İlk Oscar Ödülleri töreni, 16 Mayıs 1929’da yapıldı. Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından ünlü Hollywood Bulvar’ındaki Hollywood Roosevelt Oteli'nde yapılan törene, aralarında ünlü yönetmen, yapımcı ve oyuncuların da bulunduğu 270 davetli katıldı.
İlklerden olabilmek büyük bir ayrıcalıktı. Örneğin "En İyi Erkek Oyuncu” dalındaki Oscar ödülünün ilk sahibi, 1927 yapımı "The Way of All Flesh” (Tendeki Şeytan) ve bir yıl sonra çekilen “The Last Command” (Son Emir) filmlerindeki rolüyle Alman oyuncu Emil Jannings oldu. Jannings, daha sonra Naziler için propaganda filmlerine de imza atacaktı. “En İyi Film” kategorisinin ilk Oscar’ı ise William H. Wellman’ın yönettiği ve Gary Cooper’in yıldızının parladığı “Wings” (Kanatlar) filmine verildi. O zamanlar bugünkü gibi son ana kadar bir heyecan yaşanmıyordu. Çünkü ödül sahipleri aylar öncesinden açıklanıyordu.
Sadelikten görkemli törenlere...
O yıllarda hiç kimse mütevazı Akademi Ölülleri'nin, film dünyasının en önemli ve prestijli ödülü olacağını tahmin etmiyordu. Oscar galası, bugün milyonlarca insanın canlı olarak takip ettiği, dünya çapında görkemli bir medya gösterisine dönüşmüş durumda.
Oscar, her yönetmen, oyuncu, yapımcı, besteci ve film sektörünün perde arkasındaki diğer çalışanlar için kariyerlerinin taçlandırılıması demek. 34 santimetre uzunluğundaki heykelcikler, ince bir altın tabakayla kaplı. 3,85 kilo ağırlığındaki Oscar figürü, beyaz metal de denilen britanyumdan üretiliyor.
Oscar adı nereden geliyor?
Metro Goldwyn Mayer'in sanat yönetmeni Cedric Gibbons tarafından tasarlanan Akademi heykelciği, Oscar adını 1939 yılında aldı. Bununla ilgili pek çok söylenti olmakla birlikte, yaygın olan iki rivayet öne çıkıyor: İlk rivayete göre Akademi Yönetim Kurulu sekreteri Margaret Herrick, heykelciği görür görmez “Amcam Oscar’a ne kadar da benziyor” der ve böylece pek çok kaynakta “heykelciğin isim annesi” olarak anılır. Bir diğer rivayete göre Hollywood yıldızı Bette Davis, her fırsatta bu heykelcik ile ilk eşi Harmon Oscar Nelson Jr. arasında şaşılacak derecede benzerlik olduğunu söyler. Böylece zamanla Akademi’nin ödül figürüne Oscar denmeye başlanır.
Buna benzer daha onlarca rivayet olmakla birlikte ödülün resmî adı hâlâ “Akademi Liyakat Ödülü” (Academy Award of Merit) şeklinde. Ancak “Oscar” adı da 1979 yılında Akademi tarafından tescil ettirildi.
Film dünyasındaki manevi değeri çok büyük olan Oscar’ın maddi değeriyle ilgili ise herhangi bir yorum yapmak imkansız. Zira Oscar’ı kazananların bunu başkalarına satması yasak. Mutlaka satmak istiyorlarsa sadece Akademi’ye 1 Amerikan Doları karşılığında satabilirler. Heykelciliğin imitasyon ve promosyon ürünleriyle milyonlarca dolarlık ciro yapılıyor. Hatta günümüzde internet üzerinden hediyelik ve promosyon ürünler pazarlayan pek çok siteye sipariş verip üzerine herhangi bir isim yazdırmak suretiyle yasal yollardan imitasyon bir Oscar heykelciliğine sahip olmak da mümkün.
Giderek artan etki gücü
Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi, ilk başlarda film endüstrisinin teknik ve ekonomik alanda ilerlemesini amaçlayan meselekî bir çatı örgütüydü. 1927 yılında kurulan Akademi’in ilk başkanı aktör Douglas Fairbanks idi. Hollwood'un büyük patronları, burada geleceğe dair proje ve yatırımları masaya yatırıp karara bağlamaya başladı.
Başarılı film, yönetmen ve oyunculara ödül vererek sektörü daha da canldırma fikrini ilk olarak ünlü Metro-Goldwyn-Mayer stüdyolarının patronu Louis B. Meyer ortaya attı. Bu fikre diğer patronların da sıcak bakmasıyla Akademi Ödülleri de doğmuş oldu.
1929’dan günümüze önemli değişiklikler
İlk Oscar Ödül Töreni ile mukayese edildiğinde, günümüzde pek çok değişiklik olduğu görülüyor. En önemli değişimlerden biri Akademi’nin ve jürinin yapısında oldu. Yaşlı beyaz erkeklerin hâkim olduğu bir “seçkinler zümresi” görünümünden sıyrılan Akademi, değişen sosyal ve siyasal yapıya da ayak uydurmak zorunda kaldı. Daha fazla kadın, yabancı, siyahi ve genç üye kabul eden Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nin üye sayısı bugün 7 bini geçiyor. 2017 yılında Almanya’dan aktör Daniel Brühl ile birlikte Türk asıllı yönetmen Fatih Akın da Akademi üyeliği için davet aldı.
Kazanların açıklanması da zaman içinde değişikliğe uğradı. İlk başta aylar öncesinden açıklanan, ardından sadece basın kuruluşlarına “ambargolu haber” ibaresiyle belirli bir tarihe kadar yayınlanmaması koşuluyla verilen ödül sahiplerinin listesi, 1941 yılında bir gazetenin ambargoya uymayıp kazananları bir gün önceden yayınlaması üzerine artık ödül töreni sırasında açıklanıyor. İlgili kategoride ödül kazanan kişi ya da film adının bulunduğu zarf, seyirci ve kameralar önünde açılıyor. Böylece ödül töreni, duygusal anların da yaşandığı büyük bir heyecan fırtınasına dönüşüyor.
Artık geleneksel olarak her yıl Şubat sonu ya da Martı başında yapılan Oscar Ödül Töreni, bu yıl 90’ıncı kez düzenlenecek. Hollywood'daki Dolby Tiyatrosu'nda Orta Avrupa saatiyle 4 Mart Pazar gecesi başlayıp Pazartesi sabahının ilk ışıklarına kadar sürecek törende nefesler tutulacak ve o meşhur cümlenin sonundaki isimlerin bir bir açıklanması büyük bir heyecanla beklenecek: “And the Oscar goes to...