Medya

Milliyet yazarı: Türk sanatçılar, yabancılara bakın da biraz utanın!

"Milletinin acısını paylaşan sanatçı sayısının bu denli az olması, terörün kendisi kadar acı"

01 Temmuz 2016 17:53

Milliyet yazarı Ali Eyüboğlu, dünyaca ünlü pop starların Atatürk Havalimanı'nda 44 kişinin öldüğü saldırıyı kınadığını hatırlatarak, "Türk sanatçılardan milletinin acısını paylaşanlar kimler? Binlerce ünlünün olduğu bir ülkede milletinin acısını paylaşan sanatçı sayısının bu denli az olması, terörün kendisi kadar acı" diyen Eyüboğlu, "Yabancı sanatçılara bakın da biraz utanın" ifadesini kullandı.

Ali Eyüboğlu'nun "Yabancı sanatçılara bakın da biraz utanın" başlığıyla yayımlanan (1 Temmuz 2016) yazısı şöyle:

Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen alçak terör saldırısından sonra sosyal medya hesaplarından acımızı paylaşan yabancı sanatçılara bakar mısınız? 
Madonna, Naomi Campbell, Enrique Iglesias, Cher, Elijah Wood, Irina Shayk, Otilia, Kate Hudson... 
Bu ünlüler Türk ya da Müslüman mı? 
Hayır... 
Dinleri, dilleri, milliyetleri farklı, ama insan olarak bizimkilerden daha duyarlı hepsi... 
O yüzden vakit geçirmeden İstanbul’da çoluk - çocuk, kadın - yaşlı demeden önlerine çıkan herkesi öldüren terörü lanetlediler ve acımızı paylaştılar... 
Türk sanatçılardan milletinin acısını paylaşanlar kimler? 
Ajda Pekkan, Tarkan, Mustafa Sandal, Hadise, İlker Kaleli, Türkan Şoray, Oktay Kaynarca, Öykü Gürman, Yasemin Allen, Engin Öztürk, Defne Samyeli, Demet Akalın, Fahriye Evcen, Seda Sayan, Ebru Gündeş, Keremcem, Yeşim Salkım, Kutsi, Çağla Şıkel, Deniz Akkaya, Hande Yener, Özlem Yıldız, Erkan Petekkaya, Pınar Altuğ, Özge Ulusoy, Saba Tümer, Metin Arolat, Petek Dinçöz, Nilgün Belgün, Burçin Terzioğlu, Kenan Doğulu, Sibel Can, Gökhan Tepe, Tuğba Özerk, İzel, Nilüfer, Zara, Reyhan Karaca, Ferhat Göçer, Ebru Yaşar, Manga Ferman, Ceza, Rafet El Roman... 
Varsayalım ki bir o kadar daha ünlü var, sosyal medya hesaplarından terörü lanetlemesine rağmen medyanın gözünden kaçan... 
Binlerce ünlünün olduğu bir ülkede milletinin acısını paylaşan sanatçı sayısının bu denli az olması, terörün kendisi kadar acı... 
Diğer ünlülerin sosyal medya hesaplarına baktım, aralarında daha önceki terör olaylarını kınayanların bile, 43 sivilin öldüğü, 239 insanın yaralandığı terör saldırısına kayıtsız kalmaları -ihmal, kanıksama veya duyarsızlık olsun fark etmez- en hafif deyimle ayıptır, ayıp...

 

Kurtulmuş'un 'izdivaç' ricası

 

TRT, RTÜK ve Anadolu Ajansı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, İstanbul Hilton’da televizyon yöneticilerine iftar verdi. Kurtulmuş’un davetine katılan TV yöneticilerine, iftardaki en önemli konunun ne olduğunu sordum ve evlilik programlarının burada da gündeme geldiğini öğrendim. 

Numan Kurtulmuş, televizyon yöneticilerinden izleyicilerin en çok şikâyet ettiği, bu nedenle RTÜK’ün kanallara ceza yağdırdığı evlilik programlarına çekidüzen vermelerini rica etti. Başbakan Yardımcısı, mümkünse tamamen kaldırmalarını rica etti! Bunun üzerine söz alan kanal yöneticilerinden biri -adı bende saklı- Kurtulmuş’a, “Buradaki insanların hepsi profesyonel çalışan. O nedenle sizin kanal patronlarını arayıp, evlilik programlarını kaldırmalarını rica etseniz, daha etkili olur” dedi. 
RTÜK’ün evlilik programlarını görüşmek için TV yöneticileri ve yapımcılarla Ankara’da yaptığı toplantıdan birkaç ay sonra aynı konunun Numan Kurtulmuş’un iftarında gündeme gelmesi önemli...  
Hükümetin bu konuda ne kadar hassas olduğunun göstergesi bu...  
RTÜK üyeleri ve TV yöneticilerinin de bulunduğu 30 kişilik iftara katılmak için Ankara’dan gelen dostuma telefon açtığımda dönüş yolundaydı ve bana şunları söyledi: 
“Evlilik programları için yolun sonu görünüyor diyebilirim. Onca uyarı ve para cezasına rağmen bu yapımlara çeki düzen vermeyen kanallar, evlilik programlarını kendiliğinden kaldırmazsa, sonunda RTÜK harekete geçecek ve yasa değişikliği önerisiyle bu işe son noktayı koyacak.” 
RTÜK yöneticilerinin de katıldığı iftarda televizyon yöneticileri, reklam sürelerine getirilen sınırlamalar nedeniyle yaşadıkları sorunları da dile getirdi. 
Aylık brüt reklam gelirlerinin yüzde 1’ini kanun gereği “RTÜK payı” olarak ödeyen kanal yöneticileri, bu oranın düşürülmesini istedi. 
TV yöneticileri, RTÜK’ün naklen yayın sırasındaki hareketli reklamları yasaklamasının maç yayınlayan kanalları zarara mahkum ettiğini, benzer bir sorunu film konusunda da yaşadıklarını anlattı. RTÜK Kanunu’ndaki “Bir saat içindeki reklam 12 dakikayı aşamaz” şartı yüzünden 100 ile 120 dakikalık yapımların maliyetini karşılayacak kadar reklam kuşağı açamadıkları için film yayınlamanın da cazip olmaktan çıktığından dert yandı.