İstanbul, 29 Eylül (DHA) - GÜNEŞ ışınları sadece deniz tatili imkânı sunmakla kalmıyor aynı zamanda beraberinde dikkat edilmesi gereken tıbbi durumları da artırıyor. Yaz dönemi boyunca güneş ışınları, deniz ve havuz suyu nedeniyle yıpranan cildin, sonbahara girmeden bakımdan geçirilmesinde fayda olduğunu söyleyen Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Burak Türkyılmaz, yıpranmış ciltlerin kısa süren pratik uygulamalar ile tedavi edilebileceğini, sağlıklı ve güzel görünen bir cilde kavuşmak için uygulanabilecek pratik tedavi yöntemlerini anlattı.
Cildin her geçen gün daha da yaşlandığını, eski diriliğini ve canlılığını kaybettiğini söyleyen Türkyılmaz, \"Ciltteki bu görünümün en önemli sebebi vücuttaki hyalüronik asit içeriğinin azalması. Hyalüronik asit yoğun su tutucu etkisiyle cildin nemini ve diri görünmesi sağlıyor\" diye konuştu.
Bu uygulama için kullanılan ışık dolgusunun tüm yüz, boyun, dekolte hatta ellerde bile uygulanabileceğini belirten Türkyılmaz, cilde ışığı geri kazandırma kapasitesini arttırmak için bu işlemin bir kür olarak iki hafta ara ile üç ila dört seans uygulanması gerektiğini söyledi.
\"Kimyasal peeling ile cilt lekelerine neden olan mekanizmalara çözüm\"
Yaz ayları bittikten sonra karşılaşılan en büyük sorunların başında güneş lekelerinin geldiğini dile getiren Türkyılmaz, leke tedavisinde lekeye neden olan mekanizmalarla savaşacak farklı tedavi yaklaşımlarının mevcut olduğunu vurgulayarak, genelde ilk başvurulan yöntemin, bilinen en eski yöntemlerden biri olan ancak gelişen teknoloji ile sürekli yapısı yenilenen kimyasal peeling olduğunu belirtti.
\"Kök hücre (stromal vaskküler fraksiyon) tedavisi ile gençleşme\"
Kök hücrelerin belirli doku hücrelerine dönüşebilen öncü hücreler olduğunu ifade eden Op. Dr. Burak Türkyılmaz, kök hücrelerin enjekte edildikleri bölgeye göre davrandığını, yüksek çoğalma kapasitesine ve hücre yenileme potansiyeline sahip olduğunu, tıbbın birçok farklı alanlarında kullanıldığı gibi günümüzde estetik cerrahide de geniş bir endikasyon alanı teşkil ettiğini vurguladı.
\"Otolog fibroblast hücresel tedavi yüz gençleştirme yöntemlerinden biridir\"
Otologfibroblas tedavisi hakkında da bilgi veren op. Dr. Burak Türkyılmaz, hastanın kendi hücrelerinden elde edilen, zamanın etkilerini geriye çeviren otologfibroblast hücre tedavisinin ameliyatsız yüz gençleştirme yöntemlerinden biri olduğunu belirtti. Fibroblast hücre tedavisinin yüz boyun ve dekolte bölgesinde deri kalitesinin arttığını, kırışıklıkların azaldığını, yaşlanma sonucu canlılığını yitirmiş ve mat deri yapısının onarıldığını, yer çekimine ve yağ kaybına bağlı ortaya çıkan sarkmaların toparlanmasında oldukça başarılı sonuçlar ortaya koyan bir yöntem olduğunu söyledi. Op. Dr. Burak Türkyılmaz bu yöntemin altı ay ile 12 ay arasında giderek belirginleşen iyilik hali, parlaklık ve canlılık ile kırışıklıklarda belirgin azalma görüldüğünü belitti. Op. Dr. Burak Türkyılmaz, bu iyileşmenin uzun süreli ve bilim adamlarının araştırmalarına göre 4,5 yıldan sonra bile iyileşmede bir bozulmaya rastlanmadığını ifade etti.
Sağlıklı bir cilt için tedavi ve destek noktasında ek uygulamalara ihtiyaç duyulduğunu anlatan Op. Dr. Burak Türkyılmaz, bu uygulamalar arasında, özellikle cilt bakımlarından, gençlik iksiri, somon DNA, vitamin kokteyllerinden oluşan mezoterapi, uygulamalarına, hızla ve hemen sonuç alınan dolgu botoks uygulamalarına, yeni teknolojilerle üretilen cilde yoğun ve uzun süreli nem veren tek seanslık hyalüronik asit uygulamalarına kadar geniş yelpazede işlem seçenekleri bulunduğunu tekrar ifade etti.
\"Mezoterapi uygulaması kişiden kişiye değişir\"
Mezoterapi vitaminlerin, minerallerin, aminoasitlerin enzimlerin ve hemoapatik ilaçların karışımlar halinde mikroenjeksiyon tekniği ile cildin orta tabakasına enjekte edilmesi yöntemi olduğunu söyleyen Türkyılmaz,mezoterapi uygulamasının kişiden kişiye değiştiğini, uygulanacak bölge ve probleme göre ortalama 3-5 seans arasında sürdüğünü, pratik bir uygulama olduğunu, seans sürelerinin 15-30 dakika kadar olduğunu ve seans aralarının ise 7-14 gün olduğunu belirtti.
\"Fraksiyonel radyofrekans cilt sıkılaştırmadan akne izlerini yok etmeye kadar geniş bir tedavi yelpazesi sunuyor\"
Ameliyatsız yüz gençleştirme uygulamasından bahseden Türkyılmaz, üstün altın iğne uçlu fraksiyonelradyofrekans cihazı olan scarlet ile mikro iğneler aracılığıyla cilt altına verilen radyofrekans sayesinde, kontrollü hasar oluşturarak kolojen liflerin uyarıldığını, dudak üstüne uygulandığında ince kırışıklıklarda düzelme, gözenelerde küçülme, boyun ve yüz sarkmalarında gözle görülür bir toparlanma sağlanabileceğini açıkladı.
\"Somon DNA’sı her cilt tipine her mevsim uygulanabilen bir yöntemdir\"
Somon DNA konusuna da değinen Türkyılmaz, zamanla ve çevresel faktörlerin etkisi, hava kirliliği, sigara, alkol, güneşin zararlı ışınları ve geçen yılların olumsuz etkileriyle cildin daha mat ve kuru göründüğünü, elastikiyetinin azaldığını anlattı.
\"Kişinin kendi doğal hücreleriyle uygulanan PRP, yapılan bölgeye çabuk adapte olur\"
Kişinin kendi kanındaki iyileştirici güçlerle cildi yenileyen PRP (Platelets Rich Plasma) yönteminden de bahseden Türkyılmaz, PRP’nin estetik ve plastik cerrahi de en çok yüz ve cilt gençleştirme uygulamalarında tercih edildiğini dile getirdi. Kişilerin kendi doğal hücreleriyle uygulanan bu yöntemin, yapılan bölgeye hızlı bir şekilde adapte olarak sorunları gidermeye yardımcı olduğunu dile getiren Op. Dr. Burak Türkyılmaz, vücudumuzda bir hasar oluştuğunda kanımızın, trombositleri bu hasarlı dokulara toplayarak bir onarım süreci başlattığını, PRP uygulaması ile kandaki yoğunluktan 3-4 kat fazla miktarda trombosit hücresinin onarım olacak bölgeye direkt verildiğini, bu sayede daha hızlı ve güçlü bir altyapı oluşturulduğunu belirtti.