Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi’nde düzenlenen Hızır Lokması etkinliğine katıldı. Başkan Seçer, birlik ve beraberlik içerisinde yaşandığı zaman üstesinden gelinemeyecek sorun olmayacağını belirterek, “Mersin gibi bir Türkiye yaratmamız lazım. Kardeşliğin üst seviyede olduğu, birlik, beraberlik arzusunun en yüksek mertebede olduğu, insanların çalıştığı, birbirine saygı duyduğu bir Türkiye yaratma özlemiyle çalışmamız lazım” dedi.
Başkan Seçer, Alevi Kültür Dernekleri Mezitli Cemevi’nde düzenlenen Hızır Lokması etkinliğine katıldı. Etkinlikte, birlik ve dayanışma mesajları verilirken, katılımcılar lokma paylaşarak Hızır ayının bereketini paylaştı. Etkinliğe CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, Mezitli Belediye Başkanı Ahmet Serkan Tuncer, geçmiş dönem milletvekilleri ve belediye başkanlarının yanı sıra birçok sivil toplum kuruluşu ve oda temsilcisi katıldı.
Konuşmasına tutulan Hızır oruçlarının kabul olması dilekleri ile başlayan Başkan Seçer, “Hızır orucunuz, Hızır lokmanız hak katında kabul olsun. Birliğimize, beraberliğimize, bolluğa, berekete yardımcı olsun. Hızır hepimizin, tüm iyilerin, bu ülke için, insanlık için çalışanların, dünyaya bir nokta, bir damla da olsa iyilik güzellik katan tüm insanların yoldaşı olsun” ifadelerini kullandı.
“Mersin’i dimağı ve dünyası iyilik dolu yöneticiler yönetiyor”
Mersin’in farklı kültürler, renkler ve sadece Türkiye değil, dünyanın birçok farklı noktasından insanların yaşadığı bir kent olduğuna vurgu yapan Seçer, “Bütün bu farklılıklara ve çeşitliğe rağmen; mezhebi, meşrebi, etnik yapısı, siyasi görüşü, inancı ne olursa olsun 2,5 milyondan fazla insanın Mersin’de, özellikle son 6 yıldır huzur içerisinde yaşanmasının temel sebebi, Mersin’i dimağı ve dünyası iyilik, güzellik üzerine vurgu yaptığım o güzel sözcüklerle dolu yöneticilerin yönetmesinden kaynaklıdır” diye konuştu.
“Mersin; Türkiye’nin huzurunun, birlikte yaşamasının bir sembolüdür”
Mersin’in, Türkiye’nin huzurunun, birlikte yaşamasının bir sembolü konumunda olduğuna dikkati çeken Seçer, kentte yaşayan insanların farklı tarih ve farklı gerekçelerle yaşamını burada sürdürdüğünü söyledi. İnsanların geliş amaçları doğrultusunda sürdürdükleri yaşamlarının Mersin’in enerjisini oluşturduğunu dile getiren Seçer, “Bu kentin dinamik olmasının, enerjisinin yüksek olmasının, bolluk, bereket içerisinde olmasının ve inadına kardeşçe bir arada yaşamasının temel sebeplerinden biri budur. Bizim farklı renklerde olmamız kimseyi ürkütmesin. Bu renk cümbüşü, hem bizim güzelliğimiz hem de bir arada yaşamamızın güvencesidir” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Mersin’e ve Mersinlilere hizmet etmekten her zaman onur ve gurur duyduğunu aktaran Seçer, birlik ve beraberlik içerisinde yaşanıldığı zaman üstesinden gelinemeyecek sorun olmayacağını belirterek, şunları söyledi:
“Biz bir olursak aşamayacağımız engel, mücadele edemeyeceğimiz zorluk yok. Mersin gibi bir Türkiye yaratmamız lazım. Kardeşliğin üst seviyede olduğu, birlik, beraberlik arzusunun en yüksek mertebede olduğu, insanların çalıştığı, birbirine saygı duyduğu bir Türkiye yaratma özlemiyle çalışmamız lazım. Biz bu duygu ve düşüncelerle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Amacımız; çocuklarımızın, bizden sonraki kuşakların daha mutlu olacağı, demokrasisiyle, hukuk devleti anlayışıyla, insanların kendisini, düşüncelerini özgürce ifade edeceği bir Türkiye’de yaşamalarını sağlamak. Bunu hep beraber yapmak, çalışmak ve başarmak durumundayız. Bizi sevgi, birlik ve beraberlik kurtaracak.”
İyilik ve güzelliğin tarihte olduğu gibi bugün de kazanan taraf olacağına inandığını sözlerine ekleyen Seçer, şunları kaydetti:
“Galip gelen biz olacağız, iyilik olacak, güzellik olacak”
“Ben önümüzdeki süreçte bizim gibi düşünenlerin Türkiye’de siyasal mücadelelerde kazanan taraf olacağına canı yürekten inanıyorum. Galip gelen biz olacağız, iyilik olacak, güzellik olacak. Dünya tarihine baktığınız zaman sanki hep diktatörler, zalimler, zulüm edenler kazanmış gibi görünür ama nihayetinde mutlaka iyilik, insanlık galip gelir. Buna inanıyorum. Yolumuz bellidir; yolumuz Mustafa Kemal’in yoludur, laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti yoludur. Bundan hiçbir şekilde taviz vermeyeceğiz ve bu duygu ve düşüncelerle hep beraber mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Mezitli Cemevi Başkan Vekili Mehmet Akik Aktaş da şubat ayının Alevi inancında Hızır ayı olarak kabul edildiğini ve Hızır’ın manevi bir güç, zor anlarda yardıma koşan, doğaya can katan ve baharın bereketini simgeleyen bir kavram olduğunu vurguladı. Aktaş, Alevi inancının barıştan yana olduğunu aktararak, “Biz Aleviler barış insanlarıyız. Dünyanın neresinde olursa olsun; savaşa, haksızlığa, ölümlere karşıyız ve bundan sonrada hep karşı olacağız. Bizim savaşımız cehaletle ve insanları yok eden kötülüklerle. Beraber acılar değil sevinçler yaşamak istiyoruz. Hızır lokmamız birliğimizin, kardeşliğimizin ve dostluğumuzun aşı olsun” dedi.
“Hızır bizi aşktan, muhabbetten ve sadakatten uzaklaştırmasın”
Etkinlikte konuşan Dede Ercan Kazım Öner ise Hızır günlerinin, Alevi inancında bayram gibi kutlandığını ve dileklerin, muratların kabul olduğuna inanılan bir zaman dilimi olduğunu söyledi. Hızır Lokması duasında birlik ve dirlik mesajları veren Dede Öner, “Hızır, zorda kalanların yardımcısı olsun, hakkı gasp edilen mazlumların yanında dursun. Birliğimiz, dirliğimiz, beraberliğimiz daim olsun” diyerek, katılımcılardan gönül birliğiyle dua etmelerini istedi. (ANKA)
