Gündem

TÜSİAD Başkanı Yılmaz'dan Erdoğan'a: Ne ananas cumhuriyeti, ne muz cumhuriyeti istiyoruz!

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz: Hukuktan şüphe ettiğiniz bir yerde mal mülk edinir misiniz? Yatırım yapar mısınız?

24 Ocak 2014 23:17

TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Fethullah Gülen'in telefon konuşması kayıtlarına gönderme yaparak dile getirdiği "Ey TÜSİAD, ananas meselesinden neden rahatsız değilsin? Paralel devletten rahatsızlığınız neden yok, niye? Çünkü bazılarının işi tıkır tıkır işliyor. Ananaslar gelip gidiyor. Bu bildiğiniz ananas değil, anlıyorsunuz" sözlerine, "Ne ananas cumhuriyeti, ne muz cumhuriyeti istiyoruz. Çağdaş bir Türkiye istiyoruz" yanıtını verdi.
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz'ın, CNN Türk'te yayınlanan Taha Akyol'un 'Eğrisi Doğrusu' programında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
 

'Ne ananas, ne muz cumhuriyeti istemiyoruz'

 
"Sanki ben o konuya değinmemişim gibi sayın Başbakan bazı konulara değinmediğimden bahsetti. Gözleri kör eden söz konusu kavganın temelinde hukuk devleti, güçler ayrılığı, temiz siyaset gibi vazgeçilmez demokratik kavramlar konusundaki zaaflar yatıyor. Diğer yandan devletin güvenlikle ilgili kurumlarında yaşananlardan sonra bu kurumların daha önce nasıl işlediğini, bundan böyle nasıl işleyeceğini sorgulamadan da edemiyoruz. Her  ikisini de kabul edemeyiz; biz ne ananas cumhuriyeti ne muz cumhuriyeti."
 

''Vatan haini' söylemini reddiyorum'

 
TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Başbakan Erdoğan'ın "vatan haini" söylemine de şu yanıtı verdi:
"Bu vakayı tespit edip gerekli uyarıda bulunmak da TÜSİAD Başkanının görevidir. Türkiye'deki yabancı şirketler benim üyem. 'Niye uyarmadın' diye bana sorarlar. Türkiye ekonomisinin yarısından fazlasını bu şirketler üretiyor. 'Türkiye'nin yatırım ortamı caziptir' diye kefil olmaya çılışıyorum. Herkesi götürüp güneydoğuya yatırım yaptırmaya çalışıyorum. Bütün bu çabaların memlekette istihdamın oluşturabilmesi için yatırım yapılması gerekiyor. Doğrusu, vatanseverleğimi kimseye sorgulatmam. Vatan hainliği gibi bir şey kabul edilemez. Bu kadar kolay bahsedilemez. Herkes vatanını seviyor. Eğer birbirimizin vatanseverleğini sorgularsak birbirimizden ayrı düşeriz. Bu sözlerin kolay kullanılması doğru bir yaklaşım değil. Kurumumun başındaki başkan olarak kabul edemem. Herkes çoluk çocuğuna bir leke gelmesin diye uğraşmıyor mu? Vatanseverliği sorgulanan bir kişi olarak hatırlanmak istemem. Çok üzüldüm, Başbakan beni çok üzdü. Çok üzdü. Kendisini ziyaret ettim. Türk iş dünyasının temsil edildiği bir kurumun başkanıyım. 
Bekleyip beklememek diye bir sey söz konusu değil. Ben böyle bir vatan hainliği söylemini reddediyorum. Türkiye'de refahın artması için neler yapılması gerektiğini söyledim. 'Kazananı olmayan bir kavgada enerjimizi tüketiyoruz' diye söyledim. Bütün söylediklerimin yapıcı olarak anlaşılmasını tercih ederdim. Yapıcı olmazsanız Türkiye'deki kavga bitmez."
 

HSYK değişikliği

 
"İçeride sermaye yatırım yahut kendinize bir şey alacaksınız o zaman da hukuk önemli değil mi? Hukuktan şüphe ettiğiniz yerde yatırım yapar mısınız? Hukukun üstünlüğü bizi bir arada tutması gerekmiyor mu? Kafamızı kuma sokmayalım. Bütün dünyada Türkiye konuşuluyor. Davos'ta arkadaşlarım diyorlar ki başka bir şey konuşulmuyor. Türkiye'nin durumu konuşuluyor. Ben de bunu dile getirmek, talep etmek durumundayım. Bir an önce ne eksiğimiz varsa toplayalım. Anayasamız'a Kopenhag kriterlerini getirelim, yapalım. 'Türkiye bu konuda bir eksiği kalmayan bir ülke' desinler. Niye bunun tam aksine yaklaşalım birbirimize?"
 

Döviz kurundaki yükselme

 
"Dolardaki artış Türkiye'nin ekonomik dinamiklerinden kaynaklanan bir şey değildir. Ekonomi yatırım ortamı iş ortamı iyiyse, borsalar değer kazanıyor, döviz değer kaybediyor. Eğer risk artıyorsa barometre yükseliyor döviz değer kazanıyor. Ben yükseldiği için konuştum. Hep beraber borçlarımızı ödemek için daha fazla çalışmak zorunda kalacağız. Bizim büyüme ilgili bu yıl için tahminimiz 3,5-4 seviyesinde. 4 büyüme bu ülke için yeterli değildir diye sözlerime başlıyordum. Eğitim sıfırsa bütün reformlar değer yitirir. Türkiye'nin sorunlarının nasıl çözüleceğiyle ilgili kafa yormak lazım. Bu büyümeyi yüzde altıya getirmek lazım. Bunlar düzene girer ama vakit  kaybetmeyelim. 850 milyar dolarlık bir ekonomi Türkiye ekonomisi. Bu büyükluk bir avantaj. Rasyonellik hakim olur. Ekonomimizin büyüklüğünü artırmamız gerekir.
Benim üyelerimin bir çoğu yabancı sermaye, tedirginliklerini görüyorum. İlk önce onlardan gelen tedirginliği ve bilgileri en birinci ağızdan aktarmaya çalıştım. Biz da Türkiye'nin TÜSİAD'ıyız. Bunlar geçer, yatırımlarınızı ertelemeye gerek yoktur. Geçecek bitecek inşallah."
 

'Babacan başarılı bir performans sergiledi'

 
"Türkiye tekrar normaye döner. Geçen sene ortalamasıyla bu sene ortalamasında yüzde onu geçmez, ben de sayın Babacan gibi kalıcı bir hasar beklemiyorum.
Ekonomi yönetimimizin itibar çıtası sayın Babacan'dır. Uzun yıllar çok başaralı bir performans sergiledi. Geçtiğimiz on yol makroekonomideki reformların sağlanmasıyla birlikte artık önümüze bakıyoruz. Merkez Bankası ile ilgili az konuşmak işine hiç karışmamak en iyisi. Merkez bankası'nın bağımsızlığı çok önemlidir, görevi fiyat istikrarını sağlamaktır. Ben iş hayatında 30 yıldır bulunuyorum, ne enflasyanlar gördük."

 

İlgili Haberler