Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Sağlık Politikaları Başkanı Aysun Hatipoğlu, Sağlık Bakanlığı’nın Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden '10 dakika' olan muayene aralığının '5 dakikaya' düşürülmesi kararını "Bu durum hastaların etkin şekilde tanı ve tedaviden yoksun kalması anlamına gelecektir. Hekimler için ise bu durum son derece yıpratıcı olacaktır. İstifa yasağının temmuz ayında bitmesiyle birçok sağlık çalışanı emekliliğini istedi veya istifa etti. Son 2-3 yılda binden fazla hekim yurtdışına gitti. Sağlıkta beyin göçü hızla bir ‘halk sağlığı’ sorunu haline geliyor." sözleriyle eleştirdi.
Hatipoğlu yapılan 5 dakika düzenlemesinin ortaya çıkaracağı sorunlara işaret ederek "Hastalar şikayetlerini söyleyemeden süre dolacak ve tedavi olamayacak; hekimler doğru tanıyı koyamadan tedavi vermeye zorlanacak, hatalı tanı ve tedaviler artacak böylece sağlık hizmetlerinde verim ciddi oranda düşecek ve şiddet sorunu körüklenecektir" dedi.
"Muayene randevu aralığı mantığa ve tıbbın prensiplerine aykırı"
Hastaların etkin tanı ve tedaviden yoksun kalacağını, bu durumun hekimler açısından da yıpratıcı olacağına vurgu yapan Hatipoğlu değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Sağlık Bakanlığı’nın beş dakikaya indirdiği muayene randevu aralığı mantığa ve tıp biliminin temel prensiplerine aykırıdır. Bu bir hekimin günlük mesaisinde 96 hastaya bakması anlamına gelmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiye ettiği ortalama muayene süresi 20 dakikadır."
"Sağlıkta beyin göçü hızla artıyor"
"Çok sayıda hekim salgın döneminde artan iş yükü, yetersiz ücretlendirme, izin kullanamama ve şiddet gibi sorunlar nedeniyle, istifa yasağının temmuz ayında sona ermesiyle emekliliğini istedi veya istifa etti. Son iki yılda üç binden fazla hekim emeğinin karşılığını kendi ülkesinde bulamadığı ve yaşadığı mesleki tatminsizlik nedeniyle yurtdışına gitti. Sağlıkta beyin göçü hızla bir ‘halk sağlığı’ sorunu haline geliyor."
"Verim ciddi oranda düşecek ve şiddet sorunu körüklenecek"
"Şimdi muayene randevu aralığının beş dakikaya düşürülmesiyle de hastalar şikayetlerini söyleyemeden süre dolacak ve tedavi olamayacak; hekimler doğru tanıyı koyamadan tedavi vermeye zorlanacak, hatalı tanı ve tedaviler artacak böylece sağlık hizmetlerinde verim ciddi oranda düşecek ve şiddet sorunu körüklenecektir."
"Dengeli iş yükü dağılımı sağlanmalıdır"
"Sağlık Politikalarının arz talep dengesini kuracak şekilde yeniden yapılandırılması kaçınılmazdır. Bekleyen yüzbinlerce sağlıkçının sisteme dahil edilmesini sağlayacak bir işgücü planlaması ile, dengeli iş yükü dağılımı sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının maaş ve özlük hakları iş-yaşam kalitesini artıracak şekilde iyileştirilerek, tükenmişliğin ve beyin göçünün önüne geçilmelidir." (ANKA)