CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 04.17 Belgeseli Film Atölyesi’nin galasına katıldı. Özel, burada “Depremden sonraki üç gün çok kritikti. O süreleri hiç iyi değerlendirmedik ve kayıplar çok büyüdü. Ama kayıpları daha çok azaltacak şey, depremden sonraki ilk günlerde değil, depremden önceki bugünlerde ne yaptığınız. Bunun için yapılabilecek çok şey var, başta bir deprem bakanlığı kurmak ve siyaset üstü bir şekilde bütün partilerin elini taşın altına koyması ve gerekli çalışmaları yapması” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 6 Şubat Depremlerinin ikinci yıl dönümü dolayısıyla bugün Adıyaman’a gitti Özel, Adıyaman programları kapsamında Adıyaman Belediyesi 04.17 Belgesel Atölyesi’nin galasına katıldı. 19 kadının gerçekleştirdiği 6 Şubat konulu belgeseli izleyen Özel, gösterimin ardından konuşma yaptı. Özel, şunları söyledi:
“Bizim gibi siyasetçiler için kürsüye çıkmak, mikrofon almak konuşmak çok olağan, çok sıradan, çok sık yaptığımız, öyle ne diyeceğimizi bilemediğimizin pek olmadığı durumlar. Ben gün boyunca il başkanlığımızın ve Belediye Başkanımızın yaptığı bir programla mümkün olduğu kadar çok yerde olmaya, çok kişiye dokunmaya çalıştım.
Adıyaman’da dokunduğumuz her yerde birbirinden daha katlanılması zor hikayeler duydum. Buradaki çok değerli kadınların hikayeleri de belgeselin kitapçığında var. Her birisi birbirinden dokunaklı kendi deprem hikayeleri.
Bugün, bütün ailesini kaybetmiş ve hukuk fakültesini kazandığı halde gitmeyen, ailesinin yıkılmış evini yaptırmak için çalışmak zorunda olan, bir başına 21 yaşında kalmış gencecik bir kadının hikayesini gördüğümde; bu yük nasıl taşınır, nasıl insan buna dayanabilir? Sadece ve sadece insanın diyebileceği söz: ‘Allah dayanma gücü versin. Allah bir daha bu ülkeye, bu şehre böyle acılar yaşatmasın’ demek oluyor. Bunun dışında söyleyebilecek inanın hiçbir şey yok ama yapılabilecek çok şey var.
“Kayıpları daha çok azaltacak şey, depremden sonraki ilk günlerde değil, depremden önceki bugünlerde ne yaptığınız”
Bugün konuşmalarımda da söyledim, bu acılar başta İstanbul, Ege, birçok yerde tekrarlanmaya çok yakın. Bunun için Türkiye’nin depremden sonra ne yapacağını değil, depremden önce ne yapacağına karar verip derhal harekete geçmesi gerekiyor. Aslında depremden sonraki üç gün çok kritikti, beş gün çok kritikti. O süreleri gerçekten çok güzel anlattı annelerimiz, hiç iyi değerlendirmedik ve kayıplar çok büyüdü. Ama kayıpları daha çok azaltacak şey, depremden sonraki ilk günlerde değil, depremden önceki bugünlerde ne yaptığınız. Bunun için yapılabilecek çok şey var, başta bir deprem bakanlığı kurmak ve siyaset üstü bir şekilde bütün partilerin elini taşın altına koyması ve gerekli çalışmaları yapması. Bu ülke çok farklı bir ülke. Şehit annesine gidersiniz, ‘Ben yandım, başka analar yanmasın’ der. Soma eşine gidersiniz, ‘Biz yandık, başka eşler yanmasın’ der. Hendek‘te babası paramparça olmuş bir çocuğun yanına varırsınız, ‘Bizim yüreğimiz parçalandı, başka çocukların parçalanmasın’ der. Bu ülkede başkalarının bu acıları çekmemesi için hepimizin bu yaşananlardan ders alması gerekiyor.
“Yaşanmışlıkları çok sade ama bu kadar yoğun aktarabilen bir başka şey daha önce izlememiştim”
Çok profesyonel yapıtlar, çok iyi tasarlanmış, çok yüksek teknoloji kullanılmış belgeseller hep izledik. Ama bu kadar kısa sürede, bu kadar az sözle ve bu kadar yaşanmışlıkları hem çok sade ama bu kadar yoğun aktarabilen bir başka şey daha önce izlememiştim. Emek koyanlara, katkı sağlayanlara, bilhassa yüreğini koyanlara binlerce kez teşekkür ederim. Bu dünyada en güçlü bağ, birbirlerine acıları üzerinden bağlı olan insanların bağıdır. Ben hem sahnede hem belgeselde hem bu salonda birbirlerine bu acılar üzerinden sıkı sıkıya bağlanmış insanlar gördüm. Gerçekten düşündüklerimi ifade etmekte zorlandığım dakikalar içindeyim. Ama Abdurrahman Tutdere kardeşimin ve Adıyaman‘ı o ‘Acıyaman’ yazan yazıyı artık değiştirmek gerektiğini düşünen herkesin iradeleri son derece kıymetlidir. Ben ümit ediyorum, bundan sonra böyle acıların hem Adıyaman’da hem de Türkiye’nin hiçbir yerinde yaşanmaması için herkes üzerine düşeni yapar.
“Bir daha böyle günler yaşamamak için ders alacağımızı ümit ediyorum”
Biz de Adıyaman’daki bu yaraların kapatılması için bugün birçoğu benimle birlikte olan belediye başkanlarımızla, milletvekillerimizle karınca karınca geçmişte emek verdik. Bundan sonra da tüm imkanlarımızla, tüm varlığımızla, tüm belediyelerimizle burada sizlerin yanınızda, arkanızda olmaya gayret edeceğiz. Ben bir kez daha iki yıl önce bu gece birazdan yaklaşan o saatlerde hep birlikte olacağız törenlerde, hayatını kaybeden Adıyamanlılara, Türkiye’de resmi rakamlara göre 53 binin 000 üzerindeki şehidimize Allah’tan rahmet diliyorum. Değerli ailelerine, değerli siz hemşehrilerine bir kez daha baş sağlığı diliyorum. Acımızı yürekten paylaşıyorum. Bir daha böyle günler yaşamamak için ders aldığımızı, ders alacağımızı ümit ediyorum.” (ANKA)
