Myanmar'ın Genelkurmay Başkanı Aung Hlaing, Arakan eyaletinde 400 binden fazla sivilin komşu ülke Bangladeş'e kaçmasına neden olan krizden, Arakanlı Müslümanları sorumlu tuttu. Arakanlı Müslümanların hiçbir zaman "bir etnik grup olmadığını" söyleyen Genelkurmay Başkanı Aung Hlaing, "radikal" isyancıların bölgede kendilerine bir "kale" oluşturmaya çalıştığını açıkladı.
Myanmar ordusu, 25 Ağustos'taki polis noktalarına yaptıkları saldırı sonrası Arakan'da "isyancıları" hedef aldıklarını söylüyor.
Arakanlı Müslüman siviller ise, ordunun kendilerini hedef aldığını.
"Arakanlı Müslümanlar bir etnik grup değil"
Pazar günü Facebook hesabından bir açıklama yapan Myanmar ordusunun lideri, Myanmar halkını Arakan krizi karşısında birlik olmaya çağırdı.
Açıklamada, "25 Ağustos'tan bu yana radikal Bengalliler'le (Arakan Müslümanları'nı kastediyor) 93 çatışma yaşandı. Arakan'ın tanınmasını istediler oysa hiçbir zaman bir etnik grup değillerdi" denildi.
Arakanlı Müslümanları Buthidaung ve Maungtaw şehirlerini "kaleleri" ilan etmek için şiddete neden olmakla suçlayan Aung Hlaing şu ifadeleri kullandı:
"Bengal meselesinde gerçeğin açığa çıkması için bir araya gelmeliyiz. Bu, tüm ulusu ilgilendiren bir konu."
Myanmar hükümeti, Arakanlı Müslümanları azınlık bir grup olarak tanımayı reddederek, onlardan "Bengalliler" diye bahsediyor.
Myanmar ordusu, yapılan operasyonlarla ülkedeki militanların saldırılarına karşılık verdiklerini söyleyerek, sivilleri hedef aldıkları iddialarını reddediyor.
Birleşmiş Milletler (BM) ise, ülkenin fiili lideri Aung San Suu Kyi'nin önünde operasyonları durdurmak için son bir şansı olduğunu açıkladı.
BBC'nin Hard Talk programına konuşan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, aksi takdirde krizin "etnik temizliğe dönüşeceğini" ve "tam anlamıyla korkunç bir trajedi" yaşanacağını söyledi.
BM Genel Kurulu'na katılmayacağını açıklayan Suu Kyi ise, Arakan krizinin "yanlış bilgilerden oluşan buzdağı" tarafından büyütüldüğünü, "sahte haberlerin teröristlerin çıkarlarına hizmet ettiğini" öne sürdü.
Suu Kyi, yaşanan şiddet ve kötüleşen insani koşullar nedeniyle, uluslararası toplumun yoğun baskısı altında.
Myanmar'da yaşayan Arakanlı Müslümanlar "yasa dışı göçmen" olarak kabul ediliyor ve vatandaşlık haklarından mahrum kalıyor.
Guterres'in uyarısından kısa süre önce Bangladeşli yetkililer, Myanmar'dan kaçarak ülkelerine sığınan Arakanlı Müslümanların seyahat haklarını kısıtlamıştı. Bangladeş emniyeti, sığınmacıların otobüslere alınmamasını ve sığınmacılara ev kiralanmamasını istemişti.
"Kampta 15 günde 400 bebek doğdu"
Öte yandan, Bangladeş'in Myanmar sınırı yakınlarındaki Cox Bazar sınır kentinde 400 bin kişi için sığınaklar yapılacağı açıklandı.
Muson yağmurları nedeniyle plastik örtülerin ya da derme çatma çadırların altına sığınan göçmenlerin koşulları daha da zorlaştı. Kampların çoğu bataklığa döndü.
Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan, Bangladeşli bir insan hakları kuruluşu yetkilisi, Arakanlı binlerce sivilin yağmurdan korunacak yer bulamadığını, bir kez daha "felaketi" yaşadıklarını söyledi.
İngiltere'de yayınlanan Guardian gazetesinin haberine göre, Bangladeş'e kaçanların yüzde 80'e yakını kadın ve çocuklardan oluşuyor.
Haberde, Bangladeş ile Myanmar sınırı yakınlarındaki kampta son 15 günde 400'e yakın bebeğin doğduğu belirtiliyor.