Medya

Medya Ombudsmanı Bildirici: Medya, Diyarbakırlı çocukların ticari amaçla kullanılmasına ortak oldu, çocukların mahremiyeti ihlal edildi

"Medya yöneticileri umarım haberleri silmek için 'unutulma hakkı'nın kullanılmasına kadar beklemez"

19 Ağustos 2020 08:13

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Youtuber Mert Karakaş ve Burak Tutal'ın 'sosyal deney' olarak yayımladıkları görüntülerde medyanın da Diyarbakırlı çocukların ticari amaçla kullanılmasına ortak olduğunu yazdı. Bildirici çocukların mahremiyetlerinin de ihlal edildiğini hatırlatarak, "Medya yöneticileri umarım haberleri silmek için 'unutulma hakkı'nın kullanılmasına kadar beklemez" düşüncesini dile getirdi. 

Bildirici, "Peki, iki YouTuber’ın kurguladığı bu oyunun medyada haber yapılmasında gazetecilik ilkelerine uyuldu mu? Bu soruyu yanıtlamak için Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne bakalım. Bildirgede 'çocuk' başlıklı maddede önce 'suça itilmiş çocuklar' ve 'cinsel saldırılar' ile ilgili ilkeye yer veriliyor; ardından da şu uyarıda bulunuluyor: 'Çocuğun kişiliğini ve davranışlarını etkileyebilecek durumlarda, gazeteci, bir aile büyüğünün veya çocuktan sorumlu bir başkasının izni olmaksızın çocukla röportaj yapmamalı veya görüntüsünü almaya çalışmamalıdır. Çocuklarla ilgili haberlerde soruna dikkat çekmek, kamuoyunda yaratacağı etki ve yarar dikkate alınmalıdır.” ifadesini kullandı. 

Bildirici yazısında şunları kaydetti: 

Diyarbakır’da çekilen görüntünün, “çocuğun kişiliğini ve davranışlarını etkileyebilecek bir durum” olduğunu söyleyebiliriz. Bu görüntülerin yayımlanmasının bu ülkedeki başka çocukların davranışları üzerinde olumlu ya da olumsuz başka etkisi de olabilir. Bunu da uzmanlar söyleyebilir.

Gazeteciler röportaj yapmamış olsa da “aile büyüğü” ya da “çocuktan sorumlu bir kişinin” izni olmadan, uzman görüşü alınmadan çekilen bu görüntüleri olduğu gibi yayımlayan medya kuruluşları, bildirgedeki çocuklarla ilgili bu ilkelere aykırı davranmış oldular.

Çocukların kullanıldığı bir sosyal medya ürününü tanıtarak çocukların kullanılmasına ve teşhirine aracı olmak yanlıştı. Çocukların mahremiyeti ihlal edildiği gibi yüzleri de kapatılmayarak ikinci yanlış yapıldı. Üçüncü yanlış da çocuklar ve ailelerinin aranıp bulunmaması, görüntülerin hiçbir araştırma ve sorgulamaya tabi tutulmadan yayımlanmasıydı. Dördüncü yanlış da çocuk işçiliğin normalmiş gibi sunularak meşrulaştırılması. Haberlerde çocuk işçiliğe yönelik bir uyarıda bulunulmadı. 

Yazının devamı için tıklayın

Deneyin senaryosuna göre Youtuberlar çocukların yanına gidip "Açım, param yok. Bana yemek alır mısın" diyor ve çocukların tepkisini ölçüyor.