T24 Haber Merkezi
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, İTÜ'de Ülkü ocakları mensubu öğrencilerin sol görüşlü öğrencilere saldırmasını ve daha sonra MHP'li İzzet Ulvi Yönter'in sosyal medya paylaşımını Meclis gündemine taşıdı. Milli Eğitim Bakanı Tekin'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Saki, "Öğrencilerin yaşadığı arbede sırasında Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkan Yardımcısı Rıza Batuhan Develi’nin kampüste ne işi vardır? Üniversite yönetimi, MHP ve ülkü ocaklarından olan bu kişilerin okulda hiçbir engel olmadan faaliyet göstermesine niçin izin vermektedir?" dedi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki'nin Milli Eğitim bakanı Yusuf Tekin2in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesi şöyle:
"İTÜ’de 28.11.2024 Perşembe günü Ülkü Ocakları mensubu öğrenciler, sol ve demokratik görüşteki öğrencilere saldırmış, bu saldırı sonrasında 6.12.2024 Cuma günü itibarıyla MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter, saldırıyı sanki Ülkü Ocakları mensubu öğrencilere yapılmış gibi gösteren, sol ve demokratik görüşteki öğrencilere eşkıya diye hakaret eden bir tweet paylaşmıştır. Bu paylaşımla birlikte MHP ve Ülkü Ocakları ile ilgili hesaplardan İTÜ yönetimini “eşkiyalara” karşı harekete geçmeye çağıran onlarca tweet atılmıştır. Bu tweetlerde kana ve şiddete, “bedel ödetme”ye dair bir vurgu göze çarpmaktadır. Tweetler arasında İ.T.Ü. akademisyenlerini hedef gösterenlere de mevcuttur.
Bu süreç aslında 2023 sonlarında sol ve demokratik görüşteki öğrencilere yönelik tehdit ve hakaretlerle başlamış, yemekhane, yurt ücretleri gibi öğrencileri ilgilendiren gündemlerde bir araya gelen ve ses çıkaran öğrencilere karşı sosyal medyada hakaret, tehdit, hedef gösterme gibi psikolojik şiddet eylemleri boy göstermiştir. Bunun önemli bir örneği 2023-2024 mezuniyet töreninde ve İTÜ’nün tarihindeki mezuniyetlerde açtıkları pankartları sosyal medya hesabında paylaşan öğrencilere hakaret edilmesidir.
Yine 4.10.2024 tarihinde vahşice öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil için İTÜ’de kadın cinayetlerini protesto eden kadın öğrenciler, sosyal medyada tehdit edilmiş, hedef gösterilmiştir. Eylemin yapılmaması için Ülkü Ocakları bağlantılı sosyal medya hesapları karalama kampanyası başlatmış, buna karşın eylem yaklaşık 1.000 öğrencinin katılımıyla gerçekleşmiştir. Eyleme öncülük eden kadınlara yönelik saldırılar, eylem sonrasında sürmüştür. Eyleme katılan kadın öğrenciler, fotoğrafları ve adlarıyla hedef gösterilmiştir.
Ülkü Ocakları ve MHP’nin İTÜ Türk Dünyası Kulübü adı altında örgütlenen ve gayriresmi hesaplar yoluyla sol ve demokratik çizgideki öğrencileri tehdit etmeyi görev haline getirmiştir. Ülkü Ocakları mensubu olduğu anlaşılan bir kişi, eylem sonrasında sosyal medyada bir kadın öğrenciyi Ülkü Ocakları’nı eleştirdiği için tecavüz ile tehdit etmiştir.
Bağımsız bir İTÜ öğrenci medyası olduğunu iddia eden “boşuna tıklama itü” adlı X sayfası, daha önce yaptığı gibi 25 Kasım’a katılan bütün kadınları hedef göstermiştir. Okulun öğrenci medyası açısından oldukça etkili olan ilgili sayfanın paylaşımları, İTÜ öğrencileri arasında çatışma, ayrışma ve şiddet zeminini hazırlayan paylaşımlar yapmaktadır. Yine sosyal medyadan hedef gösterme süreci, 1990’lı yıllardaki faili meçhul cinayetleri kendisine sembol edinen “Beyaz Toros İTÜ” adlı bir hesap tarafından tam bir şiddet zeminine çekilmiştir, okulun muhtelif yerlerine beyaz Toroslu stickerlar yapıştırılmıştır. Ülkü Ocakları ile bağlantısı olduğu aşikâr olan bu hesap, adını İTÜ Örgütçüleri olarak değiştirmiş, IŞİD terör örgütü tarafından 2015 tarihinde Ankara Gar katliamında katledilen İTÜ öğrencisi Güney Doğan’ı anan öğrencileri ve Eğitim-Sen’li akademisyenleri ve okul personelini fotoğraf paylaşarak hedef göstermiştir.
Marksizm Atölyesi düzenleyen bir öğrenci kulübü, ilgili atmosferden payını almıştır. Siyaset biliminden sosyolojiye ve ekonomiye pek çok farklı bilim dalını derinden etkileyen Karl Marx’a ilişkin bir etkinlik, aşağılanarak sosyal medyada paylaşılmış, hedef gösterilmiştir. Bunun sonucunda Marx ile ilgili etkinlik yürüten öğrencilerden biri, 28.11.2024 tarihinde ülkücü öğrencilerden oluşan bir grup tarafından fiziksel saldırıya uğramıştır. Fiziksel saldırı sonrasında aynı gün sol ve demokrat çizgideki öğrenciler, toplanarak arkadaşlarının saldırıya uğramasını sloganlarla protesto etmiş, akabinde içerisinde İTÜ mensubu olmayan Ülkü Ocakları bağlantılı kimselerin de bulunduğu bir grupla karşılaşmışlar ve aralarında arbede yaşanmıştır. Bu arbedede İTÜ öğrencisi olmayan ve Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkan Yardımcısı Rıza Batuhan Develi görülmektedir.
Bu bağlamda;
-İstanbul Teknik Üniversitesi yönetimi, tehdit edilen öğrenci ve akademisyenlerin güvenliğini sağlamak için ne gibi adımlar atmıştır?
-Bakanlığınız konuya dair herhangi bir idari işlem başlatmış mıdır?
-Öğrencilerin ifade özgürlüklerini korumak ve demokratik, bilimsel ve özgür bir ortamda eğitimlerini sürdürmeleri için Bakanlığınız niçin önlem almamaktadır?
-Kadın cinayetlerine karşı yapılan protestolara katılan öğrencilerin hedef gösterilmesi ve tehdit edilmesi hakkında Bakanlığınız bir inceleme başlatmış mıdır? Tecavüz ve ölüm tehditleri yapan failler tespit edilmiş midir?
-Öğrencilerin yaşadığı arbede sırasında Ülkü Ocakları İstanbul İl Başkan Yardımcısı Rıza Batuhan Develi’nin kampüste ne işi vardır? Üniversite yönetimi, MHP ve ülkü ocaklarından olan bu kişilerin okulda hiçbir engel olmadan faaliyet göstermesine niçin izin vermektedir?
-‘Beyaz Toros İTÜ’ ve “boşuna tıklama itü” adlı nefreti ve kutuplaşmayı körükleyen, öğrencileri ve akademisyenleri hedef gösteren, tehdit eden X sayfaları hakkında bir inceleme yapılmış mıdır?"