. Osman Müftüoğlu'ndan köşe komşusu Ertuğrul Özkök'e: Neyse ki sonunda ‘pes etmese’ de yanlış yolda olduğunu kabul etti

Hürriyet yazarı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Dr. I-Ming Lee’nin “egzersiz-kronik hastalıklar ilişkisi” üzerine gerçekleştirdiği araştırmasını işaret ederek, sağlıklı yaşam için günde 7 bin 500 adım atmayı önerdiği yazılarına karşı farklı araştırmalar sunarak muhalefet eden köşe komşusu Ertuğrul Özkök’e seslendi.

“Ulaşamadığı(!) veya ulaşmada zorlandığı(!) egzersiz hedefleri söz konusu olduğunda önümüze bilimsel alemde asla onay bulmamış, temelleri zayıf mı zayıf, mantık kurgusu kötü mü kötü, değerlendirmesi berbat mı berbat Harvard markalı bir sürü veriyle çıkıyor. Neyse ki sonunda ‘pes etmese’ de pişmanlığını daha doğrusu yanlış yolda olduğunu kabul etti ve ‘Ben sahadan çekiliyorum’ dedi” diyen Özkök, teşekkür etti

“Ona Türkiye’nin yetiştirdiği değerli bir bilim insanından, Cerrahpaşalı Prof. Dr. Taner Damcı’nın ‘Bir Yol Var’ kitabından aldığım notlar ve Kanat Atkaya’nın bir hatırlatmasıyla nihai yanıtı verip konuyu kapatmak istiyorum” diyen Prof. Müftüoğlu’nun yazısının devamı şöyle:

“Kanat Atkaya kardeşim geçenlerde 30 Ağustos 1938 tarihinde 7 gün dergisinde yayımlanan ‘Günde kaç adım yürümeli?’ başlıklı bir haberi köşesine taşıdı. Ve o haberin ‘Günde 10 bin adım’ cevabını desteklediğini açıkladı. 80 yıl öncesine dayanan o haberde bakın neler yazıyor:

‘Amerika’da umumi sıhhat ve beden tenasübü ile meşgul olan bir cemiyet var. O cemiyetin neşrettiği istatistiğe nazaran ‘medeni bir insan’ iş hayatındaki yorgunluğunu ve masa başındaki ataletini gidermek için her gün ve behemehâl 10 bin adım yürümelidir.’

Konuyu burada kapıyor, bana ‘Her gün yürüyün’ dedirterek konuyu gündeme getirme fırsatı verdiği için sevgili Ertuğrul’a ve gazetem Hürriyet’e teşekkür ediyorum.”

Yazının tamamını okumak için tıklayın.

TIKLAYIN - Prof. Dr. Osman Müftüoğlu yazdı: 4 bin 400 adım yeter mi

TIKLAYIN - Ertuğrul Özkök’ten köşe komşusu Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’na: Zorlama artık bizi, bak Cavit Çağlar ve Rıfat Ababay garibim Forrest Gump’a döndü