TEOG yerleştirmelerinde ‘özel-devlet’ arasında kararsız öğrencilerin cesur davranarak garanti gördükleri okullara kayıt yaptırmalarını öneren Bakan Nabi Avcı, tartışılan değerler eğitimiyle ilgili de, “Değerler eğitiminin ders konusu olması yanlış bir şey. Değerler eğitimi hayatın bütününe yayılan, çocuğun kafasına vura vura öğretilmemesi gereken bir duygu eğitimidir” dedi.
Bakan Avcı, "Şu an kendini atanamayan olarak tanımlayan 300 bin öğretmen var, eğitim fakültelerinde okuyanlarla bu sayı 500 bin. Problemin ağırlaşarak sürmemesi için eğitim fakültelerinin çok büyük bir bölümünün kapatılması gerekiyor" diye konuştu.
İstanbul’da önceki gece düzenlenen Bab-ı Âli Toplantıları’na katılan Avcı, eğitimle ilgili soruları yanıtladı. Avcı’nın açıklamaları özetle şöyle:
Değerler eğitiminin ders konusu olması yanlış. Sınıfta ne dersi yapacağız, değerler eğitimi yapacağız. Bir öğretmen gelecek, o anlatacak. Böyle bir değerler eğitimi olmaz. Hayatın bütününe yayılması gereken bir şeydir. Matematik, Türkçe, tarih öğretmeni de bir parçası olmak zorunda ve değerler eğitimi olarak ne verilmek isteniyorsa onu bütün derslerde verebilmeliyiz. Değerler eğitimi hayatın bütününe yayılan, çocuğun kafasına vura vura öğretilmemesi gereken, bilgi aktarımı olarak gitmemesi gereken bir duygu eğitimidir. Bütün derslere yayıldığında eğitimi etkili olur.
TEOG’da tercih sorunu
Bu seneki TEOG taslak kılavuzuna özel okul ve devlet okulu seçenekleri koyduk. Çünkü geçen sene yerleştirmelerde çok fazla yer değişikliği oldu. Dersler başlıyor ancak öğrenci sürekli değişiyordu. Bulabildiğimiz en iyi çözüm bu ama bunun da en iyi çözüm olmadığını bildiğimiz için taslak olarak ilan ettik. İlgili paydaşlar değerlendirsin ki biz de ona göre değerlendirme yapalım.
1 milyon 300 bin çocuğumuz bu sistemin içinde. Bahsedilen (özel-devlet okulu arasında kararsız kalan) çocuk sayısı 3 bin. 3 bin çocuğumuzun bu tür tereddütler yaşamaması için, geçen yıla benzer düzenleme yaptığımızda 1 milyon 297 bin oradan oraya gidiyor. Bir öğrenci bir yerden kalkıp bir yere gittiği zaman yerine 16-17 öğrenci hareketleniyor. 1 milyon 300 binlik kitlede böyle bir hareketlilik eğitim sistemini zaafa uğratıyor. Yine de çözüm gerektiğini kabul ediyoruz. Bulabilirsek ne ala. Şu tercihle karşı karşıya kaldık: 3 bin çocuğumuz böyle bir tereddüt yaşayacak. Ama onlar o zaman cesur olacaklar. Kendilerini en garantili gördükleri yere kayıtlarını yapacaklar, kendilerini garantiye alacaklar diye bakabiliriz. 1 milyon 300 bin çocukla birlikte çözümü düşünüyoruz. 1 milyon 297 bin öğrenciyi olumsuz etkilemeyecek öneri varsa onu değerlendiririz.
Tunceli birinci mi?
“Tunceli birinci oldu, CHP’ye yarayacak diye açıklama yapmıyorsunuz” deniliyor. Doğru, Tunceli TEOG sınavlarında çok başarılı ama yarasa yarasa iktidara yarar. Ayrım yapmadan yatırım yaptık. Neden Tunceli başarılı? Birincisi öğretmenin kalış süresi uzun. Şırnak’ta 1-2, burada 7 yıl. İkincisi, bölgenin çocuğu öğretmenlik yapıyor.
Eğitim fakültelerinin büyük kısmı kapanmalı
-Şu an kendini atanamayan olarak tanımlayan 300 bin öğretmen var, eğitim fakültelerinde okuyanlarla bu sayı 500 bin. Problemin ağırlaşarak sürmemesi için eğitim fakültelerinin çok büyük bir bölümünün kapatılması gerekiyor.
-İmam hatiplerin okul olarak payı eğitimde yüzde 7. Yeni imam hatip okullarının yüzde 90’ını biz yapmıyoruz. Hayırseverler yaptırıyor. Bazen binaları abartıyorlar. Ben de zaman zaman rahatsız oluyorum.
-Dershane dönüşüm sürecinde 50 bin derslik kazanacağımızı bekliyoruz. Sınıflarda öğrenci sayıları azalacak. Dönüşümün tamamlanması için üniversiteye girişte test sisteminin kaldırılması gerekiyor. Bunun için yetişmiş öğretmen ve altyapı lazım.
-Önümüzdeki yıl yabancı dil eğitimini gramerden çıkarıp konuşmaya dayalı uygulayacağız. Öğrenciler birbirleriyle konuşsunlar diye sınıflarda ‘U’ düzenine geçilecek.