T24 Haber Merkezi
Eşi Meriç Kahraman, Gezi davası tutuklusu şehir plancısı Dr. Tayfun Kahraman'ın MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne götürülürken, yanındaki kolluk güçleri tarafından 6 buçuk saat boyunca kelepçeli tutulduğunu duyurdu. Bu durumun Tayfun Kahraman'ın bileklerindeki kan akışını durduracak seviye vardığını ve yarala içinde kaldığını söyleyen Kahraman, "Talimatı kim verdi?" diye sordu.
Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına mahkûm edilen şehir plancısı Dr. Tayfun Kahraman, 2015 yılında ilk teşhisi konulduğundan beri, merkezi sinir sistemini etkileyen MS (multiple skleroz) hastalığıyla mücadele ediyor. Eşi Meriç Kahraman, bu akşam son kontrolüne giderken yaşananları X hesabından duyurdu.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yı da paylaşımına etiketleyerek yaşananlara tepki gösteren Meriç Kahraman'ın paylaşımı şu şekilde:
MURAT SABUNCU YAZDI - Hapiste MS hastası olmak: Tayfun Kahraman egzersiz yapmazsa ne olur?
"Bugün, 29 Ağustos 2024’te, eşim ve kızımın babası Dr. Tayfun Kahraman MS hastalığı nedeniyle rutin nöroloji kontrolüne giderken, kendisine eşlik eden kolluk güçleri, sabahtan itibaren 6 buçuk saat boyunca, kelepçesini bileklerindeki kan akışını durduracak ve fiziki zarar verecek şekilde niye sıktı? Talimatı kim verdi?
Eşim, zarar gördüğünü söylediğinde inadına kelepçesini daha da sıkarak eziyet etmelerini ve bileklerinin yara içinde kalmasına yol açtıklarından haberiniz var mı?
Yasa ve mevzuat gereği, doktor muayenesinde kolluk güçlerinin bulunması yasak olduğu halde, doktorun ve Tayfun Kahraman’ın hukuku hatırlatıp çıkmalarını istemelerine rağmen muayenehaneden çıkmamalarını talimat alarak mı yaptılar? Yasaları tanımayan bu kişiler, gücünü kimden alıyor?
Bu şahıslar; haksız muamele ve eziyet karşısında tutanak tutulmasını isteyen eşimi tehdit etme cüretini nereden buluyorlar?
Toplumun bütün kesimlerinden Tayfun’un masumiyetine ilişkin açıklamalar gelirken böyle bir muameleyi, kime ve ne mesaj olarak anlamalıyız?
Özgürlüğümüzü elimizden aldınız, hukuku çiğnediniz. Ama haysiyetimize dokundurmayız!"