Kültür-Sanat

Mehmet Ocaktan: Türkiye’de kültürel anlamda derin bir çölleşme yaşanıyor. Ama o faşizan duygulara dümen kırdı, ama o komünist, İslamcı ya da Kürt…

"Bana ne kimin sağcı, solcu, İslamcı ya da komünist olmasından, ben şiirin ve sanatın yanındayım. Bütün ideolojilerin canı cehenneme"

21 Temmuz 2024 09:59

Karar yazarı Mehmet Ocaktan, bugünkü köşesinde sanatın ve şiirin ideolojik etiketler ve mahalle baskılarıyla değerlendirilmesinin yanlış olduğunu vurguladı. Ocaktan, sanatçıların ideolojik aidiyetlerine göre kategorize edilmesinin, onların eserlerine hak ettikleri değerin verilmesini engellediğini belirtti. Yazısında, sanatın ve şiirin ideolojilerden bağımsız olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunan Ocaktan, ünlü şairlerin eserlerinden örnekler verdi.

Nazım Hikmet, Sezai Karakoç, Attila İlhan ve İsmet Özel gibi şairlerin ideolojik görüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalmamaları gerektiğini ifade eden Ocaktan, siyasal iktidarların sanata ve sanatçılara yaklaşımını eleştirdi ve sanatın bağımsız ve özgür bir alan olması gerektiğini vurguladı.

Ocaktan, "Türkiye’de kültürel anlamda derin bir çölleşme yaşanıyor. Ama o faşizan duygulara dümen kırdı, ama o komünist, İslamcı ya da Kürt… Bana ne kimin sağcı, solcu, İslamcı ya da komünist olmasından, ben şiirin ve sanatın yanındayım. Bütün ideolojilerin canı cehenneme..." diyerek ideolojilerin değil, sanatın ve şiirin tarafında olduğunu söyledi.

"Bana ne kimin sağcı, solcu, İslamcı ya da komünist olmasından, ben şiirin ve sanatın yanındayım. Bütün ideolojilerin canı cehenneme…

Herkesin kendi mahallesine çekilerek düşüncelerine katılmadığı, meşrebine, mezhebine uzak durduğu şairlere, müzisyenlere, düşünce insanlarına ateş ettiği bir dünya nasıl bir cehennemdir düşünebiliyor musunuz…

Ne yapalım yani, düşünceleri yüzünden hayatının önemli bir bölümünü cezaevinde geçirmiş, sürgün yaşamış Nazım Hikmet gibi usta bir şair komünist diye o muhteşem şiirlerini okumayalım mı?

/Seviyorum seni
ekmeği tuza banıp yer gibi

Geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi
……..
İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık
içimde kımıldayan birşeyler gibi

Seviyorum seni
Yaşıyoruz çok şükür der gibi..."

Mehmet Ocaktan'ın yazısının tamamını okumak için tıklayın.