HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Ankara'da 350 ton asbest barındıran havagazı fabrikasının hiçbir önlem alınmadan yıkılması ve bu yıkımın halk sağlığı açısından yarattığı tehdide değindi. Kürkçü “Melih Gökçek'in belediyesine baktığımız zaman insan sağlığına, kamu yararına aykırı bir faaliyetten şüphelenmek için her türlü sebebimiz var. Nerede hayatı tehdit eden, nerede sağlığı tehdit eden bir şey varsa onun arkasında bir belediye faaliyeti görmek son derece tuhaf” dedi.
Kürkçü’nün Meclis Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada kullandığı ifadeler şöyle:
Türkiye'nin üyesi olduğu uluslararası kuruluşların, Dünya Sağlık Örgütünün, Uluslararası Çalışma Örgütünün, asbestosun hiçbir zaman inşaatlarda, kent yaşamında, sanayide kullanılmaması gerektiği konusunda hükûmetlere yönelik çok açık direktifleri var. Ankara Belediyesinin belediye hizmetlerini gerçekleştirirken gözettiği temel ilkenin halka hizmet ve halkın yararı değil, kârlılık ve gelir gibi ilkeler olduğunu biliyoruz. Havagazı fabrikasının bu kadar palas pandıras yıkıma girişilmesinin nedeni de çok açık: Yeni bir rant alanı açılması. Bunun için işçi sağlığı, halk sağlığı hiçe sayılarak bu adımlar atılmıştır.
"Tüm Ankara asbest tehdidi altında"
Bunun yalnızca o gün orada çalışmakta olan işçiler için bir risk kaynağı olduğuyla da yetinmememiz gerekir. Çünkü asbest liflerinin büyük bir hızla yayılma ve kaynağından çok daha uzağa gitme kabiliyeti vardır. Dolayısıyla çok daha geniş bir çevreyi etki altına alacağı ortadadır. Asbest lifleri dağılırken üzerine konduğu, nefes borularına girdiği insanları partilerine, sınıflarına göre ayırt etmiyor. AKP'li yurttaşlarımız da bunun tehdidi altındadır, Cumhuriyet Halk Partili yurttaşlarımız da. Ankara'da bulunan herkes bunun tehdidi altında. O yüzden hafife alınmaması gerekir.
"Asbestle temas taammüden cinayet "
Bütün meslek kuruluşları asbestle temasın kasıtlı bir biçimde gerçekleştirilmesini taammüden cinayet olarak değerlendiriyorlar. Asbestin kansere yol açtığı Dünya Sağlık Örgütü tarafından apaçık ortaya konuldu. İşçi sağlığıyla doğrudan doğruya ilgili olan birinci derecedeki uluslararası kuruluş, Uluslararası Çalışma Örgütü de bunu kayıt altına aldı.
"Nerede sağlığı tehdit eden bir şey varsa arkasında Gökçek var"
Bu yıkım, Ankara Belediyesinin çevreye ilişkin, insan sağlığına ilişkin, halk sağlığına ilişkin ihmallerinin yeni bir örneği. Aslında Melih Gökçek Başkanlığındaki Ankara Belediyesinin bu anlamda oluşturduğu geniş bir deneyim alanı var. Melih Gökçek'in belediyesine baktığımız zaman insan sağlığına, kamu yararına aykırı bir faaliyetten şüphelenmek için her türlü sebebimiz var. Sadece belediye hizmetleri alanında değil, üstüne hiç vazife olmayan alanlarda da öncü rol oynuyor. Çeşitli sivil silahlanma girişimleri gibi. Nerede hayatı tehdit eden, nerede sağlığı tehdit eden bir şey varsa onun arkasında bir belediye faaliyeti görmek son derece tuhaf. Belediyenin biricik işi tam tersini gerçekleştirmekken ne yazık ki bunlara tanık oluyoruz.
Bu yıkım, Melih Gökçek'in halk sağlığına karşı faaliyetler portföyünün içerisinde sadece bir anıdır. Ankara Belediyesi hakkında daha genel bir görüşmeye ihtiyacımız vardır.