Politika

Meclis'te gergin oturum: Beştaş, Kobani davasına tepki gösterdi; Zengin "Faili buralarda aramayın, faili uzaklarda aramayın" dedi

19 Ekim 2023 21:20

BMM Genel Kurulu'nun, bugünkü birleşiminin oturumlarında, AKP, CHP ve Yeşil Sol arasında sık sık tartışma çıktı. Tartışmaların uzaması nedeniyle, oturumlara ara verilmek zorunda kalındı. AKP ile CHP arasında başlayan SMS tartışması, yerini AKP, MHP ile Yeşil Sol Parti arasında "Bahçeli'nin AYM'ye HDP talimatI’ tartışmasına bıraktı. Grup başkanvekilleri AKP Özlem Zengin, MHP’li Levent Bülbül, Yeşil Sol Parti'li Meral Danış Beştaş arasında karşılıklı sözlü tartışmaya milletvekilleri de katılınca oturumlara sık sık ara verilmek zorunda kalındı.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından, grup başkanvekilleri söz alarak, açıklamalarda bulundu.

Saadet Partisi Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili İsa Mesih Şahin, Filistin’e destek konusunda Türkiye'nin daha fazla ses çıkarması gerektiğini belirterek, "Çünkü Filistin’e dünyada Türkiye kadar sahip çıkabilecek, bu işe hamilik yapabilecek başka bir ülke yok. Bu konumun farkında olarak Türkiye’nin daha fazla aktif rol alması gerektiğinin altını tekrar tekrar çiziyoruz, daha somut adımlar atılması gerektiğini de belirtiyoruz" dedi.

"Ekonomi politikaları gündeme gelmiyor"

İYİ Parti Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, hükümetin, ekonomi politikalarını gündeme getirmek istemediğini savunarak, "Her gün yeni bir olayla ve yeni bir gündemle uyanıyoruz. Fakat unutturulmaya çalışılan, hükümetin hiç gündeme getirmek istemediği bir konu var; o da ekonomi. Günaşırı gelen zamlar ve artan hayat pahalılığı ile yoksulluk her geçen gün derinleşerek büyüyor. Enflasyonla birlikte gelen hayat pahalılığı vatandaşlarımızın üzerinde taşınamaz bir külfet haline gelmiştir" diye konuştu.

YSP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş da, yargı kararlarını eleştirdi, Anayasa Mahkemesi’ni bir an önce Selahattin Demirtaş hakkında kararını vermeye çağırdı.

'Cumhurbaşkanlığı bütçesi bir yılda yüzde 100 artmış ama emeklinin maaşında artış yok'

CHP Grup Başkanvekili Burcu Köksal, TBMM’ye sunulan 2024 Bütçe Kanun teklifine yönelik eleştirilerini sıralayarak şöyle dedi:

"6,6 milyar lira olan Cumhurbaşkanlığı Bütçesinin 12 milyar 283 milyara çıkarıldığını görüyoruz yani Cumhurbaşkanlığı bütçesi 2024 yılında yüzde 100’lük bir artışa geçmiş ama emeklinin, asgari ücretlinin, memurun maaşında böyle bir artış yok. Erdoğan’ın maaşı da 2024 yılında 43 bin lira zamlanarak 183 bin liraya çıkacak, ona da yüzde 81’lik bir zam yapılmış ama emekliye gelince 5 bin liralık ikramiyeyi lütuf gibi sunuyorlar, onu da ‘çalışan, çalışmayan emekli’ diye ayrım yapıyorlar. Daha önce komisyonda da teklif verdik, 15 bin lira emekli ikramiyesini gelin, bugün Genel Kurulda hep birlikte çıkaralım, çalışan, çalışmayan emekli ayrımı yapmayalım."

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Filistin’de yaşananlara dikkat çekerek, "Filistin karşısında İsrail'in çok güçlü olduğunu zannediyoruz ama tarihin bize neler getireceğini, hangi sürprizlere meyal olduğunu bilmiyoruz. O sebeple tarihin bizim öngöremediğimiz bir seyri var, Allah’ın da bir adaleti var ve inanıyoruz ki tüm bunlar olması gereken mecraya, barışa, hakka, doğruya doğru evrilecek" dedi.

Genel Kurul'da SMS kavgası

Zengin, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Irak- Suriye Tezkeresine ilişkin seçmen ve vatandaşlara gönderdiği, 'AKP ve MHP'nin Meclis'ten geçirdiği tezkerede yer alan ve yabancı askerlerin ülkemize gelmesine imkan veren maddeyi kabul etmiyorum, protesto ediyorum' şeklindeki SMS’i hatırlatarak,  "2016'da, 2017'de aynı cümlelerle yazılmış olan bir tezkereye 'evet' denmiş. Aradan bu kadar zaman geçtikten sonra her ne olduysa yeni bir tez yazılmış, milyonlarca insana mesaj gitmiş. Hiç kimseyi bu şekilde yalan beyanlarla kafa karıştırmaya, insanları tedirgin etmeye genel başkan da olsanız hakkınız yoktur" dedi.

Özlem Zengin, konu ile ilgili görüşleri ise AKP TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel’in dile getireceğini aktardı.

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu'na "SMS" tepkisi Meclis'e taştı: "Siyasi bilgisizliği ve yetersizliği her gün yeni bir aşamaya geçiyor"

Yüksel söz alarak şöyle dedi:

"Gazi Meclisimizce kabul edilen tezkereyle ilgili olarak manipülasyon içeren ve hiçbir surette gerçeği yansıtmayan, etik olmayan haber ve açılamalar CHP kurumsal SMS mesajıyla paylaşılmış olup SMS gönderilen kişilerin çoğunun telefon numaraları iradeleri dışında kullanılmıştır. Öncelikle, cep telefon numarası KVKK uygulamaları kapsamında kişisel veri niteliğinde olup TCK madde 136 ‘Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır’ hükmünü amirdir. Tezkerede geçen ‘Türk Silahlı Kuvvetlerimizin gerektiği takdirde sınır ötesi harekat ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara matuf olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması’ şeklindeki ifadeler çarpıtılmaktadır."

AKP ve CHP arasında sık sık ‘SMS’ tartışması yaşandı. 

Zengin'den Beştaş'a: Faili buralarda aramayın, faili uzaklarda aramayın

Konuşmaların ardından; İYİ Parti’nin kadro bekleyen taşeronlar, Yeşil Sol'un yargılama süreçleri ve CHP’nin tarım politikalarına ilişkin grup önerileri reddedildi.

Yeşil Sol Parti sözcülerinin, yargı süreçlerine ilişkin grup önerilerinin görüşmeleri sırasında Kobani davasını eleştirmelerine MHP Grup Başkanvekili Muhammet Levent Bülbül'den tepki geldi.

TIKLAYIN - Meclis'te Kobani davasına tepki: Yargılamanın tek başına cezaevinde yapılıyor olmas,ı Yassıada gibi siyasi intikamın göstergesi

Bülbül, "Yargının vereceği, vermiş olduğu kararlara da saygı duymakla birlikte yargılaması yapılan meselelerin aynı zamanda Türkiye’de siyaset gündemini de son derece önemli şekilde meşgul eden meseleler olduğu bilgisiyle, düşüncesiyle bizler buna dair düşüncelerimizi ifade ediyoruz. Yargılamada ‘toplum vicdanı’ denilen bir husus vardır. Toplum vicdanında bizlerin açısından meselenin bulduğu yeri ifade ediyoruz. Gerçekten Kobani hadiseleri bizim açımızdan bir toplu başkaldırı ve isyan girişimidir" dedi.

Beştaş, "Anayasa’ya göre bir ülkede iktidarın, yönetimin objektif sorumluluğu vardır, tetiği çekmesine gerek yoktur. Faili bulamıyorsa, katili yargılayamıyorsa, mahkeme önüne çıkaramıyorsa objektif olarak sorumludur" sözlerine yanıt veren AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, "Faili buralarda aramayın, faili uzaklarda aramayın" dedi. Yeşil Sol Partili Meral Danış Beştaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin HDP’nin kapatılmasına ilişkin AYM’ye talimat şeklinde açıklamaları olduğunu söyledi.

Beştaş'ın bu sözlerine MHP’li milletvekilleri sert tepki gösterdi.

AKP ile CHP arasında başlayan SMS tartışması bu kez, AKP, MHP ile Yeşil Sol Parti arasında ‘talimat’ tartışmasına döndü. Grup başkanvekilleri AKP Özlem Zengin, MHP’li Levent Bülbül, Yeşil Sol Parti'li Meral Danış Beştaş arasında karşılıklı sözlü tartışmaya milletvekilleri de katılınca oturumlara sık sık ara verilmek zorunda kalındı.

Genel Kurul’da, Konutların Turizm Alanlarına Açılmasına İlişkin Yasa Teklifinin görüşmeleri devam ediyor.

ANKA'daki habere göre, Yeşil Sol Parti'nin Kobani davasıyla ilgili araştırma önergesinin gündemin önüne çekilerek bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesine ilişkin grup önerisi, AKP ve MHP'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. Önerinin gerekçesini açıklayan Yeşil Sol Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal Aslan, şunları söyledi:

"Bugüne kadar ki tüm önergelerimizi reddedildi. Reddedilmesinin sebebi bizce bugün devam eden hala Kobani kumpas davasıdır. Eğer araştırılsaydı bu dava açılamayacak, bu kumpas devam edemeyecekti. Yargının rüşvet tarifesine göre işlediği yerde bağımsız ve tarafsız bir yargı yapıldığını kim söyleyebilir? Talimatla kurulan mahkemeyle özel seçilmiş yargıç ve savcısıyla her safhası hukuk dışı usullerle yürütülen bir mahkemenin tarafsız ve bağımsız olduğuna bizi kim inandırabilir.

Özel yetkili yargılamaları kaldırmakla övünen iktidar bu dosyaya özel savcı Ahmet Altun üzerinden ilk müdahalesini gerçekleştirmiştir. Özel savcı Ahmet Altun soruşturma devam ederken 25 Temmuz 2018'de HSK kararnamesiyle İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı vekilliğine atanmıştır. Bu dosyayı yürütmeye 7 ay boyunca devam etmiş, el çektirilmemiş İzmir savcısıyken Ankara'da devam eden Kobani savcılığını yürütmeye devam etmiştir. 31 Mayıs 2019 HSK kararnamesiyle bu dosyayı sürdürebilmesi için yeniden Ankara Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine özel bir HSK kararnamesiyle getirilmiştir.

"Özel savcıyla hazırlanan bu davaya özel bir mahkeme heyeti oluşturulmuştur"

Bu özel savcının elinden çıkan 3 bin 530 sayfa 324 klasörden oluşan 30 Aralık 2020 tarihli iddianame hazırlatılmıştır. Bu iddianameden sonra özel savcının özel saiklerle yürütüldüğü bu soruşturma iddianamesinden sonra Ahmet Altun 19 Haziran 2022 HSK kararnamesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na yükseltilmiştir. Sinan Ateş dosyasında bazı şüphelileri serbest bırakması teklifi karşılığında Yargıtay üyeliği teklif edilen isim yine Ahmet Altun olmuştur. 20 Nisan 2021 tarihli Kobani yargılamasının ilk duruşmasından bir ay önce 26 Mart 2021 tarihinde Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci bir heyet kurulmasına, var olan heyetin sadece Kobani yargılaması ve bağlantılı davalara bakmasına karar vermiştir.

Özel savcıyla hazırlanan bu davaya özel bir mahkeme heyeti oluşturulmuştur. Bu özel heyetin eski mahkeme başkanı Bahtiyar Çolak ise derin devletin ticari istihbarat ayağı olarak tanıtılan 'Atadedeler Suç Örgütü'ne yönetici olduğu ortaya çıkmıştır. Davaya 180'den fazla devletin neredeyse tüm kurum ve kuruluşları müdahil olmuştur."

Tanrıkulu: Kobani davası da bir siyasi davadır, tarih bunu böyle yazacak

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şunları kaydetti:

"Kobani davası da bir siyasi davadır. Tarih bunu böyle yazacak. Bir siyasi intikam davasıdır. Bir kan davasının sürümüdür aynı zamanda. Hukuksal kaygılarla yazılmış bir iddianame yok ortada. Adalet gerçekleşsin diye yazılmış bir iddianame yok, adalet gerçekleşsin diye de yapılan bir yargılama yok. Siyasi bir husumetin bir iddianameye yansımasıdır. Kullanışlı yargı mensuplarının aracılığıyla yazılmış iddianame var ve yine kullanışlı yargı mensuplarının yürüttüğü bir yargılama var. Yargılamanın tek başına bir cezaevinde yapılıyor olması tıpkı Yassıada gibi bir darbe döneminin bir siyasi intikamın alındığının göstergesidir."