T24 Haber Merkezi
Türkiye Ermenileriyle ilgili çalışmalar yapan gazeteci, yazar Serdar Korucu'nun, Sancak Düştü-İskenderun Sancağı’ndan Hatay’a “Ermeni Meselesi” ve Ahalinin Gidişi kitapları raflardaki yerine aldı.
1939’da Hatay’ın Türkiye’ye iltihakının ardından Ermenilerin göçünü anlatan Ahalinin Gidişi 'nde göçmek zorunda kalan ve bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış Musa Dağlı Ermenilerin hikayesini anlatıyor.
Aras yayınlarından çıkan ve söyleşilerden oluşan kitap için sayıları az da kalsa Musa Dağ'da , İstanbul'da, Ancar, Musaler, Pariste ve Erivan yaşayanlarla görüşüldü.
Kitabın tanıtımı şöyle:
"1939’da Hatay’ın Türkiye’ye iltihakı, Ermeniler için yeni bir göç dalgası başlattı. Ermeniler için yeni bir göç dalgası başlattı. Bu çalışma, bölgede yaşayan Ermenilerin hafızasında o dönemin nasıl yer ettiğini kayıt altına almak için yapıldı. Ancak, hafızasına başvurulan isimler sadece bellekleri güçlü oldukları için seçilmedi. Hiçbiri iki kıtaya yayılmış İstanbul’un yüzlerce yıldır üst üste binmiş sokakları, caddeleri, meydanları arasında ustalıkla yolunu bulan bir taksici ya da antikçağdan kalma uzun replikleri hatasız ezberleyen, hitabetiyle büyüleyen usta birer tiyatrocu değil. Tek ortak noktaları, “ahali gitmeden”, yani 1939’dan önce Musa Dağ’ın eteklerinde doğmuş olmaları. Röportaj yaptığımız insanlardan çok azı Musa Dağ’da yaşıyor, geri kalanı İstanbul’da, 1939’daki göçün ulaştığı yer olan Lübnan, Ancar’da, Sovyetler’in çağrısıyla gittikleri Ermenistan’ın başkenti Erivan’da, Eçmiyadzin ve dağlarının adını taşıyan Musaler kasabasında, son olaraksa Fransa’da, Paris’te… Ahalinin Gidişi, anayurtlarından sayısız kez göçmek zorunda kalan, bugün dünyanın dört bir yanına dağılmış Musa Dağlı Ermenilerin hikâyesini anlatıyor."
Serdar Korucu'nun yine Aras Yayınlarından çıkan ikinci kitabı da Sancak Düştü-İskenderun Sancağı’ndan Hatay’a “Ermeni Meselesi”...
Kitap, 1930'larda Ermenilerin de yaşadığı Hatay ve Sancak'a Türkiye'nin bakışını gazete haberleri ve köşe yazılarıyla üzerinden ele alıyor.
Kitabın tanıtımı şöyle:
"1930’lu yıllar boyunca, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm dikkati sınır boylarında, özellikle de Hatay, İskenderun ve çevresindeki bölge üzerindeydi. Ermeni nüfusun tüm hareketleri de yakından izleniyordu, zira bölgedeki tüm taraflar içinde Ermeniler önemli bir nüfusa sahipti. Ancak, 1939’da Hatay’ın Türkiye’ye bağlanması kesinleştiği andan itibaren, hiçbir şey Ermenileri bölgede tutmaya yetmedi, çünkü geçmişin yaraları hep belleklerdeydi. Bu çalışma, Türkiye’nin Hatay’a veya Sancak’a dair perspektifini gazete haberleri ve köşe yazıları üzerinden kronolojik olarak ele alıyor. Köşe yazarlarının ve gazetecilerin sesini doğrudan aktarmak adına alıntılara yer verirken, Türkiye basınında Sancak konusunda gündem olan makale ve belgeleri, aktörleri aracısız olarak aktarıyor. Gazetelerden yansıyanları anılar, döneme ve bölgeye dair akademik çalışmalar ve arşiv belgeleriyle harmanlayarak okurun ilgisine sunuyor. Sancak Düştü, sadece Hatay Meselesi’ni değil, Cumhuriyet’in ilk dönemini anlamak için de çok değerli bir kaynak."
Serdar Korucu kimdir?
İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi’nde felsefe öğrenimi gördü. Çeşitli televizyon kanallarının haber merkezi ve haber program bölümlerinde editör/yapımcı/danışman olarak çalıştı. Ulusal/uluslararası medya mecralarında dezavantajlı gruplar ve nefret söylemi üzerine haber, röportaj ve özel dosyalar hazırladı.