Gündem

Kürt Ahmet’in yeğeni Şahin Turgut’a polis dayağı soruşturması tamamlandı

Komisere 6 yıl 9 ay hapis istendi

14 Eylül 2023 08:07

Türkiye, yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Ayhan Bora Kaplan’a yapılan operasyonun yankılarını konuşurken, dikkat çekici bir gelişme daha yaşandığı ortaya çıktı. Ankara Başsavcılığı, Ankara’da yeraltı dünyasının önemli isimlerinden “Kürt Ahmet” lakaplı Ahmet Turgut’un yeğeni Şahin Turgut’un, bir restoranda polisler tarafından darp edildiği iddiasına ilişkin soruşturmayı tamamladı. Başsavcılık, o tarihte Organize Şube’de komiser olarak görev yapan Onur A. hakkında “kasten yaralama” suçundan 6 yıl 9 aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenledi. İddianamenin, Bora Kaplan’ın yakalanmasından 1 gün sonra hazırlanması dikkati çekti. Turgut, olaya ilişkin şikâyetinde polislerin kendisini Organize Şube Müdürü Alp Arslan’ı kastederek, “Alp Müdür buraya gelecek niye kalkmıyorsun şerefsiz?” denilerek darp edildiğini anlatmıştı.

Arslan’ın ismi önceki gün tutuklanan Bora Kaplan’ın ifadesinde de geçmiş, Kaplan, Arslan’ın kendisinden 250 bin dolar rüşvet istediğini öne sürmüştü.

“Alp müdür gelecek, niye kalkmıyorsun şerefsiz?”

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden “Kürt Ahmet” lakaplı Ahmet Turgut’un yeğeni Şahin Turgut, 30 Mart 2022’de Ankara’daki bir restoranda polisler tarafından darp edildiğini iddia ederek, avukatı Tolga İlgi aracılığıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu. Turgut, arkadaşlarıyla yemek yediği restorana gelen yaklaşık 15-20 polis tarafından, “Sana buralarda gezmeyeceksin demedik mi? Alp Müdür gelecek niye kalkmıyorsun şerefsiz” denilerek, kameranın bulunmadığı mutfak bölümüne götürüldüğünü, burada plastik kelepçe ile arkadan kelepçelenerek darp edildiğini öne sürmüştü. Burnu kırılan ve kaburgasında çatlak oluşan Turgut’un şikayeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış ve bu kapsamda Turgut ile şüpheli polislerin ifadesine de başvurmuştu.

Beş ekiple gitmişler

Başsavcılığın, geçen cuma soruşturmayı tamamlayarak Komiser Onur A. hakkında iddianame düzenlediği ortaya çıktı. İddianamenin olayın üzerinden 1,5 yıl sonra İçişleri ve Adalet bakanlıkları ile emniyet ve adliyedeki değişikliklerin ardından iddianame düzenlenmesi dikkati çekti. T24’ün ulaştığı iddianamede, Turgut’un beyanları anlatıldıktan sonra şüpheli komiser Onur A.’nın savunmasına yer verildi. Onur A., 13 Nisan 2022'de alınan savunmasında, yaklaşık 4 yıldır Organize Şube’de görev yaptığını, olay günü söz konusu restorana rutin uygulama yapmak üzere beş ekiple birlikte gittiklerini, masalardan birinde Şahin Turgut’u gördüklerini belirtti.

Şüpheli komiser: Turgut, özel konulardan bahsetmek istedi

Beraberindeki polislerin Turgut’un bulunduğu masadaki kişilerden kimlik istediğini söyleyen Onur A., “Yanında oturan şahıslar kimliklerini görevli arkadaşlara teslim etti ancak Şahin Turgut üzerinde kimlik olmadığını söyleyerek, ‘Zaten beni tanıyorsunuz, kıllık yapmaya mı geldiniz? Kimliğe gerek mi var?’ dedi. Konuşma ve hareketlerinden aşırı derecede alkollü olduğu belli oluyordu. Kendiliğinden masadan kalkarak bana doğru yöneldi, ‘misafirlerim var, onların içince konuşmak istemiyorum, özel konulardan bahsedeceğim’ diyerek, sakin bir yerde konuşmak istediğini söyledi. Bunun üzerine Şahin ve aynı masada oturduğu iki erkek arkadaşı ile birlikte yeteri kadar görevli memur işyerinin müşteri bulunmayan üst katına çıktık” dedi.

“Bağırmaya başladı”

Onur A., ifadesinin devamında Turgut’un "çok önemli bilgiler vereceğim" diyerek yanındaki arkadaşlarının geri gönderilmesini istediğini öne sürerek, “Şahıslar indikten sonra Şahin Turgut saldırgan bir şekilde ‘Ben bugüne kadar şubeniz için çalıştım, Bülent Aramaz ve Kadir İnan’ı verdiğim bilgiler sayesinde yakaladınız. Neden hâlâ beni takip ediyorsunuz, neden benimle dostluk yapmıyorsunuz, siz bana yol verin ben yine Ankara’da kim ne yapıyor, kim gayrimeşru isler yapıyor bilgi vereyim ama beni artık rahat bırakın’ diye yüksek sesle bağırmaya başladı” diye konuştu.

“Sitem ettiği sırada kendisine vurmaya başladı”

Turgut’a sakin olması ve ses tonunu düşürmesi konusunda uyarılar yaptıklarını, bu tür konuların konuşulabilmesi için ayık kafa ile şubeye gelmesi gerektiğini söylediğini iddia eden Onur A., şöyle devam etti:

“Bu esnada şahıs birdenbire elleriyle kendi yüzüne ve kafasına vurarak,’ benim kafam güzel değil, ben sarhoş değilim, bir kere de beni dinleyin, başkası beni şikayet etse hemen operasyon yaparsınız, bana gelince niye dinlemiyorsunuz?’ diye sitem ettiği sırada kendisine daha fazla zarar vermesini engellemek amacıyla ellerini ve kollarını tutmaya çalıştığımız esnada şahıs kendisini yere bırakarak yerde yuvarlanmaya başladı. Biz görevlilere kendisine ve çevresine zarar vermesini engellemek amacıyla yerdeyken sen anketlerin kısıtlayacak şekilde ellerini ve kollarını tuttuk. Bir müddet sonra yapılan telkinlerle sakinleşmesini sağladık.

“Özür dileyerek masasına döndü”

Şahıs ayağa kalktıktan sonra lavaboya gitmek istediğini beyan etti. Kendisinin gidebileceğini söyledim ancak dengesiz hareketlerinden dolayı Timur ve Bülent isimli polis memurlarını refakat etmesi için arkasından gönderdim. Şahıs geri döndüğünde yüzü ıslaktı, daha sakin bir haldeydi, bana doğru yaklaşarak ‘şu sıralar psikolojisinin bozuk olduğunu, zaman zaman bu şekilde dengesiz hareketlerinin bulunduğunu, çok alkollü olduğunu saat 15.00’ten beri alkol aldığını, istemsiz yapmış olduğu taşkınlıktan dolayı özür dilediğini' söyledi. Konuşma sonrası tekrar özür dileyerek masasına geri döndü, iş yerinde yapılan uygulamanın bitmesi üzerine bu adresten ayrıldık.

“Çalışmalarımızı engellemek istiyor”

Şahin Turgut isimli şahıs Ankara'da gayrimeşru olarak tabir edilen kişilerin arasında bulunur. Şube müdürlüğümüzce bu şahsa ve liderliğini yaptığı gruba yönelik birçok operasyon yapıldı. Operasyonlarda suç unsurları ile yakalanan şahısların gerekli cezaları almaları sağlandı. Şahin Turgut'un bu asılsız beyanları, kendisine yönelik yapılacak olan çalışmaları engellemek ve yapmış olduğumuz başarılı çalışmaları gölgelemek maksadıyla verdiği kanısındayım. Benim veya mesai arkadaşlarımın bu şahsa karşı konusu suç teşkil eden herhangi bir eylemi olmamıştır.”

“10-15 dakika boyunca dövdüler”

İddianamede, ifadesine yer verilen tanıklar ise polislerin gelmesinden önce restorandaki şef garson Murat Taşkın’ın Turgut’un yanına gelerek, “Alp müdür gelecek abi, kalk” dediğini Turgut’un ise “Paramla oturuyorum, neden kalkayım?” diye yanıt verdiğini anlattı.

Bu konuşmadan kısa bir süre sonra polislerin geldiğini ve Onur amir diye hitap edilen kişinin Turgut’a, “Biz buraya Alp müdür gelecek demiyor muyuz? Sen neden kalkmıyorsun? Gel lan buraya a… çocuğu, sana Ankara'da gezme demedim mi?” diyerek Turgut ve masadaki iki erkeği üst kata çıkardıklarını anlattı. Daha sonra Turgut ile beraber yukarıya çıkarılan iki şahsın aşağıya indiğini, ardından da bağrışma ve vurma seslerinin geldiğini aktaran tanıklar, “10-15 dakika boyunca Şahin’i dövdüler. Yukarıdan Şahin’in ‘ben ne yaptım, vurmayın şeklinde bağırmaları geliyordu. Sonra hiçbir şey olmamış gibi çekip gittiler. Onlar çıktıktan sonra biz Şahin’in yanına gittik. Sırtında ayak izleri vardı, üstü başı toz içerisindeydi, bir gözü mosmordu ve şişmişti, burnunda yara ve şiş vardı, halsiz bir şekilde öfkesinden ağlıyordu” dedi.

“Kaşınma sen de mi dayak istiyorsun?”

Şahin’in yanında önce üst kata çıkarılan, ardından da aşağı indirilen iki kişiden biri olan tanık A.O. ise, “Biz merdivenin basamaklarındayken yoğun küfür, tekme ve yumruk sesleri gelmeye başladı. Şahin onlara ‘ben ne yaptım’ diyordu. Bizim yukarı çıkmamızı engellediler, yaklaşık 15 dakika kavga sesi duyduk. Mekanda bizden başka 4 masa daha vardı, onlar da panik oldular. Polisler Şahin’i 15 dakika dövdükten sonra aşağıya indiler ve bizim Şahin'in yanına gitmemize izin verdiler” dedi.

Diğer isim İlyas K. da yaşananları, “En son ben ve Şahin ile polis memurları yukarıda kaldık. Sonra beni de aşağıya indirmek istediler, ben önce arkadaşımın yanında kalmak istiyorum diye itiraz ettim. Bir polis memuru bana ‘kaşınma sen de mi dayak istiyorsun’ dedi ve beni iteledi. Merdivenden 3-4 basamak aşağıya indim, bu sırada bütün polisler Şahin'e çullandı. Ellerini arkadan ters kelepçe yaptılar, yere sert bir şekilde yatırdılar, o sırada benim görmemem için beni daha da aşağıya indirdiler. Polis memurları sürekli Şahin’e vuruyorlardı. Yaklaşık 10 dakika şahin dövdüler” diyerek anlattı.

Garson ne görmüş ne de duymuş!

Tanık olarak ifadesine başvurulan Şef Garson Murat Taşkın ise Şahin’in üst kata çıkarılmasından sonra konuşma sesi duyduğunu ancak kavgaya dair sesler duymadığını öne sürerken, “Şahin Turgut üst kattan aşağıya indiğinde vücudunda ya da yüzünde herhangi bir darp izi olup olmadığını görmedim. İşyerinden ayrılırken polislerin ya da yapılan işleme herhangi bir kızgınlık durumu yoktu” dedi.

Taşkın’a polislerin gelmesinden önce Turgut’u, “Alp müdür gelecek abi kalk” diyerek uyarıp uyarmadığının sorulmaması dikkati çekti.

11 polise takipsizlik

İddianamenin devamında, Turgut’un polisler hakkındaki şikayetini bir süre sonra geri çektiği, ancak kendisinde kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanma bulunması nedeniyle söz konusu soruşturmanın şikayete tabi olmadığı belirtildi. Ancak iddianamede yer verilen tanık beyanlarında, mutfak bölümüne çıkan tüm polislerin Turgut’a çullandığının anlatılmasına karşın sadece Komiser Onur A.’nın şüpheli olarak gösterilmesi dikkatlerden kaçmadı. Şüpheli olarak ifadesi alınan 11 polis hakkında takipsizlik kararı verildi.

6 yıl 9 ay isteniyor

İddianamede, Onur A. için,  “Söz konusu restorana giden polis ekiplerinin denetim sırasında daha önceden tanıdıkları şahin Turgut ile tartışma yaşadıkları mağduru konuşmak amacıyla iş yerinin üst katına çağırdıkları bu sırada polis ekibinin başında bulunan şüphelinin mağduru takip etmek suretiyle kasten yaraladığı anlaşılmıştır” değerlendirmesi yapıldı.

İddianamede şüphelinin “kamu görevinin verdiği nüfuzu kötüye kullanmak suretiyle kemik kırığına sebebiyet verecek şekilde kasten yaralama suçundan 6 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

Kameralar görsel amaçlıymış

Dayak olayına ilişkin şikayetin ardından, olaya karışan polislerin restorandaki kamera kayıtlarının tutulduğu hard diskleri söktükleri iddiası da restoranın şef garsonunun ifadesi ile aklandı. Taşkın, ifadesinde, "Çalıştığım yerde aşağı katta 3 yukarı katta 1 adet olmak üzere toplam 4 güvenlik kamerası bulunmaktadır ancak kameralar yaklaşık 4-5 yıldır kayıt cihazı olmadığı için çalışmamaktadır. Kameraları görsel olarak caydırıcı amaçlı bulunduruyoruz. Bu nedenle bahse konu olayla ilgili görüntü kaydı bulunmamaktadır. Olaydan yaklaşık 3 gün sonra sivil polis ekipleri iş yerine gelerek iş yerinde kamera görüntülerini kaydeden cihaz olup olmadığını sordular, olmadığını söyledik. Bunun üzerine çalışıp çalışmadığını kontrol ederek çalışmadığını gördüler, tutanak tutup iş yerinden ayrıldılar" diye konuştu.

 

Alp Arslan’ın adı Kaplan’ın ifadesinde

Öte yandan Turgut’un dayak yemesine sebep olduğu iddia edilen dönemin Organize Şube Müdürü Alp Arslan’ın ismi son olarak Ayhan Bora Kaplan'ın ifadesinde geçmişti. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Adil Öksüz'ün serbest bırakılmasında ihmali olduğu iddiasıyla yargılanarak beraat eden, Süleyman Soylu döneminde yükselen isimlerden biri olmasıyla dikkati çeken Arslan, Ali Yerlikaya'nın İçişleri Bakanlığı'na atanmasının ardından polis başmüfettişi olarak merkeze çekilmişti. Bora Kaplan ise ifadesinde Arslan için, "Benden 250 bin dolar rüşvet istedi. Vermeyince mekanım basıldı" demişti.

TIKLAYIN - Kürt Ahmet’in oğluna, “Alp Müdür gelecek” dayağı


TIKLAYIN - Ayhan Bora Kaplan’ın mahkeme ifadesinden: İşkence iddiası, FETÖ kumpası olabilir

TIKLAYIN - Emniyetten Ayhan Bora Kaplan değerlendirmesi: Adliye ve emniyette konjonktür değişti, bağlantılarını kaybedince kaçmaya kalkıştı