Merkez Bankası’nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Londra’da yaptığı açıklamaların bağımsızlığına yönelik kaygı yaratması ve cari açığın mart ayında beklentilerin üzerinde gelmesiyle birlikte doların 4.50 TL’yi aşmasının ardından yaptığı açıklamada, "Piyasalarda gözlenen sağlıksız fiyat oluşumları yakından takip edilmektedir. Gelişmelerin enflasyon görünümü üzerindeki etkileri de dikkate alınarak gerekli adımlar atılacaktır" ifadelerine yer verildi.
Merkez Bankası açıklamasının faiz artırımına işaret ettiği değerlendirmesinde bulunan uzmanlar, 'geç kalındığı' yorumlarında da bulundu. Öte yandan faiz artırımının tek başına ekonomiyi düzeltmeye yetmeyeceği belirtilirken, Türkiye piyasasına yönelik güvenin geri kazanılması gerektiğine dikkat çekildi.
"Yapılması gereken güvenin tekrar sağlanması yoksa faiz artışlarının etkileri kısa süreli olur"
BloombergHT’ye konuşan İstanbul Portföy Yönetici Ortağı Tufan Deriner, Merkez Bankası'ndan faiz artışı beklediğini söyledi. Deriner "Merkez Bankası'ndan artık faiz artışı göreceğiz gibi görünüyor. Toplantı tarihinden daha erken faiz artışı da görebiliriz. Ama faiz artışı sonrası belirsizliği de ortadan kaldıracak gelişmeler olmalı ki döviz stabilize olsun" dedi.
Faiz artışının etkisinin de kısa süreli olacağını ve yatırımcı güveninin önemli olduğunu belirten Deriner, Arjantin’i örnek göstererek, "Arjantin'de % 40'larda olan faizler dövizin durulmasına müsaade etmiyor çünkü insanlar hala oranın yatırım yapılabilir olduğunu düşünmüyor, orada güvenli bir alım satımı uygun görmüyor, bu nedenle döviz hala geri gelemiyor. Bizde de yapılması gereken güvenin tekrar sağlanması yoksa faiz artışlarının etkileri kısa süreli olur, uzun vadede etkiler ortadan kalkar" diye konuştu.
"Politika faizi yüzde 15'e taşınsa,
Merkez Bankası kredibilite kazanacaktır"
Merkez Bankası'nın faiz artışı için geç kaldığını savunan Turkey Macro View Consultancy Başekonomisti İnanç Sözer, "Merkez Bankası verim eğrisinin gerisinde kalınca maalesef TL'deki hareketler değer kaybı yönünde oldu. Eğer önümüzdeki dönemde ağırdan almayı tercih ederse TL seviyelerinde tahmin yapmanın güç olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Sadeleştirmenin ve politika faizinin %15'e getirilmesinin doğru olacağını belirten Sözer, şöyle devam etti:
"MB'nin bir sadeleşmeye gitmesi durumunda önümüzdeki dönemde faiz artışına ihtiyaç kalmayabileceğini düşünüyorum. Şu an politika faizi olan %8'lik faizi %15'e taşısa, - aslında bu 8'den 15'e diye taşımak olarak düşünülmemeli çünkü şu anda %13.5 ile fonluyor- GLP ile şu an kullanmadığı gecelik borç verme faizini biraz daha yukarı taşısa TL shortlamanın maliyetini oldukça cezalandırıcı hale getirecektir ve kredibilite kazanacaktır."
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin de Bloomberg HT'ye Merkez Bankası'nın dünkü duyurusunun faiz artış işareti olduğunu söyledi. Sezgin, "Merkez Bankası'nın açıklaması faiz artışı olacağının önceden açıklanması olarak değerlendirilebilir. 7 Haziran'daki toplantısında faiz artışı geleceğini söylemiş oluyor ama öncesinde ara toplantı olabilir mi yakından izleniyor. Ben 7'sine kadar bekleyeceğini düşünüyorum" dedi.
Dolar/TL'de son durum ne?
Dün sert dalgalanmalar yaşan dolar, MB Başkanı Murat Çetinkaya’nın Cumhurbaşkanı ile görüşeceğinin duyulmasının ardından düşüşe geçse de, bugüne de yükselişle başladı. Gün içinde 4.4626’ya kadar yükselen dolar/TL kuru, biraz gerilese de hala 4.44 seviyesinin üzerinde seyrediyor (TSİ 14:47).