Halk TV yazarı Mehmet Tezkan, bugünkü köşesinde Türkiye'deki siyasi dilin toplum üzerindeki etkilerini ele aldı. Tezkan, dilin nasıl güçlü bir manipülasyon aracı haline geldiğini ve beyaz yalanlarla kitlelerin nasıl yönlendirildiğini vurguladı. Yazara göre, bu tür dil kullanımı gerçeklerin ötesinde bir algı yaratıyor ve insanları gerçeklerle yüzleşmekten uzaklaştırıyor.
Tezkan, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "yarattığı dünya ve muhalefet algısı"nın, son seçimlerde iktidarın kazanmasında belirleyici olduğunu belirtti. Yazar, Mahfi Eğilmez’in analizlerine atıfta bulunarak, toplumun doğru ve yanlışı ayırt etme yetisini yitirdiğini ve bu durumun iktidar tarafından söylenen her şeyin doğru kabul edilmesine yol açtığını şu sözlerle ifade etti:
"Mahfi Eğilmez Türkiye’nin içinde bulunduğu bu hali özetleyen zihin acıcı bir makale kaleme aldı… Özetle dedi ki:
‘Toplum doğru ile yanlışı ayırt etme yetisini kaybetti.
Uzun süredir gerçeklerin farklı anlatıldığı bir ortamda yaşıyoruz.
İnsanların önemli bir bölümü bu yalanları gerçek kabil edip savunuyor’
İktidar propaganda makinaları aracılığıyla her söylenene inanan, her söyleneni gerçek sanan, üstene üstlük savunan, karşı çıkanı dinlemeyen hatta hain ilan eden bir kitle yarattı…
Önemli bir çoğunluk artık Erdoğan’ın dudaklarından dökülen her cümleyi doğru kabul ediyor. Attığı her adım alkışlanıyor. Bugün söylediğinin yarın tersini de yapsa durum değişmiyor… Propaganda makinaları kitleyi yeni duruma adapte etmek için hemen devreye giriyor…
Çok da zorlanmıyorlar… Çünkü Mahfi Eğilmez’in dediği gibi toplum doğru ve yanlışı ayırt etme yetisini kaybetti…"
Özellikle siyasetin algılar üzerine kurulduğunu öne süren Tezkan, Erdoğan'ın dile getirdiği söylemlerin ekonomik sorunlar gibi gerçek problemleri örtbas ettiğini ve toplumu belirli bir yönde manipüle etmeyi başardığını yazdı.
Yazının tamamını okumak için tıklayın.