Bildirici, "Erdoğan'ın prompter kazasını yazamayan medya yanlış cümlesini düzeltemedi" başlıklı yazısında, Erdoğan'ın dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde yaptığı açıklamada, "Vatandaşların desteği ile bu çalışmaları hızlandırmak ve bir an önce binalarımızı, şehirlerimizi, mahallelerimizi güvenli hale getirmek zorundayız. İnsanlarımızın canı hiçbir şeyden daha kıymetli değildir. Tek bir kardeşimizin canının ve malının zarar görmemesi için imkanlar dahilinde yapılabilecek her şeyi süratle neticelendirmekte kararlıyız" sözlerini hatırlattı.
Bildirici, "Eminim başka biri 'İnsanlarımızın canı hiçbir şeyden kıymetli değildir' deseydi, dinleyenlerden uyarı gelirdi, birisi seslenirdi düzeltmesi için. Ama ne Erdoğan sözlerini düzeltti ne de oradakilerden 'yanlış oldu' uyarısı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hiçbir şey olmamış gibi konuşmasını, daha doğrusu metni okumayı sürdürdü. Belli ki, yine bir prompter kazasına uğramıştı. Metni aynen okuyunca oradaki yanlışı olduğu gibi seslendirmişti. Dil sürçmesi de denebilir ama nihayetinde 'Hiçbir şey insanlarımızın canından daha kıymetli değildir' demek yerine, insanların canının kıymetsiz olduğunu söylemişti!" eleştirisinde bulundu.
Bildirici, "Bir siyasetçinin dili sürçtüğünde ya da metinden yanlış okuduğunda farkedip bunu düzeltmiyorsa gazeteciler yanlışı olduğu gibi aktarmaz. Yanlış ya da eksik ifade düzeltilir. Ayrıca düzeltildiği de okura/izleyiciye nedeniyle birlikte duyurulur" görüşünü dile getirdi.
Bildirci, Erdoğan’ın 1 Ağustos’ta yaşadığı prompter kazasını yazamadığını da hatırlatarak, "Dikkat ettim, bu prompter kazası televizyonların canlı yayınlarına da yansımasına rağmen çok az medya kuruluşunun haberinde 'Erdoğan’ın prompter kazası yaşadığı' vurgulandı. Gazeteler, televizyonlar, Erdoğan böyle bir kaza yaşamamış gibi verdi haberi" yazdı.
Yazının tamamını okumak için
tıklayın.