Politika

Özgür Özel, ağır eleştiriler ve “demokratik tüzük” vaadiyle yola çıktı

15 Eylül 2023 17:15

T24 Analiz

CHP Grup Başkanı Özgür Özel’in günlerdir merakla beklenen tutum belgesinde parti yönetimine ve isim verilmeden Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltilen ağır eleştiriler dikkati çekti. Özel, kurultay öncesinde partide en çok tartışılan konulardan birisi olan delege sistemi ve tüzükle ilgili de demokratik tüzük vaadinde bulundu. Özel’e destek verenler arasında eski MYK üyeleri ile 25 milletvekili yer aldı. Toplantı sonrası, destek veren vekil sayısının 60’ı bulduğunu belirten değişimciler, “desteğin kartopu gibi büyüyeceği” yorumlarında bulundu. 

CHP Grup Başkanı Özgür Özel, bugünkü açıklaması öncesinde Genel Merkez’de, Genel Başkan Yardımcısı Semra Dinçer tarafından karşılandı. Dinçer’in, Özel’e Genel Merkez’den ayrılana kadar eşlik etmesi dikkat çekti. Özel’in adaylık açıklaması yapacağını duyurmasının ardından birkaç gündür kulislerde Özel’le birlikte hareket edecek olan milletvekili ve Parti Meclisi üyeleri ile ilgili farklı yorumlar yapılıyordu. Salonda 28. dönemden 25 milletvekili, bir önceki dönemden 8 milletvekili, Parti Meclisi’nden de 4 üye yer aldı.  Değişimciler aslında 60 civarında milletvekilinin Özel’e destek verdiğini, bu vekillerin il kongreleriyle ilgili hazırlık yürütmesinden dolayı toplantıya katılamadığını vurguladı. Özel’e destek olanlar arasında bir önceki Merkez Yönetim Kurulu’ndan Veli Ağbaba, Fethi Açıkel ve Seyit Torun yer aldı. 

İsim vermeden Kılıçdaroğlu eleştirisi

Özel’in açıkladığı Tutum Belgesi’nde parti yönetimine yönelik ağır eleştiriler dikkat çekti. Tutum Belgesinde, Kılıçdaroğlu tarafından atanan ve eleştiri konusu olan danışman tartışmalarına da girildi. Bu eleştirilerle ilgili olarak, “Partimiz, kendi ideolojisi ve hedefleri doğrultusunda siyaset yapmak yerine, siyasi sorumluluğu olmayan atanmışların ya da liderin anlık algı ve düşünceleriyle ilerleyen dağınık bir görüntü vermektedir. Bu görüntü, seçmen gözünde partiye dair güveni zedeliyor” ifadesi kullanıldı. Parti kulislerinde “liderin anlık algı ve düşünceleri” ifadesinin isim vermeden Kılıçdaroğlu’na yönelik bir eleştiri olduğu yorumları yapıldı.

İmzalanan protokoller de hatırlatıldı

Tutum Belgesinde, seçim sonrasında toplumda oluşan hayal kırıklığı ile ilgili de “Bu ağır travmaya rağmen, hiçbir şey olmamış gibi yola devam edilmeye çalışılması, üzgün, kaygılı ve özeleştiri isteyen herkesin beklentileriyle taban tabana zıttı” ifadesi kullanıldı. Parti yönetiminin yol haritası çizmemesi de “Alınan sonuca farklı bahaneler üretti ve yenilginin siyasi sorumluluğunu üstlenmedi” ifadesiyle eleştirildi. Tutum Belgesinde Kılıçdaroğlu ve yönetiminin parti içi iktidarı korumaya odaklanmasına da vurgu yapılırken, ittifak siyaseti ile ilgili de eleştiri getirildi ve diğer partilere 39 milletvekili verilmesinin parti vicdanında unutulmayacak bir hasar bıraktığı dile getirildi. Kılıçdaroğlu’nun imzaladığı protokollerle ilgili de eleştiride bulunulurken “Partiler arası imzalanan protokollere dair seçilmiş kurulları bilgilendirmelerin dahi yapılmadığı süreçler işletilmiştir” denildi. 

“Savunma sanayi projeleri akamete uğramayacak”

Tutum Belgesinde Türkiye’nin genel gidişatına yönelik de bir tablo çizilirken, milliyetçi seçmenin hassasiyetlerinin de göz önünde bulundurulduğu görüldü. Özellikle iktidar tarafından CHP’ye yönelik getirilen “savunma sanayii projelerini bitirecekler” eleştirisinin dikkate alındığı ve bu tartışmalarla ilgili de “Siyaset üstü baktığımız savunma sanayimizde devam eden projeleri akamete uğratmayarak, yerli rekabeti tesis ederek yeni projelerle savunma sanayimizi geliştireceğiz” ifadesine yer verildi. 

“Kürt meselesi ile ilgili Toplumsal Mutabakat Komisyonu kurulmalı”

Tutum Belgesinde Kürt seçmene yönelik mesajlar da yer aldı. HDP’li belediye başkanları tarafından yönetilen ve kayyum atanan belediyelerle ilgili “Halk iradesini hiçe sayan, yurttaşların bir kısmının yerel yöneticileri belirleme hakkını elinden alan kayyum uygulamalarına karşı en net ve sert tavrı takınacağız” ifadesi dikkat çekti. Kürt sorunu ile ilgili de “Kürt meselesinin tüm yönleriyle çözümü konusunda kapsamlı bir ulusal yol haritası TBMM bünyesinde temsil edilen tüm siyasi partilerin katılımıyla kurulacak Toplumsal Mutabakat Komisyonu’nda oluşturulmalıdır” denildi. 

Tüzük ve program kurultayı yerel seçim sonrasında yapılmalı

Örgüte ve delege sistemine yönelik eleştirilerle ilgili de Tutum Belgesinde “demokratik tüzük” vaadinde bulunuldu. Parti yönetiminin örgüte yönelik uygulamaları ile ilgili “Tüzükteki yetki ve sorumlulukları bazen aşan, bazen aşındıran yönetim anlayışı toptan terk edilmelidir. Tüzükte ve programda daha demokratik ve olumlu yönde yapılacak tüm değişikliklere katkı vermek kararlığındayız. Ancak seçim ya da kurultay baskısı altında sağlıklı yapısal dönüşümün koşullarını yakalamanın olanaksız olduğu gerçeğinin de bilincindeyiz” denildi. Keyfi görevden almaların da önüne geçileceği belirtildi. Tüzük ve program kurultaylarının ise yerel seçimlerden sonra yapılması gerektiği vurgulandı.