Kültür-Sanat

Marmara Depremi'yle ortaya çıkmıştı; bu heykeller İzmit’in kaderini değiştirecek

Bilimsel yürütücülüğünü Oxford Üniversitesi’nden Tuna Şare Ağtürk’ün üstlendiği ve İzmit Belediyesi tarafından desteklenen bu yeni kurtarma çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteği ve Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nin başkanlığında gerçekleştiriliyor

19 Ekim 2022 22:06

Ergün Demir / İzmit

Marmara Depremi sırasında İzmit’te inşaat enkazlarının arasından çıkan heykeller Doğu Roma İmparatorluğu’nun Kayıp Başkenti Nicomedia’ya ışık tutuyor. İnşaat molozlarının arasından çıkarılan Herkül heykelinin dünya üzerinde bulunan 7 Herkül heykelinden bir tanesi olduğu anlaşıldı. Bölgeden çıkarılan rölyeflerin ise dünya üzerinde örneği olmayan renkli rölyefler olduğu belirtiliyor. İzmit Belediyesinin girişimiyle 23 yıl sonra yeniden kazıların başladığı alanda bir saray kompleksinin bulunduğu anlaşıldı. Bu kazıların kentte çok şeyi değiştireceğini belirten İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, “İnsanlar geldiğinde gezip göreceği bir alan oluşursa, Efes gibi bir yer oluşursa bu çok kıymetli olacak. Dünyanın gözü burada olacak” dedi

 Kocaeli’nin İzmit ilçesinde, 1999 yılında yaşanan Marmara Depremi sırasında yıkılan evlerin enkaz hafriyatı yapılırken çok önemli heykeller, sütunlar ve yapı taşları bulundu. Bugüne kadar bulunanların en büyüklerinden biri olan devasa Herakles (Herkül) heykelinin ortaya çıkışı da bu dönemde olmuştu. Herkül heykeli, inşaat sahipleri tarafından, inşaatın durdurulacağı endişesiyle çöpe atılmış ve ihbar üzerine alınıp müzeye kaldırılmıştı. Yanında bir de boğa başı heykeli bulunan Herakles'in başı ise hala bulunamadı.

“Deprem olunca ortaya çıktı”

Büyük Roma İmparatorluğu’nun başkenti Nikomedia (MS 286-324) olarak bilinen bölgedeki tarihi eserler deprem nedeniyle ortaya çıkınca Kocaeli Arkeoloji Müzesi de kurtarma çalışmaları başlattı. İzmit Çukurbağ Mahallesindeki kazılar sayesinde, Roma dönemine tarihlenen bir mimariye ait devasa heykeller, renkli mermer kabartmalar, mozaik ve mermer taban döşemeleri ile diğer tüm mimari öğeler ortaya çıkmıştı. Müzenin envanterine kaydedilen heykeller arasında başı ve ayakları olmayan Athena heykeli, Roma İmparatorları Dioclatianus ve Konstantin’in birbirlerine sarıldığı bir pano gibi çok önemli eserler vardı.

“Renkli heykeller bulundu”

Müze Müdürlüğünün ve Doç. Dr. Tuna Şare Ağtürk’ün yapmış olduğu bilimsel çalışmalar neticesinde Doğu Roma İmparatorluğu’nun Kayıp Başkenti Nicomedia’ya ait MS 3. yüzyıl sonlarında kent merkezinde inşa edilmiş bir imparatorluk sarayı kompleksinin parçaları tespit edildi. Bulunan eserler şimdiye kadar bulunmuş renkleri en iyi şekilde korunmuş Roma dönemi heykelleri oldu. Bu renkli heykeller ilk defa geçtiğimiz Haziran ayında Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmeye başlandı.

“Yaz ayında çalışma başladı”

1999 depremi sonrasında yapılan çalışmalar uzun süre kesintiye uğradı. Bölgede geçtiğimiz yaz ayında ise yeni bir çalışma başlatıldı. Bilimsel yürütücülüğünü Oxford Üniversitesi’nden Tuna Şare Ağtürk’ün üstlendiği ve İzmit Belediyesi tarafından desteklenen bu yeni kurtarma çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteği ve Kocaeli Arkeoloji Müzesi’nin başkanlığında gerçekleştiriliyor. Çalışmalarla Nikomedia’ya ya dair birçok yeni eserin çıkarılması amaçlanıyor. Ayrıca bu çalışma sonucunda İzmit’te yeni bir arkeoparkın yaratılması da hedefleniyor.  

“Herkül heykelini çöpe atıyorlar”

2019 yerel seçimlerinde CHP’den İzmit Belediye Başkanı seçilen Avukat Fatma Kaplan Hürriyet, duran kazı çalışmalarıyla ilgili proje yapmaya başladıklarını belirterek, “Çukurbağ; yıllardır İzmit’te konuşula gelen bir yerdi. 1999 yılında yaşanan deprem sırasında eserler ortaya çıkıncı bir çalışma başlatılmış. Daha sonra bu çalışmalar durmuş. Biz göreve geldiğimizde çalışma yoktu. Burası kentimiz için önemli bir nokta. O dönemde Çukurbağ’da ortaya çıkan Herkül heykeli dünya üzerinde bulunan 7 Herkül heykelinden bir tanesidir. Bu başlı başına tüm dünyada ses getiren bir olaydır. İlk önce ne olduğunu anlayamıyorlar. Bir inşaatın temelinden bir heykel parçası çıkıyor. Bulan işçiler ne olduğunu anlamıyor. Çöpe atacaklar, kamyona sığdıramıyorlar. Ayakların kesip, kamyona sığdırıp, çöpe atıyorlar. Sonra müzeye gelen ihbar üzerine bu heykelin ne olduğu anlaşılıyor” dedi.

“Dünya üzerinde tektir”

 Çukurbağ Mahallesi’nde kazılar devam ettikçe, bölgede bir saray kompleksinin de var olduğunun anlaşıldığını belirten Başkan Hürriyet, “Doğu Roma’nın başkenti Nikomedia’da imparatorların kendileri için yaptırdığı bir sarar bu. Bu saray kompleksinden çıkan rölyefler, heykeller, eşyalar o dönemin sosyokültürel yapısına ışık tutuyor. Başka bir önemli ayrıtın da şu; oradan çıkan rölyeflerin renkli oluşu. Aslında yapıldıkları dönemde bu eserlerin hepsi renkliymiş. Sonra bunlar yok olmuş. İşte Çukurbağ’dan çıkan bu rölyefler dünya üzerinde örneği olmayan renkli rölyeflerdir. Renklerini en iyi korumuş rölyeflerdir. Pigmentlerini kaybetmemiş dünya üzerindeki tek örnektir bu rölyefler” diye konuştu.

“Arkeopark projesi başlatalım dedik”

Başkan Hürriyet konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Bu duran çalışmaları nasıl harekete geçiririz; harekete geçirirsek bundan sonrasını nasıl yapmalıyız? Önce kurtarmak kazılarına başlatmayı kendimize hedef koyduk. Kurtarma kazıları bittikten sonra da bir arkeopark projesi başlatalım dedik. Tüm bunların projesini oluştur ve Kültür Bakanlığı’nın yolunu tuttuk. Defalarca gittik anlattık, sunum yaptık. Biz bu kurtarma kazıların sponsor olmak istiyoruz dedik. Bu süreç iki senemizi aldı. Marka patent çalışmalarına da başladık. Birçok ilgili ismi İzmit Belediyesi adına patentledik. Başka bir adımımız ise bir vakıf kurma oldu. Nikomedia Kazıları İzmit Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nı kurduk. Biz bunları yaparken, bakanlıktan da protokol onayı geldi. Ve İzmit Belediyesi, Kültür Bakanlığı ile protokol yaptı.

“Bazı parçalar tamamlandı”

Kazı başkanlığının Müze Müdürlüğü olması kaydıyla, kazı danışmanlığını Prof. Dr. Tuna Şare Ağtürk ve kazının da sponsoru İzmit Belediyesi. Ve yürütücüsü de bakanlık. Her şey tamam olunca aktif kazılara da bu yaz itibariyle başladık. Alan güvenliğini aldık, bölgede kamulaştırılan bir evi yıktık, ardından da bir jeoradar taraması yaptırdık. Jeoradar taramasını yapan hocalarımız yerin altında çok ciddi eserler olduğunu söylediler. Yani kazıldıkça gelecek olan eserler. Bu yaz başlanan kazılarda da yeni yeni eserler geldi. Bazı rölyeflerin tamamlayıcı parçaları ortaya çıktı.”

“Çok şey değiştirecek”

Kazıların daha hızlı yapılması için Nikomedia Kazıları İzmit Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı üzerinden sanayicilerimizden destek isteyeceğiz, işbirliği isteyeceğiz. Ama şu dönem ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Birde siyasi ayrımcılığın vermiş olduğu korku var. Örneğin sanayici bizim herhangi bir projemize destek verirken bile korkuyor. Ama duyulmasın, ama görülmesin istiyorlar. İktidardan, büyükşehirden baskı yer miyiz diye korkuyorlar. Bence bu Çukurbağ kazıları İzmit’te çok şey değiştirecek ama hemen değil. Bu işler gerçekten çok sabır istiyor. Biz yıllardır konuşulan ama hiçbir şekilde adım atılmayan bir işin temelini attık.

“İstanbul’da tanıtım yapacağız”

Somut bir adım attık. Şimdi bu aktif kazı bittikten sonra burada bir arkeopark projesi oluşursa, yani insanlar geldiğinde gezip göreceği bir alan oluşursa, bir Efes gibi bir yer oluşursa bu çok kıymetli olacak. Dünyanın gözü burada olacak. Sabırla bir somut alan yaratmak istiyoruz. Ayrıca Kasım veya Aralık ayında İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde vakfımızın tekrar tanıtımını yapacağız. Bizim o dünyaya kendimizi tanıtmamız gerekiyor. Umuyoruz ki buradan çıkacak değerli eserlerle İzmit’in adı dünya arkeolojisinde önemli bir yer kazanacak”.