Son birkaç yıl içinde bilgisayar oyunu Minecraft, milyonlarca çocuğun favorisi haline geldi. Dünyanın birçok yerinde çocuklar Minecraft'la saatler geçiriyor. Oyun sınıflara bile girdi.
BBC muhabiri Jolyon Jenkins oyunun çocuklar için iyi mi kötü mü olduğu sorusuna yanıt aradı.
13 yaşındaki oğlumu kızdırmak isteyince Minecraft'a "dijital lego" diyorum.
Ama Minecraft gerçekten de öyle. Küplerden bloklar oluşturuyorsunuz. Ama Lego'nun biraz hormonlusu. Bu bloklar hiç bitmiyor ve hiç devrilmiyor.
Yarattığınız tasarımlar arasında yürüyor ve internet üzerinde diğer insanlar birlikte oynayabiliyorsunuz.
Bazen karanlığın içinden canavarlar çıkıyor, sizi öldürmeye çalışıyorlar. Bu hoş değil. Ama Grand Theft Auto ya da Call of Duty ile kıyaslayınca, Minecraft çok daha masum, barışçıl ve sakıncasız bir oyun.
O halde bu kadar çok ebeveynin bu oyunla alıp veremdikleri ne?
11 yaşındaki Arthur'un annesi Gabrielle Wacker "Oyun çok zamanını alıyor. Fırsatını bulsa, okuldan önce Minecraft'ın karşısına geçecek. Sabahları, tableti saklıyorum" diyor.
Wacker, "En büyük kaygım, gerçek dünyaya ilgisini azalması. Sosyal faaliyetlere katılmıyor. Hafta sonları uyanır uyanmaz, 'Bir yere gitmiyoruz. Değil mi?' diyor. Çünkü oyun oynamak istiyor."
Çocuk eğitimiyle ilgili bir çok sitede buna benzer hikayeler var. Anne babalar, çocukların Minecraft oynamadıkları zamanda, diğer insanların Minecraft oynama videolarını izlediklerini söylüyor.
İnanılmaz istatistikler var. Merkezi İngiltere'nin Bristol kentinde olan ve Minecraft videoları izlenen Yogscast sitesi, günde ortalama 37 milyon dakika izleniyor. Ve bu en büyük site değil.
Londra'daki özel Nightingale Hastanesi'nde teknoloji bağımlılığı üzerine uzmanlaşan Dr Richard Graham, ciddi Minecraft bağımlısı çocukları tedavi ediyor. Graham "oyunun dış dünyayı daha yavaş, daha sönük ve daha az teşvik edici yapan "hiper-gerçekliğinden" söz ediyor.
Oğlum Joe'nun kendi sunucusu (server) var. Son birkaç yıldır, 20 kadar arkadaşıyla kendi dünyalarını kuruyorlar. Çoğunluğu Amerika'da. Hiçbiriyle tanışmadı. Tasarımları çok etkileyici. Ama çocukların, bu sanal, düşük çözünürlüklü, bloklu evreni gerçek dünyaya tercih etmeleri normal mi?
Minecraft meraklılarının bu soruya yanıtı hazır. Oyunun çok yaratıcı olduğunu ve çocukların tasarımlarına bakılması gerektiğini söylüyorlar.
Bunu kabul ediyorum. Ama oyunun iki boyutlu olduğunu ve çocukların egzersizinin bilgisayar faresini kullandıkları parmaklarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini söylüyorum. Karşı taraf, oyunun saatlerce okumaktan neresinin kötü olduğunu soruyor.
Çünkü, okumak düşsel olarak başkalarının zihinlerine girmemizi sağlar. Ancak karşı görüştekilere göre bu yeni bir ahlaki panikten başka bir değil ve Taş Devri'ndeki büyükler, muhtemelen ateşe uzun uzun bakmaktan vazgeçip birbirlerine hikayeler anlatmaya başladıklarında dünyanın batacağını düşünüyordı.
Ve bir de "griefing" var. (sunucudaki diğer oyuncuları rahatsız etmek ve kızdırmak) Çünkü Minecraft özel mülkiyetin olduğu ama polis gücünün olmadığı ve filozof Thomas Hobbes'un da teslim edeceği gibi herkesin herkesle savaş halinde olduğu bir dünya.
"Griefing" yapanlar, bilerek sorun çıkarıyorlar, insanların mülkünbe zarar veriyorlar ve başkalarını eğlendirmek için internete bunların videosunu koyuyorlar.
Bir Rus üye, Joe'nun mülkünü çaldı. Mülkünün neredeye gittiğini bulamadı ancak kızgın lavlara atıldığından şüpheleniyor. Ebeveynler, internette zorbalık deyince, muhetemelen çocuklarının ne zorluklarla inşa ettikleri mülklerinin yıkılmasını ya da dijital gaspa uğramasını akıllarına getirmiyorlar.
Amanda Osborne, oğlu Callum'un bu "zorbalardan" uzak, güvenle Minecraft oynayabilmesi için kendi sunucusunu kurmuş.
Callum dokuz yaşında ve otizmli. Manicraft'ta, diğer insarlarla gerçek dünyadakinden daha kolay ileşitim kurabiliyor.
Dünyanın birçok yerinden otizmli çocuklar Amanda'nun sunucusuna bağlanıyorlar, Joe'yu bile hayretler içinde bırakan muhteşem tasarımlar yapıyorlar.
Otizmi çocuklar için karmaşık sosyal ilişkiler gerektirmeyen Minecraft ortamı uygun olabilir ama bir aile, çocuklarının böyle bir karmaşıklığın olmadığı bir dünyada bu kadar çok zaman geçirmesine biraz mesafeli bakıyorlar.
Ama Minecraft'ı durdurmak mümkün değil. Belki çocukların en azından okulda Minecraft'tan uzak kaldığını düşünebilirsiniz. Ancak artık oyun okullara da girmiş durumda. Eğitim uzmanları, oyunun geleneksel yollarla ulaşılamayan çocukların ilgisini çekme kabiliyetine hayranlık duyuyorlar. British Museum bile, binasının ve sergilediği eserlerin Minecraft versiyonunu oluşturmaları için gönüllü arıyor.