Sağlık

Prof. Karatay: Sağlık Bakanlığı bilsin ki hastalıkların sebebi bu; reklamı yapılan üründen uzak durun

"Zeytinyağı meyvenin yağıdır, çabuk bozulmaz; tereyağı katı bir yağdır, sağlık kaynağıdır"

26 Ocak 2017 11:11

Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, palmiye, ayçiçeği ve mısır özü yağını 'bitkisel yağ' olarak tanımlarken, "Bunlarda Omega 6 çoktur. Omega 6, vücuda çok girdiği zaman bütün hastalıkların başıdır. Sadece kansere değil Alzheimer, Parkinson ve kalp rahatsızlıklarına neden olur" dedi. "Paket üründen uzak duracaksınız. Reklamı yapılan ürünlerden mümkün olduğunca uzak duracaksınız. Bu kadar basit. Eğer bir televizyonda içeriği sağlığa zararlı maddelerle dolu bir gıdanın reklamı yapılıyorsa esas bunun üzerine gidilmesi lazım Karatay'ın üzerine gitmekle olmuyor" görüşünü savunan Karatay, "Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, SGK bilsin ki; hastalıkların sebebi o reklamlar. Hiçbir doğal ürünün reklamını gördünüz mü? Hiçbir kuzunun çıkıp da 'Benim etim tazedir, yağım sağlıklıdır' dediğini gördünüz mü?" dedi.

56 yılını tıp dünyasına adamış bir hekim olan 74 yaşındaki Karatay, "TIME Dergisi 'Tereyağı yiyin' kapağıyla çıkınca Söylediklerim yurt dışında haber oluyor. Yumurta, tereyağı, kolesterol ilaçlarıyla ilgili ne dediysem çıktı. Dünya Sağlık Organizasyonu söyleyince oluyor, Karatay söylediğinde hücum geliyor" dedi. 

Canan Karatay'ın Sözcü'den Hande Zeyrek'e verdiği söyleşi şöyle:

"80 ya da 50 derece fark etmez, kanserojendir"

- Herkes palmiye yağını konuşuyor. Palm yağının 200 derecede değil 80 derecede ısıtılarak kullanıldığı açıklandı. 80 derece olunca zararı yok mu, nedir işin aslı?

Doğada 30 türlü yağ bulunur. Bütün bu yağların içeriğinde, doymuş dediğimiz katı yağlar, tekli doymamış dediğimiz zeytinyağı ve fındık yağı ile çoklu doymamış dediğimiz yağlar değişik oranlarda bulunur. Bu bağlamda, çoklu doymamış yağları içeren bütün çekirdek yağlar çok hassas, yani çok çabuk bozulan yağlardır. En ufak ısıda, güneşte ve basınca maruz kalınca, bozulurlar, doğallıkları kalmaz, içerdikleri değerli besin öğeleri yok olur ve kanserojen olurlar. 80 derece ile 50 derecenin hiçbir farkı yoktur.

"Eğer vücuttaki Omega 3 ve Omega 6 dengesi bozulursa..."

- Bütün hazır gıdalarda bu yağlar var. Tüketmek ne kadar tehlikeli?

Bunların içinde çabuk bozuldukları için ve hidrojenize edildikleri için trans yağlar meydana gelir. Senelerden beri trans yağların kanserojen olduğu biliniyor. Ben onu söylüyorum. Bunlar en çok çekirdek, yani bitkisel dediğimiz yağlar. Çekirdek yağ dediğimiz yağlarda Omega 6 çoktur. Omega 6, vücuda çok girdiği zaman bütün hastalıkların sebebidir. Hücreleri zayıflatır. Omega 6'nın fazlalığı vücutta araşidonik asitlerin çoğalmasına neden olur. Bu da bütün hastalıkların başıdır. Enflamasyon dediğimiz vücutta kronik mikropsuz yangını başlatır. Artık tüm dünyada gösterildi ki beslenme sonucu Omega 6 vücuda aşırı olarak girdiği zaman hastalıkların hücresel düzeyde temeli atılmaktadır, yani bütün kronik dejeneratif hastalıkların nedenidir. Kanser yapmaz diyenler var. Omega 6'lar bozulduğu zaman prostaglandin 2 denilen inflamasyon dediğimiz kronik yangını başlatır organizmada ve sadece kansere değil Alzheimer, kalp hastalığı ve şeker gibi hastalıklara neden olan en önemli en tehlikeli yağlardır. Bütün dünyada artık gösterildi ki vücuttaki Omega 3 ve 6 dengesi bozulduğunda bu hastalıklar ortaya çıkıyor. Vücutta normal oranı 1/4'tür. 1 Omega 3'e 4 Omega 6 olmalıdır. Normali budur. Ama bugün bu oran altüst oldu. 1'e 50 olmuştur. 1'e 20-30 olmuştur. Hastalıkların ve kanserin altında da bu yatıyor. Bütün mesele budur!

"Bitkisel yağlarla aslka kızartma yapmayın"

- Vücuttaki Omega 6 artışının nedeni çekirdek yağlar mı? 

Nedeni yanlış beslenme. Omega 6 içeren çekirdek yağlarıyla beslenme. Ayçiçeği, mısır özü ve palmiye yağı hepsi aynı… Zeytinyağı değil bakın altını çiziyorum. Zeytinyağı meyvenin yağıdır. Tekli doymuş olduğu için çabuk bozulmaz. Tereyağı katı bir yağdır, çabuk ve kolay bozulmadığı için sağlık kaynağıdır.

- Palmiye yağı ne kadar tehlikeliyse ayçiçeği de bir o kadar tehlikeli öyleyse…

Tabii ki. Onun için kızartma yapmayın diyorum. Ama ben hep söylüyorum soğuk sıkım, rafine olmamış ayçiçeği ve mısır özü yağı az miktarda çiğ olarak salatalarda tüketilebilir. Ama kızartma olduğu zaman ya da pasta-böreğin içine girdiği zaman tehlikeli. Ayçiçeği, palmiye, mısır özü yağı da dahil bir tabağa koyup mutfakta bekletin. Bir süre sonra bozulur. Ona ne karınca ne de böcek gelir. Margarinin en tehlikelisi olduğunu zaten biliyoruz. Omega 6 doludur, hidrojenize olmuştur, trans yağlarla doludur. Bir margarini masaya koyun yanına da hakiki saf tereyağı koyun. Bütün böcek, sinek ne varsa tereyağına gelir, margarine hayvanlar dokunmaz. Hayvanlar bizden daha akıllı. Börtü-böcek bizden daha akıllıdır. Trans yağları sevmezler ve yemezler!

"Reklamı yapılan ürünleri mümkün olduğunca almayın"

- Çocukluğundan beri hazır gıdalarla paketli ürünlerle beslenen bir nesil var. Riski azaltmak için ne yapmalıyız? 

Onların hepsi endüstriyel raf ömrü uzun olsun diye palmiye yağı da olsa, mısır özü yağı da olsa hepsinin içine bir de katkı maddesi koyuyorlar. O çocukların körpecik vücutlarına yazık. Gençlerimize yazık. Paket üründen uzak duracaksınız. Reklamı yapılan ürünlerden mümkün olduğunca uzak duracaksınız. Bu kadar basit. Eğer bir televizyonda içeriği sağlığa zararlı maddelerle dolu bir gıdanın reklamı yapılıyorsa esas bunun üzerine gidilmesi lazım Karatay'ın üzerine gitmekle olmuyor. Sağlık Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, SGK bilsin ki; hastalıkların sebebi o reklamlar. Hiçbir doğal ürünün reklamını gördünüz mü? Hiçbir kuzunun çıkıp da “Benim etim tazedir, yağım sağlıklıdır” dediğini gördünüz mü?

"Kansere yakalanmamak için şekerden uzak durun…"

- Peki kanser olmamak için yapacağımız ilk adım ne olmalıdır?

Ekmek ve şeker yenmeyecek. Şekerle ekmeğin bir farkı yok. Tansiyon, kalp, Alzheimer, Parkinson da aynı. Hepsinin temelinde ekmek, şeker, Omega 6 fazlalığı yatıyor. İşlenmiş yağlar var.

- Tereyağının ne kadar tüketilmesi gerekir? 

Yemek yaparken lezzet katacak kadar koyabilir, korkmadan yiyebilirsiniz…

"1 yaşındaki bebeğin eline havuç verin dişini kaşısın"

- Hazır gıdalara özellikle bisküvi ve çikolatalara çocuklar çok düşkün. Bu ürünlerin yerine neler verilebilir çocuklara?

Bakın hepsi tehlikeli. Sadece içindeki yağdan dolayı değil ki. İçindeki undan ve şekerden dolayı da zararlı. İçlerinde bir sürü de katkı maddesi var. Onun için ben yıllardır ne diyorum: Şeker en tatlı zehirdir. Pakete girmiş hiçbir şey çocuklara verilmeyecek. Ceviz, fındık, fıstık vereceksiniz. 1 yaşındaki çocuğun eline havuç ver, kemirsin dişlerini kaşısın, o pis plastikleri ağzına vermeyin. Yazıktır günahtır.

- Gelecekte nasıl bir tehlike bekliyor bu tarz beslenen çocukları? 

Kalp hastası oluyorlar. Kanser oluyorlar. Şeker hastası oluyorlar. Bu kanserlerin kalp hastalıklarının, şeker hastalığının temeli ana rahminde atılıyor. Bilim artık bu konularla uğraşıyor. Bu çok önemli. Temelinde beslenme yatıyor çünkü.

"Çocuğa şeker verirseniz ileride kalp hastası olur"

- Benim 1 yaşında bir oğlum var. Bebeklerin beslenmesi için önerileriniz neler? 

Allah bağışlasın. Ben çocuk doktoru değilim ama temel prensipleri söylüyorum; Doğal olarak beslenecek bebekler. Ana sütü en önemlisidir. Bebek beslenmesi için ‘Amerikan Kalp Derneği' geçen sene ağustos ayında ‘1 yaşına kadar çocuklara şeker vermeyeceksiniz. Verirseniz büyüdükleri zaman, kalp hastası oluyorlar' dedi. Çocuk, bebek fark etmiyor. Temeli önemli. Ana rahminden itibaren önemli. Hamilelere 24 haftalık bebeğe şeker vermeyin, şeker yüklemesi yaptırmayın diyorum kıyametler kopuyor. Çikolata kremalar hem şeker hem trans yağ hem de kimyasal katkı maddeleri yüklü. Ama bütün çocuklar ona bağımlı olmuşlar. Bir de ekmeğe sürüyorlar o daha da beter, tabii.

"Ne dediysem 3 vakte kadar çıkıyor"

- Bir hocanın söylediğini diğeri yalanlıyor. Sağlıklı beslenmede kime güvenilecek? 

Herkes istediğini söyleyebilir. Herkes kendi kafasına güvenecek. Ben 1950'lerde yapılanları anlatıyorum. Yeni yetmelerin bunlardan haberi yok. O zamanlar kanser mi vardı? Burada doktorlar değil halk önemli. Ben kamu hizmeti yapıyorum onun için de tek başıma savaş veriyorum. Çok büyük bir kesimi almışım karşıma; İlaç sektörü, endüstri sektörü, bakanlıklar… Bilgi cesarettir. En kuvvetli güç, gerçek bağımsız bilimdir. Ben ne dediysem üç vakte kadar çıkıyor. Ne kâhinim ne de medyumum. Bilimsel konuşuyorum. Söylediklerim yurtdışında çıkınca haber oluyor. Yumurta, tereyağı, kolesterol ilaçlarıyla ilgili ne dediysem çıktı, çıkıyor. Dünya Sağlık Organizasyonu söyleyince oluyor, Karatay söylediğinde hücum geliyor. İmam-ı Azam der ki: Eğer bütün oklar size geliyorsa bilin ki siz haklısınız. Bir de Gandi'nin lafı var: Önce sizi duymazdan gelirler, sonra alay ederler, sonra hücum ederler, sonunda siz kazanırsınız. Ben de hep kazanıyorum. Bütün Türkiye bana hayran gerisi lafügüzaf.

"Sigara kesinlikle yasak"

- Peki alkol ve sigara… 

Sigara kesinlikle yasak. Alkole gelince, karaciğeriniz yağlı ise ya da herhangi bir hastalığınız var ise içemezsiniz. Çünkü aşırı alkol karaciğeri yağlandırıyor, beyni bozduğu biliniyor. Şeker ve tansiyon hastasıysanız kalbinizi de bozuyor, beyninizi de…