T24 Politika
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara'da CHP Kadın Kolları'nın düzenlediği Çare Eşitlikte Çalıştayı'nda konuştu. Özel, burada yaptığı konuşmada kreşler üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı'na seslenerek, "Tarikatlara cemaatlere gitsinler diye bir tane yurt açmadılar. 70-75 tane yurt açtık. Hadi gelin kapatın. Hodri meydan bakalım. Hadi gelin kapatın" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özel, Ankara'da düzenlenen Çare Eşitlikte Çalıştayı programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel'in gündeminde CHP belediyelerinin açmış olduğu kreşler, belediyelere atanan kayyımlar ve İstanbul Sözleşmesi vardı.
Özel yaptığı konuşmada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın İçişleri Bakanlığına "Kreş eğitim yuvasıdır. Eğitim Milli Eğitim'in işidir. Yenisini açtırmayın, eskisini kapatın" şeklinde bir yazı yazdığını belirtti. Özel, Bakanlığa "Hadi gelin kapatın. Hodri meydan bakalım. Hadi gelin kapatın" diye seslendi.
Özel konuşmasına, "İstanbul'da 0 olan kreş sayısı 105'e çıktı. Ankara'da 36 tanesi yeni açıldı. Dün Mansur Başkan anlatıyordu. Bütün Türkiye'de 653, 1000'i geçmemiz an meselesi. Tarikatlara cemaatlere gitsinler diye bir tane yurt açmadılar. 70-75 tane yurt açtık. Son rakamı istedik, 80'in üzerinde yurt bu ayın sonunda hizmette olacak" sözleri ile devam etti.
"İlk iş iktidarı göndereceğiz, sonra İstanbul Sözleşmesi'ni getireceğiz"
Özel, iktidara geldiklerinde ilk icraatlarının İstanbul Sözleşmesi'ni geri getirmek olacağını ifade ederek, "İlk iş iktidarı göndereceğiz. Sonra İstanbul Sözleşmesi'ni getireceğiz. Bunu getirmek için elimizden geleni yapacağız" dedi.
"Kayyımlara hangi partiye atanırsa atansın sonuna kadar karşıyız"
Tunceli ve Ovacık'ta belediyelere kayyım atanmasına ilişkin olarak da konuşan Özel, "Milletvekillerimiz bölgedeler. Parti Meclisimiz adına bölgedeler. Kayyımlara hangi partiye atanırsa atansın sonuna kadar karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ettim. Korkmadığımızı, sinmediğimizi, kayyımlara karşı mücadele içinde omuz omuza olduğumuzu bu salonda gösterecek, CHP'lilik bilinciyle dosta güven, dost olmayana da kaygıyı sonuna kadar hissettireceğiz" dedi.
"Taziyeye gidenler terör faaliyeti işlemezler"
Özel, konuşmasının devamında şunları söyledi:
12 yıl önce bir cenazeye gitmiş ve o cenazenin suç olduğunu 10 yıl sonra devletimiz idrake varmış. O cenazeye gitmek bir terör örgütü faaliyetidir diye geçen hafta 6 yıl ceza verdiler. Milletimizin önünde Sayın Erdoğan’a -bu kararları o veriyor- söylüyorum: Ölüye değil, diriye yapılır taziye. Hiçbir anne-baba yitirdiği çocuğunun işlediği suçtan, örgütsel mensubiyetinden sorumlu değildir, tutulamaz. O anneye taziyeye gidenler terör faaliyeti işlemezler. Amel defteri bir gün önce kapanmış, öbür dünyada yaptıklarının hesabını verecek birinin annesine giderler. Siz, ölen biri üzerinden taziyeye gidene suç üretemezsiniz. Kaldı ki o savcıyı bulacağız ve şahit dinleteceğiz.
"Belediye başkanımız savcının ve valinin bilgisi dahilinde cenazeyi götürmüş"
Belediye Başkanı’mız diyor ki, ‘O günler, örgütün Tunceli’de çok güçlü olduğu günlerdi. Beni savcı aradı, dedi ki, ‘Bölge sıkıntılı, güvenlik güçlerini oraya gönderip de onları tehlikeye atmak istemem. Sen belediye başkanı olarak aile ile konuşsan, şu cenazeyi aileye sen teslim etsen de orada terör örgütü bu cenaze götürülürken askere saldırıda bulunur. Boşu boşuna güvenlikli olmayan bölgeye biz gitmeyelim. Rıza gösterirlerse sen al götür cenazeyi.’ Aile kabul etmiş. Belediye başkanımız savcının ve valinin bilgisi dahilinde cenazeyi götürmüş ve törene refakat etmiş. Şimdi terörist cenazesine katılmaktan suçluyorlar.
"O savcıyı bulacağız"
O savcıyı bulacağız. Konuşturacağız. İnsafı, vicdanı varsa bu doğruları Türkiye’nin önünde söyleyecek ama iki yıl önce bu davayı açmak ne demek ve nasıl bir zihniyetle karşı karşıyayız, bunu görmek gerekiyor.
Milletvekillerimiz bölgedeler, PM adına Saniye Barut bölgede ve kayyımlara hangi partiye atanırsa atansın sonuna kadar karşı olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum ve bu salona 30 Kasım günü, 414 seçilmiş belediye başkanımızı çağırdık. Oturacağız, korkmadığımızı, sinmediğimizi, ayrı ayrı hedef alındığımız zaman diğerini yalnız bırakmayacağımızı hem kayyımlara hem de AK Parti’nin tüm belediye başkanlarımıza karşı giriştiği itibarsızlaştırma faaliyetlerine karşı mücadele içinde omuz omuza olduğumuzu bu salondan dosta ve dost olmayana gösterecek, CHP’lilik bilinciyle dosta güven, dost olmayana da kaygıyı sonuna kadar hissettireceğiz.