Yaşam

Özgürlük Heykel'i de 'uğursuzluk getiren put' diye depoya saklanmış

Turgut Kazan, Aslı Kazan Gilmore ve Serdar Laçin aracılığıyla mahkemeye sunduğu dilekçede ise Erdoğan’ın savunmasında işaret ettiği Özgürlük Anıtı’nın öyküsü anlatıldı

22 Nisan 2012 15:06

Tayyip Erdoğan’ın “ucube” olarak nitelendirmesinin ardından Kars’ta yaptığı “İnsanlık Anıtı” yıkılan heykeltıraş Mehmet Aksoy’un Başbakan aleyhine açtığı tazminat davasındaki tartışma New York’taki Özgürlük Anıtı’na uzandı.

Başbakan Erdoğan’ın avukatları aracılığıyla İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği cevap dilekçesinde, Erdoğan’ın ucube kelimesini acayip bir şey, garip bir şey anlamında kullandığı belirtilerek bir gazetecinin “Amerika’daki Fransızların yaptığı özgürlük heykeli sayısız filmde gösterilmiş, değişik açılardan resmedilmiştir. Dünyanın tanıdığı, herkesin bildiği ve herkesin hayranca baktığı bir heykel bu” değerlendirmelerinden de yararlanıldı.

Aksoy’un avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan Gilmore ve Serdar Laçin aracılığıyla mahkemeye sunduğu dilekçede ise Erdoğan’ın savunmasında işaret ettiği Özgürlük Anıtı’nın öyküsü şöyle anlatıldı:

“Özgürlük Anıtı’nın öyküsü, davalıyı değil bizi doğruluyor. O anıtı, Süveyş Kanalı için Mısır Hıdivi Said Paşa ısmarlamıştır. Ve Sultan Abdülaziz tarafından peşinatı ödenmiş olmasına rağmen Kavalalı soyundan İsmail Paşa, uğursuzluk yaratacak put saydığı için Frederic Auguste Bartholdi’nin yaptığı heykel Paris’te depoya kaldırılmıştır.

Sonra, ABD’nin isteğiyle 350 parçaya ayrılıp 214 sandığa yerleştirilerek New York’a götürülüp bugünkü yerine konulmuştur. Acaba, hangi paşa haklı çıkmıştır? Özgürlük Anıtı’nı yaptıran Said Paşa mı, yoksa uğursuzluk getireceğine inanan İsmail Paşa mı?”