Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Antalya Barosu’nun düzenlediği 2016 yılı staj dönemi açılış töreninde konuştu. Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yapılan törende Feyzioğlu Türkiye’nin bölünme sürecine girdiğini ileri sürdü. Türkiye’de büyük bir toplumsal huzursuzluk olduğuna da dikkat çeken Feyzioğlu, ‘’Sıkıntılı, zaman zaman kaotik ve duygusal anlamda bölünmenin işaretlerini veren bir sürecin içerisindeyiz" dedi.
Törenin açılışında stajlarını başarıyla tamamlayan 5 avukata cübbeleri Metin Feyzioğlu tarafından giydirildi, avukatlık ruhsatları verildi. Törenin ardından stajyer avukatlar ve mesleğe yeni başlamış avukatlara kısa bir konuşma yapan Feyzioğlu, hukuktaki sorunlara değindi. Konuşmasının başında kişisel cep telefonu numarasını dinleyicilere veren Feyvzioğlu, şunları söyledi:
"05.. ... 24 96 şahsi cep telefonum. Mesaj atın. Aklınıza geldiğinizde arayabilirsiniz ama ben açamam. Ama mesaj atarsanız doğrudan cevap alırsınız. Hepinize açık. 25 senedir aynı numara. Resmi numara falan değil. Bu meslekten sonra da benim numaram. Sorunlarınızı öncelikle baronuzla çözmek durumundasınız. Bunun iki sebebi var. Benden önce baroya bağlısınız. Barolar, birliğinin alt kuruluşları ya da şubeleri değildir. Barolar Birliği, baroları bir araya getiren çatı örgüttür. Aklınıza birine kızmak geldiğinde ilk kızacağınız kişi baro başkanınız olsun. Silsileyle bana doğru gelirken öfkeniz biraz dinebilir."
‘’Bir numaralı sorun hukukun üstünlüğü’’
Konuşmasında mesleki sorunlara da değinen Feyzioğlu Türkiye'nin içinde bulunduğu durumla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bugün Türkiye büyük bir toplumsal huzursuzluğun içindedir. Sıkıntılı, zaman zaman kaotik ve duygusal anlamda bölünmenin işaretlerini veren bir sürecin içerisindeyiz. O halde 77 milyon vatandaşımızı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla hem güven hem de gurur duyar hale nasıl getiririz sorusunu ciddi ciddi düşünmek zorundayız. Ama bu sorunun cevabı, söylemesi, yapmasından daha kolay olan hukukun üstünlüğünün sağlanmasıdır. Bunu peşinen ilan edelim."
Hukukçuların, özelde de kendi meslekleri olan avukatların omuzlarındaki sorumluluğun, Cumhuriyet'in tarihinin hiç bir döneminde bu kadar ağır olmadığını ifade eden Feyzioğlu, "Aynı kelimelerle çok farklı kavramların konuşulduğu, birinci satırı okuduktan sonra eğer o satırdan rahatsızlık duyuyorsa ikinci satırı okumayı bazı insanların reddettiği dünyayı siyahla beyaz arasına sıkıştırıp, aradaki renklerin zenginliğini yitirdiği bir dönemin tam içindeyiz. Hayat hiç bir zaman siyah ve beyaz değil. Mutlak doğrular, mutlak yanlışlar yok. Birbirimizi daha çok dinlemeye yükümlüyüz. Birbirimizi dinlerken inkar ederek değil, kabul etmemek üzere değil, anlamaya çalışarak dinlemekle yükümlüyüz." ifadelerini kullandı.
Yargı üzerindeki algı operasyonları
Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'deki yargı sorununa da değindi. Yargı üzerinde bu kadar çok müdahale, algı operasyonu yapılmasının sonucunda en büyük darbeyi, 'şerefli insanlar' diye tanımladığı yargı mensuplarının göreceğini belirten Feyzioğlu, mesleklerinin hiçbir müdahaleyi kaldıramayacak kadar kutsal, her türlü tavsiyeden, telkinden arınmış bir şekilde yerine getirilmesi gerektiğini anlattı. Feyzioğlu, meslekleriyle ilgili şu örneği verdi: "Bugün Türkiye'de vatandaşlar yargıda işleri olduğunda akıllarından konuyu çok iyi bilen, dosyasına çok sahip çıkan, düzenli, disiplinle çalışan, hiçbir eksik gedik bırakmayan bir avukatla; sistemin içinde tanıdıkları olan bir kişi arasında seçim yapmak zorunda kaldıklarında, tanıdığı olduğu iddia olan kişiye meylediliyorsa bu, sadece avukatların değil hakimliğin ve savcılığın da ağır bir darbe yediğinin ispatıdır."
‘’Birer adım geri atıp ortak akla kulak verilmeli’’
Türkiye'de son dönemde yaşanan olaylara atıfta bulunan Metin Feyzioğlu, "Türkiye'nin dört bir yanı ateş çemberiyken, artık ülkemizin içini cayır cayır yakmaya başlamışken, zaman, birer adım geri gidip elimizi uzatmak, birbirimize kulak vermek, ortak akla el birliğiyle ulaşmaya çalışma zamanıdır." dedi.
Anayasa değişikliğine de değinen Feyzioğlu, bu konuda parlamenter sistem ya da başkanlık sistemi tartışmalarına girmeyeceğini söyledi. Bu kapsamda Türkiye'de acil olarak Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Feyzioğlu, bu konuda birlik olarak ciddi önerilerinin olduğunu kaydetti. Feyzioğlu, Türkiye'de hukukçuların kalitesinin inanılmaz bir hızla düştüğünü sözlerine ekledi. Konuşmanın ardından Feyzioğlu, stajyer avukatlarla birlikte selfie çektirdi.