Gazeteci Nuh Köklü'nün arkadaşları ile kar topu oynarken bir esnaf tarafından bıçaklanarak öldürülmesi sonrası, Yeldeğirmeni mahallesinde anma düzenlendi.
Nuh Köklü’yü öldüren esnafın dükkanı güvenlik şeritleriyle kapalı. Güvenlik şeritleriyle kaplı olan Köklü’nün hayatını kaybettiği yerde de arkadaşlarının bıraktığı kırmızı karanfiller var.
Köklü'nün naaşı olayın yaşandığı yere getirilirken yakınları, basın ve meslek örgütleriyle bölge halkı anma için Yeldeğirmeni'nde buluştu. Köklü'nün bıçaklandıktan sonra söylediği "Ne olur bu bir rüya olsun" sözüne atıfla "Bu bir rüya değil, kabus" pankartının taşınması da dikkat çekti.
Gezi direnişinde polisin attığı gaz fişeğiyle vurularak yaşamını yitiren Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan ile Kobane'de yaşamını yitiren Suphi Nejat Ağırnaslı'nın babası da Nuh Köklü'yü uğurlayanlar arasında yer aldı.
Yoğun kar yağışı altında 'Yiğidim Aslanım Burda Yatıyor' şarkısı ile uğurlanan Köklü'nün cenazesi yarın Ankara'da toprağa verilecek.
Beyza Kural'ın Bianet'te yer alan haberine göre, olay esnasında Nuh Köklü'nün yanında olan Elif Kireşçi saldırının nasıl gerçekleştiğini anlatıyor. Kireşçi, “İtirazlarımıza rağmen eğlenceli insanlarız” diyerek başladı konuşmaya:
“Soğuğa, yasanın kötü getirilerine rağmen eylemi güler yüzle sonlandırdık. Halitağa caddesi boyunca kar topu oynayarak yürüyorduk. Ben ve Selin, önden yürüyor, zaman zaman dönüp onlara bakıp hallerine gülüyorduk. Bizim evde çay içecektik.
“Biz Selin’le eve girdik. İki kez balkondan baktım, eve girmek üzerelerdi. Sonra ses tonlarının değiştiğini farkettim. Balkona çıktığımda esnafın bir kadın arkadaşımızı bıçakla kovaladığını gördüm. Çoraplarla sokağa fırladım. Önce sopayla çıkmış, arkadaşlar almışlar. Bıçağı elinden almaya çalıyorduk.
“Nuh’u bıçakladığını gördüm. Serin kanlılıkla bıçağı çekti ve sonra kanlı bıçakla bizi kovalamaya, tehdit etmeye başladı.
“Kaçmaması için çemberi daraltıp dükkana sokmaya çalıştık. Baktığımda Nuh yerdeydi. Esnaf serin kanlılıkla bıçağı yıkadı, ellerini temizledi, telefonla konuştu. Çıkıp tehdit etmeye devam etti. ‘Arkadaşımızı nasıl bıçaklarsın’ dediğimde bana ve diğer kadınlara küfür etmeye başladı.
“Etrafta toplananlar küfürleri duyunca saldırıya başladı. Yere düştü, bu sırada dükkanın önündeki stand devrildi, cam o zaman kırıldı. Biz kollarımızı açıp onu linçten korumaya çalıştık. ‘Linç kültürü Ali İsmail’i öldürdü, biz bunun öznesi olamayız’ dedik.
“Nuh’u taksiyle hastaneye gönderdik. Polis ve ambulans geldi. Esnafı ambulansla götürdüler. Biz de ifade vermeye gittiğimizde Nuh’u kaybettiğimizi öğrendik.”
'Sakinleştiremedik'
Nuh Köklü’nün yanındaki arkadaşlarından Vahit de bir kar topunun esnafın camına geldiğini anlattı:
“Ne yapıyorsunuz lan’ diye çıktı. Bir şey olmadığını söyleyerek sakinleştirmeye çalıştık. ‘Camı kıracaksınız, cam ne kadar biliyor musunuz’ diye küfretmeye başladı.
“İçeriden beyzbol sopası getirerek bir iki arkadaşımıza vurdu. Müdahale edip sopayı aldık. Çevresini sarıp bekledik.
“Avukat arkadaşımız ‘polis çağırın, bu sopa da delil olacak’ dedi. ‘İstediğinizi çağırın, deli raporum var, hepinizi keserim, elimi kolumu sallayarak çıkarım’ dedi.
“Küfrederek içeri girip bıçak aldı. Kaçıştık. Bir kadın arkadaşımızı kovaladı. Salladığı bıçak eğilmesiyle başının üzerinden geçti. Bir erkek arkadaşımızın montunu kesti. Bir başka arkadaşımızı kovalarken Nuh müdahale ederek bıçağı almaya çalıştı. Nuh’u bıçakladı.
“Nuh’u sokağın içine aldık. Ambulans çağırdık, gelmeyince taksiyle hastaneye götürdük.
“Elindeki kanlı bıçakla on dakika kadar tehdide devam etti. Sakinleştiremedik, bıçağı alamadık. İçeriye girip bıçağı ve elini yıkadı. Sırıtarak dışarı çıktı. Küfre devam etti. Yaklaşık yüz yüz elli kişi toplanmıştı. Halktan insanlar onu darp etti. Biz de onları tutmaya çalıştık, adamı öldürebilirlerdi.”
'Nefret suçu'
Nuh Köklü’nün yanında olan arkadaşlarından avukat Tamer Doğan yaşananı bir nefret suçu olarak tanımladı.
“15 kadar kadınlı erkekli, etrafa neşeler saçan gruptuk. İnsanların imrenerek bakıyor, sevgililer el ele bizi izliyordu. Esnaf normal şekilde çıkmadı ortaya. Direk küfrederek geldi, kadınlı erkekli olmamıza, dayanışmaya muhalefete, mutluluğa bir tepkisi vardı.
“Elinden sopayı aldığımız halde tehdide devam etti. Bıçakla dört kişiye saldırdı, en son Nuh’u bıçakladı. Bunun delilikle alakası yok.
“Defalarca ‘İstediğimi yaparım, elimi kolumu sallayarak çıkarım’ dedi. Ceza hukukunda buna kasıt deriz. Yaptığının suç olduğunun ve deli kabul edildiği için bırakılacağının bilincinde.
“Öyle serinkanlıca bıçağını temizleyip, sırıtarak dükkandan çıktığında küfre devam ediyordu. Halk darp etmeye başladı, ölmesini engelledik.”
'Esnafla sorunumuz olmadı'
Elif Kireşçi, Yeldeğirmeni Mahallesi’nde büyük bir dayanışma olduğunu, Yel değirmeni Dayanışması ile esnafın iyi ilişkilerde olduğunu anlattı.
“Esnafın birçoğu AKP’li ama biz hepsiyle ortak zeminde buluşabiliyoruz. Her dükkanda Nuh’un da oynadığı Forza Yeldeğirmeni’nin ücretsiz olarak dağıttığı takvimler asılı. Mahalle çocuklarına forma yapmak için esnaftan maddi destek istedik, umduğumuzdan çok yüksek destek oldu.
“Bugüne dek hiç kötü söz duymadık. İsteyen alkışlıyor, desteklemeyen arkasını dönüyordu. İnsanların ideolojileriyle sorunumuz olmadı hiç. Don Kişot’taki foruma gelen bir kadın AKP’ye oy verdiğini, oğlunun buraya geldiğini ve buradaki dayanışmayı çok sevdiğini anlatmıştı. Aynı olmak zorunda değiliz zaten, farklı renklerle güzeliz ama bunu nefretle yok etmeye çalışıyorlar.
“Erdoğan’ın söylemi, bazılarını kendisine görev addetmesine neden oluyor. Nefret cinayetine çanak tutan devlet politikası, hükümet, cumhurbaşkanı ile karşı karşıyayız. Mahalledeki dayanışmayı sabote etmek için Kara Kalpaklılar diye bir grubu yerleştirdiler. İnsnaların yazılarını karalıyorlar. Irkçılığa Karşı Girişim iki haftadır buna karşı stand açıyor.
“Bu mahallede oturuyor, alışverişimi hep buradaki esnaftan yapıyorum. Ama o esnafın kapısına gitmeyi hiç sevmedim. Bir kadına kötü bakışını görmüştüm.”
Esnaflar dükkan kapatacak
Biz konuşurken Kireşçi’yi arayan mahalleli bir kadın hazırladığı börekleri ne zaman getireceğini sordu. Saldırıya şahit olan kafe kapılarını dayanışmadakilere ve basına açtı. Mahalleli Yel değirmeni Dayanışması’ndakilere taziyelerini iletiyor.
Yeldeğirmeni’ndeki hemen hemen her esnaf dayanışmanın çağrısını dükkanlarının camlarına yapıştırmış.
Konuştuğumuz esnaflar saldırıyı kınadı ve akşamki eyleme dükkanlarını kapatarak katılacaklarını söyledi.
“Esnaflığa yakışmayan hareketler. Cama kar gelmiş olabilir, uyarırsın geçer. Hiçbir şey insan öldürmenin sebebi olamaz.”
Nuh Köklü kimdir?
Nuh Köklü 2001 ve 2002 yılları arasında Açık Radyo'da Bir Şey Daha Var adlı programı yapmıştı. 2002-2003 senelerinde bianet'te editör olarak çalıştı. Daha sonra bir müddet yurtdışında yaşayan Köklü, Hürriyet ve Radikal gazetelerinde muhabirlik ve editörlük yaptı. Daha sonra Sabah gazetesinde çalışmaya başladı. 13 Şubat 2009'da greve çıkan ATV-Sabah çalışanlarından olan Nuh Köklü, o dönem Türkiye Gazeteciler Sendikası işyeri temsilcisiydi. Köklü greve çıktıktan sonra işten çıkarılan 10 gazeteciden biriydi. Daha sonra NTV'de program editörü olarak çalıştı Mayıs 2014'te işten çıkarılmıştı. Nuh Köklü 46 yaşındaydı.
